Translation of "Kısmını" in Portuguese

0.005 sec.

Examples of using "Kısmını" in a sentence and their portuguese translations:

Sadece bir kısmını

apenas parte disso

Yapbozun bu kısmını bitiremiyorum.

Eu não consigo terminar essa parte do quebra-cabeça.

Kentin o kısmını bilmiyordu.

Ela não conhecia essa parte da cidade.

Rüyanın sonraki kısmını hatırlamıyorum.

Eu não me lembro da próxima parte do sonho.

Isının büyük kısmını zeminden kaybedersiniz.

Perdemos muito calor pelo chão.

Kış, işin zor kısmını halletmiştir.

O inverno fez a parte mais difícil.

Kitabın sadece ilk kısmını okudum.

Eu só li a primeira parte do livro.

Hayatımın böylesine önemli bir kısmını paylaşmamak

não pude deixar de sentir que tinha errado

Faturanın bir kısmını ödememe izin ver.

Deixe-me pagar parte da conta.

Sana hikayenin benimle ilgili kısmını anlatayım.

Deixa que eu te exponha a minha versão da história.

Okyanus kapıları kırıp evin alt kısmını doldururdu.

o oceano esmagava as portas e inundava o fundo da casa.

- Sayfanın altını oku.
- Bir sayfanın alt kısmını okuyun.

Leia o rodapé da página.

Ya çürüyen etin bir kısmını alıp ormanda tuzak kurar

Podemos tirar a carne podre, fazer uma armadilha na floresta

Arka kolumun büyük kısmını ve biraz da kemiği kavradı.

e ele apanhou-me no trícep com força e até mordeu o osso, na verdade.

- İngiltere'nin birçok kısımlarını ziyaret ettim.
- İngiltere'nin birçok kısmını ziyaret ettim.

Visitei muitas partes da Inglaterra.

Hayatımın geriye kalan kısmını birlikte geçirmek istediğim herhangi biriyle henüz tanışmadım.

Ainda não conheci alguém com quem eu desejaria passar o resto da minha vida.

Tom jambonun bir kısmını yedi, ve sonra geriye kalanını buzdolabına koydu.

- Tom comeu parte do presunto, e então colocou o resto no refrigerador.
- Tom comeu parte do presunto, e então colocou o resto na geladeira.

En azından hastanedeki panzehir için ihtiyacımız olan zehrin bir kısmını elde etmeyi başardık.

Pelo menos conseguimos recolher algum do veneno necessário para fazer o antídoto para o hospital.

İmparator tuzağa düşmeyi umarak hızla ilerledi ve Blücher ordusunun bir kısmını yok ettiler.

O Imperador avançou rapidamente, esperando prender e destruir parte do exército de Blücher.

- Bu plan tüm reformun belli bir kısmını oluşturuyor.
- Bu plan bütün reformun yalnızca bir parçası.

Este plano se insere no quadro da reforma geral.

Bahar temizliğini tamamlamak senin bütün baharını ve yazın bir kısmını alıyorsa, yılın geri kalanında yanlış bir şey yaptın.

Se a faxina de primavera durar a primavera inteira e parte do verão, é porque você fez algo de errado no resto do ano.