Translation of "Yasa" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Yasa" in a sentence and their japanese translations:

Yasa değiştirildi.

法律が改正された。

Yasa böyle.

- 法律です。
- 法律ですから。

Yasa meclisten geçti.

その法律は議会を通過した。

Yasa hâlâ yürürlüktedir.

その法律はまだ有効である。

Yasa Meiji döneminde çıkarıldı.

その法律は明治時代に制定された。

Yasa derhal yürürlüğe girmiştir.

その法律は直ちに実施された。

Yasa bu durumda uygulanmaz.

その法律はこの件には当てはまらない。

Yasa artık yürürlükte değil.

その法律にはもはや効力はない。

O yasa belirsizliklerle doludur.

その法律には曖昧な点が多い。

Bu yasa dışı parayla da

この違法な現金で

Yasa her zaman adil değildir.

法が常に公平であるとは限らない。

Kongreye bir yasa tasarısı sundular.

彼らは法案を議会に提出した。

Yasa ile başın dertte mi?

法律のことで、面倒なことになっているのですか?

Bu yasa herkes için geçerlidir.

この法律はすべての人に適用される。

Bu yasa tüm durumlarda uygulanabilir.

この法律はすべての場合に当てはまる。

Bu yasa 1918 yılında çıktı.

この法律は1918年に制定された。

Yeni yasa birazcık organize suçu kapsamalıdır.

新しい法律は組織犯罪を減少させるでしょう。

Yasa 1 Nisan'dan itibaren geçerli olacak.

その法律は4月1日から実施される。

Yeni yasa vatandaşları özgürlüklerinden mahrum etti.

その新しい法律が市民から自由を奪った。

Bilgisayar korsanlığı karşı bir yasa olmalı.

不正アクセスは、法律で取り締まるべき。

Yasa dışı parktan dolayı ceza yedi.

彼は駐車違反で罰金をとられた。

O, yasa dışı bir eylem yaptı.

彼は違法行為をした。

Yasa tüm insanların eşit olduğunu söylüyor.

法律は、すべての人は平等だと言っている。

Amerika'ya yasa dışı uyuşturucu ticareti için kullanan

CIAが中南米へ援助を送っていたため 思いがけず

Fakat bunu sağlayabilecek yasa ve çözümler için

法整備や解決策に向けて

Yeni yasa ada halkına zorla kabul ettirildi.

その島の住民に新しい法律が施行された。

İktidar partisi vergi yasa tasarısını kabul ettirdi.

与党は強引に税制法案を通過させた。

Tom kesinlikle yaptığının yasa dışı olduğunu biliyordu.

トムは自分のしていたことは違法だと確かにわかっていた。

Araba kazaları ile ilgili mevcut yasa değişiklikler gerektirir.

車の事故に関する現行の法は手直しが必要である。

Yeni yasa dini azınlıkları oy verme haklarından mahrum edecek.

新しい法律は宗教的少数派の住民から選挙権を奪う。

Birçok bisiklet istasyonun önünde yasa dışı olarak park edilmektedir.

駅前には多くの自転車が違法に止められています。

Yasa şimdi kadınların erkeklerle eşit şartlarda istihdam edilmesini gerektiriyor.

今法律では女性が男性と同一条件で雇用されることが求められている。

Yasa, bu topraklar üzerinde herhangi bir gökdelenin inşasını yasaklar.

この土地に超高層ビルを建てることは法律が禁じている。

Yasa, bu alana herhangi bir gökdelenin inşa edilmesini yasaklıyor.

この土地に超高層ビルを建てることは法律が禁じている。

Muhalefet partisi gelir vergisini düşürmek için bir yasa tasarısı sundu.

野党は所得税減税法案を提出した。

Kanada'da ağaç kesmenin yasa dışı olduğu bir sürü alan vardır.

カナダには、木を切るのが違法とされる地域が沢山ある。

Kimse bu insanları yasa dışı uyuşturucu ticaretinde rol almak için zorlamadı

こうしたコミュニティに対して 麻薬密売への関与を強制した人はいません

Başkan yasa tasarısını veto etti fakat Kongre onun vetosunu geçersiz kıldı.

大統領はその法案に対して拒否権を行使しましたが、議会が再度それを無効にしました。

Kırmızı ışıkta ya da yaya geçidi olmayan yerlerde karşıdan karşıya geçmekle ilgili burada bir yasa var mıdır?

信号無視して道を渡ると、ここでは捕まる?

Yeni bir yasa, eski aristokratları ordudan men etti ve Davout, görevinden bir kez daha istifa etmek zorunda kaldı.

新しい法律は元貴族を軍隊から締め出し、ダヴーはもう一度彼の任務を辞任しなければならなかった。