Translation of "Yolda" in Japanese

0.016 sec.

Examples of using "Yolda" in a sentence and their japanese translations:

Yolda oynamayın.

道路で遊んではいけません。

Asla yolda oynama.

絶対に道路で遊ぶな。

Biz yolda yiyeceğiz.

食事はいく途中で食べよう。

Yolda öğretmenime rastladım.

途中で先生に出会った。

Arabam yolda bozuldu.

- 途中で私の車が故障した。
- 私の車は途中で故障した。

Motosikletim yolda bozuldu.

私のオートバイは途中で故障した。

Merasim hazırlıkları yolda.

式のための準備が進行中である。

Yolda Tom'a rastladım.

私は途中でトムに会った。

Yanlış yolda mıyım?

- 私は道を間違えているのでしょうか。
- 道間違えたかな?

Yolda sis var.

道路に霧がある。

Doğru yolda mıyım?

- この道でいいの?
- この道で当たっていますか。

Yanlış yolda gidiyorsunuz.

君は違う方にいきますよ。

Yolda buzlanma var.

道路に霜が降りています。

Onunla yolda tanıştım.

私は途中で彼女にあった。

- Yolda birçok hayvan gördü.
- Yolda bir sürü hayvan gördü.

彼女は途中で多くの動物を見た。

Onunla tesadüfen yolda karşılaştım.

偶然、私は道端で彼女に会った。

Yolda bir otobüs vardı.

バスがじゃまだった。

Çamurlu yolda dengemi kaybettim.

ぬかるみに足を取られた。

Yolda bazı çukurluklar var.

その道路にはくぼんだ所がいくつかある。

Yolda bir sağanağa yakalandım.

- 途中でにわか雨にあったんだよ。
- 私は途中でにわか雨にあった。

Arabanın motoru yolda bozuldu.

途中で車のエンジンが故障した。

Onun arabası yolda bozuldu.

彼女の自動車は途中で動かなくなった。

Yarı yolda pes etmeyin.

途中であきらめるな。

Yolda onu gözden kaybettim.

私は途中で彼とはぐれてしまった。

Yolda onunla karşılaşmaktan kaçındı.

彼は途中で彼女に会うのを避けた。

Bu yolda devam edemezsin.

この道は通れませんよ。

Kamyon yolda tüm hızıyla dönüyordu.

1台のトラックが道路を疾走していた。

Dikkat! Yolda bir çukur var.

- 注意して!道路に穴があいてるよ。
- 気を付けろ、道路に穴があるぞ。

Birisi seni tekrar yolda bıraktı.

また誰かにがっかりさせられたんだね。

Nancy yolda biraz alışveriş yaptı.

ナンシーは途中で買い物をした。

Düzgün bir yolda sürmek güzel.

なめらかな道路を運転するのは快適です。

Anahtarımı yolda iken kaybetmiş olmalıyım.

道の途中で鍵を落としたに違いない。

Yolda bir trafik sıkışıklığına yakalandık.

途中で交通渋滞に遭った。

Yarı yolda asla taktik değiştirme.

流れを渡っている間に馬を取り替えるな。

Eve giderken yolda onunla karşılaştım.

帰宅途中で彼に会いました。

Bu yolda hız sınırı nedir?

この道路の制限速度は何キロですか。

- Yolda duran tuhaf bir nesne buldum.
- Yolda duran garip bir cisim buldum.

私は奇妙な物体が道路に落ちているのに気づいた。

- Garajımdan çıkamadım çünkü yolda bir araba vardı.
- Yolda bir arabanın olması dolayısıyla garajımdan çıkamadım.
- Yolda bir araba olduğu için garajımdan çıkamadım.

- 車がじゃまになったので、ガレージから出ることができなかった。
- 出口を車がふさいでしまっていたので、私はガレージから出ることができなかった。

Yolda küçük bir atıştırmalık bile yedim.

軽い食事もできたね

çünkü yolda sizi sokma ihtimali vardır,

持って帰るまでに 刺されるかもしれませんから

Kamyon dar yolda duvar boyunca sıyırdı.

トラックは狭い道を塀にかすめるように通った。

Onun ana yolda bir dükkânı var.

彼は大通りに店を構えている。

Biz yolda kısa bir dinlenme aldık.

途中で少し休みました。

Yaşlı bir adam yolda ölü yatıyordu.

- 老人が一人、道路で死んでいた。
- 老人が道で横たわって死んでいた。

Dikkatli ol! Yolda bir inek var!

気をつけて!道路に牛がいるんだ。

Yolda yürürken eski bir arkadaşa rastladım.

通りを歩いたら、昔の友達に出会った。

Yolda ona bir şey olmuş olmalı.

- 来る途中で彼の身に何かが起こったに違いない。
- 途中で何かが彼の身に降りかかったに違いない。

Ona güvenebilirsin. Seni yarı yolda bırakmaz.

