Translation of "Kış" in Portuguese

0.019 sec.

Examples of using "Kış" in a sentence and their portuguese translations:

Kış yaklaşıyor.

O inverno está chegando.

Kış geliyor.

O inverno está chegando.

Kış bitti.

- O inverno chegou.
- O Inverno chegou.

Kış mevsimini sevmem.

Não gosto do inverno.

Kış yakında geliyor.

O inverno está chegando.

Kış gündönümünü kutlayacağız.

Teremos que comemorar o solstício de inverno.

Kış nihayet geliyor.

O inverno está finalmente chegando.

Aralıkta kış başlıyor.

Em dezembro começa o inverno.

Geçen kış Boston'daydık.

- Nós estivemos em Boston no inverno passado.
- Estivemos em Boston no inverno passado.

Kış gitti. İlkbahar geldi.

O inverno foi embora. A primavera chegou.

Ayılar kış uykusuna yatar.

Os ursos hibernam durante o inverno.

Kış benim gözde mevsimimdir.

O inverno é a minha estação favorita.

Geçen kış Boston'da değildim.

Eu não fui para Boston no último inverno.

Biz geçen kış Londra'daydık.

Nós estávamos em Londres no inverno passado.

- Soğuk kış günlerinden nefret ederim.
- Soğuk kış günlerinden nefret ediyorum.

Eu detesto dias frios de inverno.

Kış sertleştikçe geceler iyice uzar.

Com o avançar do inverno, há menos horas de luz solar.

Kış boyunca, stokladıkları balla beslenebilirler.

Conseguem alimentar-se durante o inverno com o mel armazenado.

Kış, işin zor kısmını halletmiştir.

O inverno fez a parte mais difícil.

Yani günlük kış uykusuna yatıyor

então hiberna diariamente

Geçen kış çok kar vardı.

Havia muita neve no inverno passado.

Kış yılın en soğuk mevsimdir.

O inverno é a estação mais fria do ano.

- Kış mevsimini severim.
- Kışı severim.

- Eu gosto do inverno.
- Eu amo o inverno.

Sert bir kış geçireceğimizi söylüyorlar.

Eles disseram que vamos ter um inverno duro.

Zencefil kış döneminde çok yararlıdır.

Gengibre é muito útil no inverno.

Geçen kış, Kanada'ya kayağa gittim.

- Inverno passado fui esquiar ao Canadá.
- No inverno passado, eu fui esquiar no Canadá.

Kış boyunca güneyde kar yağar.

No Sul neva durante o inverno.

Bu kış çok kar olmadı.

Não temos tido muita neve este inverno.

Bu sincap kış uykusuna yatıyor.

Este esquilo está hibernando.

O kış çok yağmur yağdı.

Choveu muito naquele inverno.

Biz zor bir kış geçirdik.

Nós tivemos um difícil inverno.

Ayılar neden kış uykusuna yatar?

Por que os ursos hibernam?

Kış, Şili'nin güneyindeki Patagonya'nın dağlarına ulaştı.

O inverno chegou às montanhas da Patagónia, no sul do Chile.

New York'ta kış çok soğuk olabilir.

- O inverno em Nova York pode ser muito frio.
- O inverno em Nova Iorque pode ser muito frio.

Bu kış çok az kar olacak.

Teremos pouca neve este inverno.

Herhangi bir kış gününde ona rastladım.

Eu a conheci num certo dia de inverno.

Birçok ağaçlar kış mevsiminde yapraklarını kaybederler.

Muitas árvores perdem as folhas no inverno.

Kış sona erdi ve ilkbahar geldi.

O inverno acabou e a primavera começou.

Biz özellikle sert bir kış geçirdik.

Tivemos um inverno particularmente rigoroso.

Geçen kış Kanada'da kayak yapmaya gittim.

No inverno passado, eu fui esquiar no Canadá.

Kış olduğu sürece o dışarı çıkmadı.

Ele não saiu de casa durante o mau tempo.

Bu kış, kar yağışı rekoru kırıldı.

Nesse inverno o recorde de queda de neve foi quebrado.

Ailem her kış kayak yapmaya gider.

Minha família vai esquiar todo inverno.

Kış hakkındaki en kötü şey kardır.

A pior coisa do inverno é a neve.

Bu da kış boyunca onları idare eder.

e com eles mantêm-se alimentados durante o inverno.

Bazısı kış uykusuna yatarak asgari enerji harcıyor.

Alguns hibernam, o seu corpo gasta o mínimo de energia.

