Translation of "Zamankinden" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Zamankinden" in a sentence and their japanese translations:

Her zamankinden daha hızlı yürüdük.

- 我々はふだんより足を速めて歩いた。
- 私たちは早足で歩いた。

Her zamankinden daha güzel görünüyordu.

彼女は今までにない程美しく見えた。

O her zamankinden daha iyi.

彼はかつてなかったほど裕福である。

Beni izole etti ve her zamankinden

彼は私を孤立させ

Her zamankinden daha kötü yağmur yağıyor.

雨がますますひどく降っている。

Her zamankinden daha geç yatmaya gittim.

- わたしはいつもより遅く床に就いた。
- 普段より遅く寝たんです。

Nehir, her zamankinden daha temiz oldu.

その川は以前よりずっときれいになった。

O, her zamankinden daha çok çalıştı.

彼はいつもより熱心に働いた。

Ben her zamankinden daha erken kalktım.

私はいつもより早く起きた。

O, her zamankinden daha erken kalktı.

彼はいつもより早く起きた。

Ben her zamankinden daha geç vardım.

- 私はいつもより遅く着きました。
- いつもより遅く着いたんだ。

Her zamankinden daha az karımız var.

今年は例年より雪が少ない。

Bugün her zamankinden biraz daha sıcak.

今日はいつもよりちょっとあったかいですね。

Her zamankinden daha sık idrara çıkıyorum.

いつもより尿の回数が多いです。

O, her zamankinden daha erken geldi.

彼はいつもより早く着いた。

O her zamankinden daha iyi söyledi.

彼女はふだんより上手に歌った。

Toplantı her zamankinden daha erken sona erdi.

会議はいつもより早く終わった。

O, eve her zamankinden daha geç geldi.

彼はいつもより遅く帰宅した。

Bu sabah her zamankinden daha erken kalktım.

私は今朝いつもより遅く起きた。

Her zamankinden bir saat daha önce kalktım.

普段より1時間早く起きた。

O, her zamankinden daha çok para harcadı.

彼女はいつもより多くお金を使った。

Her zamankinden biraz daha erken yatmaya gittim.

私はいつもより少し早く寝た。

Bugünkü matematik dersi her zamankinden daha ilginçti.

今日の数学はいつもより楽しかった。

Her zamankinden biraz daha geç yatmaya gittim.

私はいつもより少し遅く寝た。

Yorgun olduğu için her zamankinden daha erken döndü.

彼は疲れていたので普通より早くとこについた。

O, bu sabah her zamankinden daha erken kaktı.

彼は今朝、いつもより早く起きた。

Bu sabah her zamankinden bir saat erken kalktım.

今朝はいつもより1時間早く起きた。

Bugün her zamankinden biraz daha sıcak, değil mi?

今日はいつもよりちょっとあったかいですね。

Tom iş için her zamankinden daha erken ayrıldı.

トムは普段より早く仕事に出かけた。

Bu kış her zamankinden daha çok kar vardı.

この冬は例年になく雪が多かった。

Dinlenme yerine, o her zamankinden çok daha sıkı çalıştı.

彼は休養するどころか、かえっていつもより仕事に励んだ。

Onlar yorgun olduğu için her zamankinden daha erken döndüler.

- 彼らは疲れていたので普通より早く床についた。
- 彼らは疲れていたので、いつもより早い時間に床についた。

Japonya bu yıl her zamankinden daha çok araba üretti.

日本は今年、かつてないほどの車を生産した。

Her zamankinden daha uzun çalıştığı için, o, yorgun hissetti.

彼はいつもより長く働いたので疲れを感じていた。

İlk trene yetişmek için her zamankinden daha erken kalktım.

始発列車に間に合うように私はいつもより早く起きた。

İlk trene ulaşmak için her zamankinden daha erken kalktım.

始発列車に間に合うように私はいつもより早く起きた。

O her zamankinden daha çok çalıştığı için yorgun hissetti.

彼はいつもより長く働いたので疲れを感じていた。

Tom bu sabah her ​​zamankinden daha erken okula geldi.

トムは今朝いつもより早く学校に着いた。

Kötü şekilde üşüttüğüm için, her zamankinden daha önce yatmaya gittim.

私はひどい風邪をひいたので、いつもより早く床についた。

O yorgun olduğu için her zamankinden daha erken yatmaya gitti.

疲れていたので、彼はいつもより早く床についた。

Her zamankinden daha çok zamanım, ve daha az param var.

私は以前よりも暇はあるがお金がない。

Ben ilk treni yakalayabilmek amacıyla her zamankinden daha erken kalktım.

始発列車に間に合うように私はいつもより早く起きた。

Yarın her zamankinden bir saat daha erken ofise gelmen mümkün mü?

明日、いつもより1時間早く出勤することはできますか。

Sıkı işten yorulduğu için, o her zamankinden daha erken yatmaya gitti.

彼はきつい仕事で疲れていたので、いつもより早く床についた。

Ben evden her zamankinden daha geç ayrıldım ama bereket versin ki tren için tam zamanında vardım.

普段よりも遅く家を出たけれど、幸いに汽車には間に合った。