Translation of "çığlık" in Portuguese

Çığlık atacağım.

- Vou gritar.
- Gritarei.

Çığlık atmayın.

- Não grite.
- Não grites.
- Não gritem.

Çığlık atıyorum.

Eu estou gritando.

Çığlık atın!

- Grite!
- Grita!

Herkes çığlık attı.

Todo mundo gritou.

Tom çığlık atıyor.

Tom está gritando.

Onlar çığlık attı.

Eles gritaram.

Tom çığlık attı.

Tom gritou.

Çığlık atmak istiyorum.

- Quero gritar.
- Eu quero gritar.

Bir çığlık duydum.

Eu ouvi um grito.

Ben çığlık attım.

- Eu gritei.
- Gritei.

Herkes çığlık atıyordu.

- Todos estavam gritando.
- Todo mundo estava gritando.

Biz çığlık atıyoruz.

Nós estamos gritando.

Siz çığlık atıyorsunuz.

- Você está gritando.
- Tu estás gritando.

Mary çığlık attı.

Maria guinchou.

İnsanlar çığlık atıyordu.

O povo estava gritando.

Tom yine çığlık attı.

Tom gritou de novo.

Gençlerden biri çığlık attı.

Um dos jovens gritou.

Tom'un çığlık attığını duydum.

Eu ouvi o Tom gritando.

Senin çığlık attığını duydum.

Eu te ouvi gritando.

Birinin çığlık attığını duydum.

- Escutei alguém gritar.
- Ouvi alguém gritar.

Tom çığlık atmayı durdurdu.

Tom parou de gritar.

Onun çığlık attığını duydu.

Ela o ouviu chorar.

Yardım için çığlık attım.

Eu gritei por ajuda.

- Tom, karı gibi çığlık attı.
- Tom bir kadın gibi çığlık attı.

Tom gritou como uma mulher.

Tom Mary'nin çığlık attığını duydu.

Tom ouviu Maria gritar.

Hiç sinemada çığlık attın mı?

Você berrou alguma vez no cinema?

Sessizlik bir çığlık ile bozuldu.

O silêncio foi quebrado com um grito.

O, yılanı gördüğünde çığlık attı.

Ela gritou quando viu a cobra.

Birinin adımı çığlık attığını duydum.

Eu ouvi alguém gritar o meu nome.

Tom acı içinde çığlık attı.

Tom gritou de dor.

- Tom bağırıyordu.
- Tom çığlık atıyordu.

Tom estava gritando.

Bir kadının çığlık attığını duydum.

Eu ouvi uma mulher gritar.

O yardım için çığlık attı.

Ela gritou por ajuda.

Tom ve Mary çığlık atıyorlar.

Tom e Maria estão gritando.

- Tom bağırıyor.
- Tom çığlık atıyor.

Tom está gritando.

Tom ve Mary çığlık atıyorlardı.

Tom e Mary estavam gritando.

Çığlık atıyorum çünkü bir fare gördüm!

- Estou gritando porque vi um rato!
- Eu estou gritando porque vi um rato!

Tom sesi çıktığı kadar çığlık attı.

Tom gritou a plenos pulmões.

Tom'u bir komşusu çığlık atarken duymuş.

Um vizinho ouviu o Tom gritando.

Daha fazla dayanamayıp çığlık atarak uçaktan indi

não aguentava mais e gritava e desceu do avião

Tom çığlık attı ve odadan dışarı koştu.

Tom deu um grito e saiu correndo da sala.

Bir çığlık ve sonra bir kaza duydum.

Eu ouvi um grito e então uma batida.