Translation of "Akıcı" in Polish

0.005 sec.

Examples of using "Akıcı" in a sentence and their polish translations:

İngilizceyi çok akıcı konuşur.

Ona bardzo płynnie mówi po angielsku.

Fransızcada akıcı olmak istiyorum.

Chcę być biegły we francuskim.

Sen akıcı İngilizce konuşuyorsun.

- Mówisz biegle po angielsku.
- Mówisz płynną angielszczyzną.

Akıcı bir şekilde Portekizce konuşurum.

Mówię płynnie po portugalsku.

Onun İngilizceyi akıcı konuştuğunu duydum.

Słyszałem jej płynną angielszczyznę.

Onun akıcı İngilizce konuştuğunu duydum.

Słyszałem, jak płynnie mówił po angielsku.

İngilizceyi akıcı olarak konuşuyor musun?

Czy mówi pan po angielsku?

David Fransızcayı akıcı bir şekilde konuşabilir.

David umie płynnie mówić po francusku.

Fransızcayı İngilizceyi konuştuğumdan daha akıcı konuşurum.

Mówię po francusku płynniej niż po angielsku.

Tom oldukça akıcı biçimde Fransızca konuştu.

Tom całkiem płynnie mówił po francusku.

Tom'un hayali Fransızcayı akıcı şekilde konuşabilmekti.

Marzeniem Toma było płynne mówienie po francusku.

Onlar akıcı bir şekilde Almanca konuşurlar.

Mówią płynnie po niemiecku.

O, akıcı bir şekilde İngilizce konuşuyor.

On mówi płynnie po angielsku.

"Kimer dilini akıcı olarak konuşmayı öğrendim" dedim.

co znaczy, że nauczyłam się płynnie mówić w języku khmerskim.

- Bay Nakajima İngilizceye ek olarak Almancayı akıcı biçimde konuşabiliyor.
- Bay Nakajima, İngilizcenin yanı sıra, akıcı Almanca konuşabilir.

Poza angielskim pan Nakajima mówi płynnie po niemiecku.

Tom Mary'nin çok akıcı şekilde Fransızca konuştuğunu bilmiyordu.

Tom nie wiedział, że Mary mówi po angielsku tak płynnie.

Bir dili iyi konuşmakla akıcı konuşmak arasında büyük bir fark vardır.

Jest wielka różnica pomiędzy posługiwaniem się językiem dobrze, a posługiwaniem się językiem biegle.

Bir yerli gibi konuşabilmemin gerekli olduğunu düşünmüyorum, sadece akıcı şekilde konuşabilmeyi istiyorum.

Nie jest mi potrzebne mówienie jak rodzimy użytkownik, wystarczy, że będę mówił biegle.

Bir yerli gibi konuşmama gerek yok, ben sadece akıcı olarak konuşabilmeyi istiyorum.

Nie muszę mówić jak rodzimy użytkownik, wystarczy że będę mówił płynnie.

Akıcı olarak konuşan çok arkadaşım var fakat hâlâ yerliler gibi ses çıkaramıyorlar.

Mam wielu znajomych, którzy mówią płynnie, ale jednak nie na poziomie rodowitego użytkownika.

Birisi beş dilden daha fazlasını akıcı olarak konuşabildiğini iddia ettiğini duyduğumda tamamen inanmıyorum.

Nie do końca wierzę gdy ktoś twierdzi, że umie mówić płynnie więcej niż pięcioma językami.