Translation of "Yağmurda" in Russian

0.004 sec.

Examples of using "Yağmurda" in a sentence and their russian translations:

Yağmurda durmayın.

- Не стой под дождём.
- Не стойте под дождём.

Oğlum yağmurda oynuyor.

Мой сын играет под дождём.

Yağmurda yürümek istiyorum.

- Мне нравится гулять под дождём.
- Я люблю гулять под дождём.

Onlar yağmurda öpüştüler.

Они целовались под дождем.

Bisikleti yağmurda bırakma.

Не оставляй велосипед под дождём.

Yağmurda yürümeyi umursamıyorum.

- Я ничего не имею против прогулки под дождём.
- Я не возражаю против прогулки под дождём.

Yağmurda dans et!

- Танцуй под дождём!
- Танцуйте под дождём!

Yapraklar yağmurda taze görünüyor.

Под дождём листья выглядят свежими.

O yağmurda dışarı gitti.

Он вышел под дождь.

Yağmurda bisikleti dışarı bırakma.

Не оставляй велосипед под дождём.

Yavru kedi yağmurda oynuyor.

Котёнок играет под дождём.

Yağmurda yakalanmadığın için şanslıydın.

Вам повезло, что вы не попали под дождь.

Onlar yağmurda tamamen ıslandılar.

- Они сильно вымокли под дождём.
- Они сильно промокли под дождём.

Yağmurda şarkı söylemeyi severim.

Мне нравится петь под дождём.

Yağmurda dans etmeyi seviyorum!

Я обожаю танцевать под дождём!

Yağmurda dans etmeyi severim.

Я люблю танцевать под дождём.

Canım yağmurda şarkı söylemek istiyor.

Мне хочется петь под дождём.

Yağmurda eve yürümek zorunda kaldım.

- Нам пришлось идти домой под дождём.
- Нам пришлось возвращаться домой под дождём.

Şemsiyemi unuttum ve yağmurda ıslandım.

Я забыл взять зонтик и промок под дождём.

O, böyle bir yağmurda gelmeyecektir.

Он не придёт в такой дождь.

Bu yağmurda hiçbir yere gitmiyoruz.

В дождь мы никуда не пойдём.

Yağmurda dışarıya çıktığı için soğuk aldı.

Он подхватил простуду из-за того, что ходил под дождём.

Eğer yağmurda bırakırsan, bir bisiklet paslanır.

Велосипед заржавеет, если ты оставишь его под дождём.

On dakika kadar uzun süre yağmurda bekletildim.

Я прождал под дождём по крайней мере минут десять.

- Yağmurda şarkı söylüyorum.
- Yağmur altında şarkı söylüyorum.

Я пою под дождём.

Yağmurda ve karda bile dağ tırmanışından zevk alırım.

Даже в дождь и снег я наслаждаюсь альпинизмом.

Tom'un arabasının yıkanması gerekti, bu yüzden onu yağmurda dışarıda bıraktı.

Машину Тома пора было мыть, так что он оставил её под дождём.

Her zaman yağmur yağarken yürümeyi sevmişimdir, çünkü kimse benim ağladığımı yağmurda göremez.

Я всегда люблю гулять под дождём, чтобы никто не мог видеть, как я плачу.

Tom bardaktan boşanırcasına yağan yağmurda bir saatten daha fazla bir süre dışarıda bekledi.

Том больше часа ждал снаружи под проливным дождём.

Sabret! Kendi yolunu git! Kendine inan! Kalbinin sesini takip et! Mutlu ol! Güçlerine güven! Yıldızlara uzan! Yağmurda dans et! Hep kendin ol! Küçük şeylerin tadına var! Cesur ol! Dünyayı keşfet! Asla pes etme! Seni mutlu edeni yap! Kendinle gurur duy! Hayal kurmaktan asla vazgeçme! Seni itip kakmalarına izin verme!

Будь терпеливым! Иди своей дорогой! Верь в себя! Слушай голос своего сердца! Будь счастлив! Верь в свои силы! Стремись к звёздам! Танцуй под дождём! Всегда будь самим собой! Наслаждайся мелочами! Будь смелым! Открывай для себя мир! Никогда не сдавайся! Делай то, что делает тебя счастливым! Гордись собой! Никогда не прекращай мечтать!