Translation of "Doludur" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Doludur" in a sentence and their japanese translations:

Bu doludur.

こっちはいっぱいです。

Argüman eksiklerle doludur.

その議論は穴だらけだ。

Doğa gizemle doludur.

自然は神秘に満ちている。

Her otobüs doludur.

- どのバスも満員です。
- すべてのバスは満員です。
- どのバスも満員だ。

Doğa gizemlerle doludur.

自然って謎ばかりです。

Okyanusta balık doludur.

大海にはたくさん魚がいる。

Park çocuklarla doludur.

公園は子供達でいっぱいだ。

Yaşam fırsatlarla doludur.

人生は可能性でいっぱいです。

Hayat macera doludur.

人生は冒険に満ちている。

Bardak su doludur.

コップは水でいっぱいだ。

Bardak süt doludur.

コップは牛乳でいっぱいになっている。

Bardak sütle doludur.

コップはミルクでいっぱいだ。

Ada nehirler ile doludur.

その島には川がたくさん流れている。

Gemi sıçanlar ile doludur.

- その船には、ネズミがたくさんいる。
- この船には鼠がいっぱいいる。

Şişe su ile doludur.

そのボトルに水がいっぱい入っている。

Dünya beceriksiz doktorlarla doludur.

世の中は藪医者だらけ。

Evrak çantam kağıtlarla doludur.

私の鞄の中には書類がいっぱい入っている。

Bu kutu elmalarla doludur.

この箱にはりんごがいっぱいです。

Gölet sazan balığıyla doludur.

この池には鯉がうようよいる。

Bu çayır kurbağa doludur.

この草地には蛙がうようよいる。

Bu nehir alabalıkla doludur.

この川にはマスが多い。

O çocuk yaramazlık doludur.

あの子は本当にいたずら好きだ。

O yasa belirsizliklerle doludur.

その法律には曖昧な点が多い。

- Hayat iniş ve çıkışlarla doludur.
- Hayat çıkışlarla ve inişlerle doludur.

人生には浮き沈みがつきものだ。

Burası bir sürü mahlukla doludur.

生き物がたくさんいるだろう

Odası her zaman arkadaşlarıyla doludur.

彼の部屋はいつも彼の友人でいっぱいだ。

Yaşam iniş ve çıkışlarla doludur.

人生には浮き沈みがつきものだ。

Bu kitap, konuşma figürleriyle doludur.

この本は言葉のあやに富んだ本だ。

Bu yol keskin virajlarla doludur.

この道路は急な曲がり角が多い。

Bu nehir küçük balık doludur.

この川には雑魚がたくさんいる。

Balık iyi proteinlerle, iyi enerjiyle doludur

タンパク質にエネルギーだ

Mağaza her zaman müşterilerle ile doludur.

そのデパートはいつもお客でいっぱいだ。

Gelecek hafta boyunca onun programı doludur.

彼女は来週はずっと先約がつまっている。

- O, tutku dolu.
- O, hırs doludur.

彼は野心に満ちている。

Yaşam bazen zor ve acı doludur.

時には人生が辛くて難しい。

Ülkenin bu bölümündeki dağlar çeşitlilikle doludur.

この辺の山々は変化に富んでいる。

Restoran her zaman tıka basa doludur.

あのレストランはいつも混んでいる。

Tom'un özetleri daima yazım hatalarıyla doludur.

トムの作るレジュメはいつもミスプリだらけだ。

- O kişi çok enerjik.
- O enerji doludur.

彼は活力に満ち溢れている。

- Japonya güzel kentlerle doludur. Örneğin Kyoto ve Nara.
- Japonya güzel şehirlerle doludur. Kyoto ve Nara, örneğin.

- 日本には多くの美しい都市がある。たとえば京都、奈良だ。
- 日本には美しい都市が山ほどある。たとえば京都や奈良など。

Japonya güzel şehirlerle doludur. Örneğin, Kyoto ve Nara.

日本には美しい都市が多い。例えば京都、奈良だ。

Onun aklı bir aktris olma hayalleri ile doludur.

彼女の心は女優になる夢でいっぱいだ。

Çocuklar için, bu dünya harikalar ve mucizelerle doludur.

子どもたちにとって、この世界は驚異と奇跡に満ちています。

Kompozisyon aceleyle yazılmış, bu nedenle o muhtemelen hatalarla doludur.

その作文は急いで書いたのできっと間違いだらけでしょう。

- Bahçemiz rengarenk çiçeklerle doludur.
- Bahçemiz renk renk çiçeklerle dolu.

庭園は色とりどりの花で溢れています。

- Genç insanlar genelde enerji dolu.
- Gençler genelde enerji doludur.

若者はたいてい活気に満ちている。

- Bu orman çeşitlilik açısından zengindir.
- Bu orman değişik türlerle doludur.

この森は、多様性に富んでいます。

Düzensiz bir galaksi, belirsiz bir şekle sahiptir ve genç yıldızlar, toz ve de gazla doludur.

不規則銀河とは構造が不確定であり、若い恒星や塵、ガスを大量に含む。