Translation of "Faydası" in Russian

0.006 sec.

Examples of using "Faydası" in a sentence and their russian translations:

Pek faydası olmadı.

Но это, кажется, не помогло.

Ne faydası var?

- Какой в этом смысл?
- В чём смысл?
- Какой смысл?

Tartışmanın faydası yok.

Спорить бесполезно.

Konuşmanın faydası nedir?

Какая польза от разговоров?

Tedavinin faydası olmadı.

Лечение не помогло.

- Şikâyet etmenin bir faydası yok.
- Şikayet etmenin faydası yok.

Жаловаться бесполезно.

Uzayın insanlığın faydası için

Мы будем работать до тех пор,

Oraya gitmenin faydası yok.

- Туда незачем ходить.
- Нет смысла туда идти.
- Нет смысла туда ходить.

Onunla tartışmanın faydası yok.

- С ним бесполезно спорить.
- Спорить с ним бесполезно.

Kaçmaya çalışmanın faydası yok.

Пытаться бежать бесполезно.

Onunla konuşmanın faydası yok.

- С ней бесполезно разговаривать.
- Бесполезно с ней разговаривать.

- Faydası yok.
- Fayda etmiyor.

Это не помогает.

Tom'la konuşmanın faydası yok.

С Томом бесполезно разговаривать.

Ekonominin ne faydası var?

Какая польза от экономики?

Onların bana faydası yok.

Мне они ни к чему.

Tekrar denemenin faydası yok.

Бесполезно пробовать ещё раз.

Beklemenin bir faydası yok.

- Ждать без толку.
- Не имеет смысла ждать.

Karşı koymanın faydası yok.

Сопротивление бесполезно.

Bunun çok faydası olmadı.

Это не очень-то помогло.

Benimle konuşmanın faydası yok.

Со мной бесполезно разговаривать.

Tom'la tartışmanın faydası yok.

С Томом спорить бесполезно.

- Artık onu beklemenin faydası yok.
- Artık onu beklemenin hiçbir faydası yok.

Бесполезно её ещё ждать.

Tüm insanlığın faydası için yapılmalıdır.''

должны быть направлены на благо всех народов,

Kaderle kavga etmenin faydası yoktur.

Бесполезно спорить с судьбой.

Onun hakkında endişelenmenin faydası yok.

- Не имеет смысла беспокоиться об этом.
- Не сто́ит беспокоиться об этом.

Onun hakkında tartışmanın faydası yok.

Нет толку спорить об этом.

Bilmeceyi çözmeye çalışmanın faydası yok.

Нет смысла пытаться решить загадку.

Benden para istemenin faydası yok.

У меня бесполезно просить денег.

Ona nasihat etmenin faydası yok.

Ей бесполезно давать советы.

Bu sözlüğün hiç faydası yok.

Этот словарь не очень хорош.

Ondan yardım istemenin faydası yok.

- Бесполезно просить у него помощи.
- Бесполезно просить его о помощи.

Onun gelmesini beklemenin faydası yok.

Не имеет смысла ждать, что он придёт.

Telaş etmenin bir faydası olmayacak.

Паниковать бесполезно.

300 doların faydası olur mu?

Триста долларов помогли бы?

Artık onlarla konuşmanın faydası yok.

Бесполезно говорить с ними дальше.

Bu yasanın yoksullara faydası olacaktır.

Этот закон поможет бедным.

Tek faydası ufkunu genişletmişti o insanlar

Единственным преимуществом было то, что он расширил свои горизонты

Ondan yardım istemenin hiçbir faydası yok.

Бесполезно просить его о помощи.

Fransızca konuşamıyor gibi davranmanın faydası yok.

Бесполезно делать вид, что ты не говоришь по-французски.

- Karşı koymanın faydası yok.
- Direniş boşuna.

Сопротивление бесполезно.

Ona tekrar rica etmenin faydası yok.

Бесполезно просить его ещё раз.

Beni ikna etmeye çalışmanın faydası yok.

Бесполезно пытаться меня обмануть.

Bir kamera almanın bir faydası yok.

Брать камеру — бесполезно.

Onun faydası olup olmayacağından emin değilim.

- Я не уверен, что это поможет.
- Я точно не знаю, поможет ли это.

Bilgisayarı yeniden başlat, bazen faydası oluyor.

Перезагрузи компьютер. Это иногда помогает.

Banyo havlum ıslaktı, bu yüzden faydası yoktu.

Моё полотенце было мокрое, поэтому бесполезное.

Eğer çalışmayacaksan okula gitmenin bir faydası yok.

- Какой смысл ходить в школу, если ты не собираешься учиться.
- Бесполезно ходить в школу, если ты не собираешься учиться.

Tom'u ikna etmeye çalışmanın bir faydası yok.

Бесполезно пытаться убедить Тома.

Artık bunu inkar etmenin bir faydası yok.

Нет смысла больше это отрицать.

Steve Jobs'a bu arkadaş çevresinin hiçbir faydası olmadı

Этот круг друзей был бесполезен для Стива Джобса

Japon edebiyatını ona tanıtmaya çalışmanın bir faydası yok.

Не вижу смысла знакомить его с японской литературой.

Onun hakkında onu ikna etmeye çalışmanın faydası yok.

Бесполезно пытаться убедить его в этом.

- Hiçbir şeyin faydası olmayacak.
- Hiçbir şey fayda etmeyecek.

Ничто не поможет.

Sanırım onu ikna etmeye çalışmanın bir faydası yok.

Я думаю, бесполезно пытаться его убедить.

- Matematiğin ne faydası var?
- Matematik ne işe yarar?

- Где используется математика?
- Зачем нужна математика?

- Onunla tartışmanın faydası yok.
- Onunla tartışmak işe yaramaz.

- С ней бесполезно спорить.
- Спорить с ней бесполезно.

Bunun hakkında hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranmanın faydası yok.

Бесполезно делать вид, что Вы ничего не знаете об этом.

Yardım için bağırmanın faydası yok. Hiç kimse seni duymayacak.

- Бессмысленно кричать о помощи. Никто не услышит тебя.
- Звать на помощь бесполезно. Тебя никто не услышит.

- Bunun bize çok yardımı dokundu.
- Bunun bize çok faydası oldu.

Это нам очень помогло.

Bence değerli olan şeyi yapmanın birçok başka kişisel faydası da var.

Мне кажется, есть много преимуществ, когда делаешь что-то полезное.

Söyleyecek başka bir şeyin yoksa bana "Merhaba, nasılsın?" demenin hiçbir faydası yok.

- Нет причины говорить мне "как дела?", если тебе нечего больше сказать.
- Нет смысла говорить мне «привет, как дела?», если тебе больше нечего сказать.

- Bunun bana çok faydası oldu.
- Bunun bana çok yararı dokundu.
- Bunun çok faydasını gördüm.
- Bu bana çok yardımcı oldu.

Это мне очень помогло.

Siz oldukça iyi biliyorsunuz ki, onların sözünüzü dinleyesi gelmiyor ve de sözünüzü dinlemiyorlar. Duymayan kulağa tavsiye vermenin ne faydası var?

Вы же прекрасно понимаете, что они вас не хотят - и не будут - слушать. Зачем метать бисер перед свиньями?

- Tom işe yaramazın tekidir.
- Tom'un ne zeytine faydası olur ne ekmeğe.
- Tom bir halta yaramaz.
- Tom'dan ne köy olur ne kasaba.
- Tom'dan bir cacık olmaz.

Том совершенно бесполезен.