Translation of "Karanlıktı" in Portuguese

0.010 sec.

Examples of using "Karanlıktı" in a sentence and their portuguese translations:

Karanlıktı.

Estava escuro.

- Sokak karanlıktı.
- Cadde karanlıktı.

A rua estava escura.

Çok karanlıktı.

Estava tão escuro.

Zifiri karanlıktı.

- Estava um breu.
- Estava escuro como breu.

Oda karanlıktı.

- A sala estava escura.
- O quarto estava escuro.

Oldukça karanlıktı.

Estava muito escuro.

Gökyüzü karanlıktı.

O céu estava escuro.

Gökyüzü tamamen karanlıktı.

O céu estava totalmente escuro.

Köprünün altı karanlıktı.

Estava escuro debaixo da ponte.

Dışarısı zifiri karanlıktı.

Estava um breu lá fora.

Bodrum zifiri karanlıktı.

- O porão estava um breu.
- O porão estava escuro como breu.

Madenin içi çok karanlıktı.

Estava muito escuro dentro da mina.

Ev karanlıktı ve sessizdi.

Na casa reinava o silêncio e a escuridão.

O kadar karanlıktı ki onlar güçlükle görebiliyorlardı.

Estava tão escuro que eles mal podiam enxergar.

O, ertesi sabah çok erkenden uyandığında, hava hala karanlıktı.

Quando ela acordou na manhã seguinte, bem cedo, ainda estava escuro.