Translation of "Yaklaşan" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Yaklaşan" in a sentence and their portuguese translations:

Yaklaşan seçimlerde oy vermeyi planlamıyorum.

Eu não planejo votar nas próximas eleições.

Kıllarındaki kimyasal alıcılarla yaklaşan kurbanının kokusunu alır.

Com recetores químicos nos pelos, deteta o cheiro da presa a aproximar-se.

Ve Norveçlilerin bildiği ilk şey yaklaşan silahların parıltısını görmekti.

a primeira coisa que os noruegueses sabiam foi ver o brilho de armas se aproximando.

İyi bir ağaca yaklaşan kendini iyi bir gölgede bulur.

Quem de árvore frondosa se aproxima, de boa sombra pode desfrutar.

Yaklaşan seçimin sonucu, şimdiye kadar tahmin edilmesi en zoru olacak.

O resultado da próxima eleição será o mais difícil de se prever.

Tom yaklaşan gezilerinde arabayı en fazla Mary'nin sürmesi gerektiği konusunda aynı fikirdedir.

Tom concorda que Maria deve fazer a maioria da condução em sua viagem próxima.

Yaklaşan Cadılar Bayramı partisi için kostümüm kendimi bir mumya gibi tuvalet kağıdına sarıyor olacağımı düşünüyorum.

Acho que para esta próxima festa de Halloween vou me fantasiar de múmia envolvendo-me todo em papel higiênico.