君は信頼してよい。彼は決して、君を裏切らない。

Jim buzlu yolda kaydı ve incindi.

ジムは凍った道で滑って怪我をした。

Bu yolda bir hayli trafik var.

この道路は交通量が多い。

Bu yolda yoğun bir trafik var.

この道路は交通が激しい。

Bu yolda devam edemezsin. Onarım altında.

この道を行ってもダメですよ。工事中ですから。

Bereket versin ki, yolda fırtınayla karşılaşmadılar.

幸運な事に、彼らは途中で嵐に遭わなかった。

Lütfen sandalyeyi oradan çekin. Yolda duruyor.

- いすをどかして下さい。じゃまなのです。
- イスを移動させてください。通るのに邪魔なんです。

Bu yolda giderken birçok güncel hata yapıldı.

その過程でたくさんの間違いもありました

Bu yolda kendime çok değerli dersler çıkardım.

この取り組みの中で 大切な教訓を得ました

Yolda yürürken eski bir arkadaşına denk geldi.

彼は街を歩いていて、古い友達に会った。

Bugünkü gazeteye göre başka bir tayfun yolda.

今日の新聞によると、また台風がやってくるそうだ。

Az önce yolda koşan bir tilki gördüm.

私はたった今キツネが道路を横切るのを見た。

Bu yolda araba sürmek için para ödemeliyiz.

この道路は有料です。

Bu yolda küçük bir otomobil trafiği var.

この道路は車の通りが少ない。

Otobüs yolda bozuldu, bu yüzden okula koştum.

途中でバスが故障したので、学校へ走っていった。

Ve Albuera'da yolda Beresford'un daha büyük ordusuyla karşılaştı.

し、アルブエラで途中でベレスフォードのよ​​り大きな軍隊に会いました。

Karlı bir yolda direksiyonu o şekilde çevirirsen, kayarsın.

雪道で急ハンドルを切っちゃだめだよ。スリップしちゃうから。

Fred kapıya ulaşmaya çalıştı fakat yolda masa vardı.

フレッドはドアのところへ行こうとしたがテーブルが邪魔になった。

- Kolkola yolda yürüyorlardı.
- Cadde boyunca kol kola yürüyorlardı.

彼らは腕を組んで通りを歩いていた。

- Caddede bir dolar buldum.
- Yolda bir dolar buldum.

- 道で一ドルを拾った。
- 私は道で1ドル拾った。

Ben bu projenin doğru yolda ilerliyor olduğunu düşünüyorum.

このプロジェクトはうまくいっていると思います。

Ve yolda bir kestirmeyle karşılaşmayı ummaktan başka çare yok.

近道があることを祈ろう

Bir sürü araba bu yolda gece gündüz hız yapıyor.

昼も夜もたくさんの車がこのハイウェーを高速でつうかする。

Şoförler, yolda karşıdan karşıya geçen çocuklara çok dikkat etmeliler.

ドライバーは道を横断する子供たちに気をつけなければいけない。

Bu yolda hiç otobüs olmadığı için yürümek zorunda kalacağız.

この道路はバスが走っていないのだから、私たちは歩かなければならないだろう。

Bu tekne motorunun Hawaii'e giderken yarı yolda bozulmayacağını umalım.

このボートのエンジンがハワイへの航路のなかばで駄目にならなければよいね。

Bu el arabasını ve güzergâhı kullanırsak doğru yolda ilerlememizi sağlayacaklardır.

トロリーと線を使(つか)えば 正しい方向(ほうこう)に進める

- Yolda araba sürerken dikkatini vermelisin.
- Araba sürerken dikkatini yola vermelisin.

運転している時は、道路に集中すべきだ。

yolda ciddi bir yaralanma geçirmesine rağmen İspanya'nın işgali için Napolyon'a katıldı .

途中で重傷を負ったにもかかわらず、スペイン侵攻のため に ナポレオンに

- Fırtınadan dolayı yolda çalışma askıya alındı.
- Fırtınadan dolayı yol çalışmasına ara verildi.

暴風雨のため道路工事が中止された。

- Ona güvenebilirsin. Sana asla ihanet etmeyecektir.
- Ona güvenebilirsin. Seni yarı yolda bırakmaz.

君は信頼してよい。彼は決して、君を裏切らない。

Uzun, uzun zaman önce sen beni bu yolda burada yalnız dururken bıraktın.

ずっとずっと昔にきみがこの道で僕をひとり残した。

Sen muhtemelen onun hasta büyükannesini ziyaret etmek için yolda olduğunu bana söylediğini düşünüyorsun.

みなさん、おそらく彼女が病気のおばあさんを見舞いに行く途中だと言ったと思っているだろう。

- Acele işe şeytan karışır.
- Acele ile menzil alınmaz.
- Acele giden ecele gider.
- Acele yürüyen yolda kalır.

- 短気は損気。
- 急がば回れ。
- 慌てることは無駄を作る。
- 急ぐと無駄が出来る。
- 急いては事を仕損じる。