Translation of "Güçlük" in Portuguese

Güçlük yaratan biri terk etmeli.

Qualquer um que venha a criar problemas deverá sair.

O yıllarda insanlar buna inanmakta güçlük çekiyordu

Naqueles anos, as pessoas tinham dificuldade em acreditar nisso.

Ki biz bugün dahi inanmakta güçlük çekiyoruz

Em que temos dificuldade em acreditar ainda hoje

Doyuracak üç büyük boğaz olduğundan anne, aileye yemek bulmakta güçlük çekecektir.

Com três crias com muito apetite, ela terá dificuldade em alimentar a família.

Kadınların veya küçük çocukların size ne dediklerini anlamakta güçlük çekiyor musunuz?

Você tem dificuldade para entender o que lhe dizem as mulheres ou as crianças pequenas?