Kış yaklaştıkça vahşi doğada yiyecek iyice azalıyor.

Na natureza, o alimento escasseia à medida que o inverno se aproxima.

Memeli olmasına rağmen kış uykusuna yatarlar mesela.

Embora sejam mamíferos, eles hibernam, por exemplo.

Kış bir yıl içindeki en soğuk mevsimdir.

O inverno é a estação mais fria do ano.

Geçen kış kayak yapmak için Kanada'ya gittim.

- Inverno passado fui esquiar ao Canadá.
- No inverno passado, eu fui esquiar no Canadá.

Finlandiya Rusya'yı Kış Olimpiyatları hokey turnuvasından eledi.

A Finlândia eliminou a Rússia do torneio de hóquei dos Jogos Olímpicos de Inverno.

Tom bu kış Boston'a gitmeyi planladığını söylüyor.

Tom diz que está planejando ir para Boston neste inverno.

Bazı memeli türleri kışın kış uykusuna yatar.

Alguns animais hibernam durante o inverno.

Bu kış umduğumuzdan daha az kar aldık.

Nós tivemos menos neve este inverno do que nós havíamos esperado.

Bu kış ülkeni ziyaret etmeye can atıyorum.

Eu estou planejando visitar seu país nesse inverno.

Geçen kış çok sayıda kar fırtınası vardı.

Houve várias tempestades de neve no inverno passado.

Yaz mevsimini Kış mevsiminden daha çok seviyorum.

Eu gosto mais do verão do que do inverno.

Yaz aylarında, karıncalar kış için yiyecek toplarlar.

No verão as formigas recolhem alimentos para o inverno.

Uzun kış gecesinde aile kurmak için mükemmel yer.

O lugar perfeito para começar uma família durante a longa noite de inverno.

En uç enlemlerde bile... ...kış sonsuza dek sürmez.

Mesmo em latitudes extremas... ... o inverno não dura para sempre.

Bu kış şehrimizde kar yağıp yağmayacağını merak ediyorum.

Será que nevará em nossa cidade neste inverno?

Tom'un oğlu geçen kış bir trafik kazasında öldürüldü.

O filho do Tom morreu num acidente de trânsito no inverno passado.

- Bir yılda dört mevsim vardır: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış.
- Senede dört mevsim vardır: Bahar, yaz, güz ve kış.

Há quatro estações no ano: primavera, verão, outono e inverno.

Bu orman faresi gibi onlar da kış uykusuna yatmıyor.

Tal como ela, não hibernam.

O kış, Sırp Ordusu'nun kalıntıları Arnavut dağlarından kaçmak. Onların

O kış Sırbistan ordusunun geri kalanları Arnavutluk dağlarından kaçtı.

No inverno, os restos do Exercito Sérvio fogem pelas Montanhas Albaninas. Suas

Doğuda,Alman Mareşal Von Hindenburg bir kış saldırısı başlatıyor ve

Na Frente do Leste, von Hindenburg lança uma Ofensiva ao Inverno,

O, kış sırasında soğuktan ve yaz sırasında sıcaktan şikayet eder.

Ele, no inverno, reclama do frio, e no verão, reclama do calor.

Bu kara ayılar, kış uykusuna yatmadan hemen önce kendilerini şehre atıyor.

Pouco antes de hibernarem, estes ursos-negros vão à Baixa.

Doğu Cephesinde, Alman Saha Mareşal von Hindenburg bir Kış Saldırısı başlattı,

Bunun bizim yirmi yıl içerisinde yaşadığımız en soğuk kış olduğunu duydum.

Ouvi dizer que este é o inverno mais frio que tivemos em vinte anos.

Onların hayatını da. Bu çetin kış gecelerinden sağ çıkmanın tek yolu sıkı sıkıya sarılmak.

E a deles também. Só ficando juntos poderão sobreviver às noites hostis de inverno.

- 2014 Sochi Kış Olimpiyatları resmî maskotları The Polar Bear, The Hare, The Leopard ve The Snow Flake ve The Ray of Light denilen iki uzaylı.
- 2014 Sochi Kış Olimpiyatlarının resmi maskotları Kutup Ayısı, Tavşan, Leopar ve Kar Tanesi ve Işık Demeti adlarındaki iki uzaylıdır.

As mascotes oficiais dos Jogos Olímpicos de Inverno de Sochi 2014 são o Urso Polar, a Lebre, o Leopardo e dois alienígenas chamados Floco de Neve e Raio de Luz.