Translation of "çalışmış" in Portuguese

O, çok çalışmış olmalı.

Ela deve ter trabalhado muito duro.

Tom çok çalışmış olmalı.

Tom deve ter trabalhado muito duro.

Mary, gençken çocuk bakıcısı olarak çalışmış.

Mary trabalhou como babá quando era adolescente.

Bu kadim hayvanlarla neredeyse 30 yıl çalışmış

Depois de trabalhar com estes animais durante quase 30 anos,

Kocası Almanya'da çalışmış mıydı yoksa okumuş muydu?

Seu marido estudou ou trabalhou na Alemanha?

- Daha sıkı çalışmış olsaydı; başarabilirdi.
- Daha sıkı çalışsaydı; başarabilirdi.

Se ele tivesse trabalhado mais, teria conseguido.

Rahibe Teresa Hindistan, Kalküta'da yaşamış ve çalışmış Katolik bir rahibeydi.

Madre Teresa foi uma freira católica que viveu e trabalhou em Calcutá, na Índia.