Translation of "Yapmış" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Yapmış" in a sentence and their japanese translations:

Bunu yapmış olamaz.

彼がそれをしたはずありません。

Kahvaltı yapmış mıydın?

- 朝食はもう済ませましたか。
- あなたはもう朝食をとりましたか?

Onu yapmış olamaz.

彼女がそれをしたはずがない。

Okulda iyi yapmış olamaz.

彼女は学校の成績が良かったはずがない。

Bir hata yapmış olabilirim.

私は間違ったのかもしれない。

Bir hata yapmış olmalıyım.

私はきっと間違いをしたに違いない。

Veya doğal doğum yapmış insanlar.

肉体労働に励む人々のことです

Biz bir hata yapmış olabiliriz.

私たちは間違いをしたかもしれない。

O, onu dün yapmış olmalı.

彼女は昨日それをしたに違いない。

Tek başına onu yapmış olamaz.

彼1人でそれをしたはずがない。

Ben bir hata yapmış olmalıyım.

- 私はきっと間違いをしたに違いない。
- 間違ったに違いない。

Onlar bir hata yapmış olmalılar.

彼らは誤ったに違いない。

Yapmış olduğumdan hiçbir pişmanlık duymuyorum.

私は自分のしたことを悪かったと思わない。

Öyle bir şey yapmış olamaz.

- 彼はそんなことをしたはずがない。
- 彼がそんなことをしたはずがない。

Mike böyle bir şey yapmış olamaz.

マイクがそんなことをしたはずがない。

Ben bir yerde hata yapmış olmalıyım.

どこかで間違ったにちがいない。

Bir hata yapmış olduğunu fark etti.

彼は間違いをしたことが分かった。

Her şeyi kendi tarzıyla yapmış olmalı.

- 彼女は何でも自分の思い通りにしないと気がすまない。
- 彼女はやりたい放題にやるに違いない。

O, öyle bir şey yapmış olamaz.

- 彼女がそんなことをしたはずがない。
- 彼女がそのようなことをしたはずはない。

Yapmış olduğundan dolayı ona teşekkür ettim.

私は彼がしてくれた事に対して礼を述べた。

Çeviride bazı küçük hatalar yapmış olabilirim.

私は訳す際に、何かちょっとした間違いをしたかもしれない。

Andy çok sıkı pratik yapmış olmalı.

アンディは、猛練習したにちがいない。

Böyle aptalca bir şey yapmış olamaz.

彼がそんなばかなことをしたはずがない。

Bay Tanaka sınavını yapmış gibi görünüyor.

田中さんが試験を受けたようです。

O öyle bir şey yapmış olamaz.

彼女がそのようなことをしたはずはない。

Böyle bir hatayı nasıl yapmış olabileceğimi anlayamıyorum.

自分がどうしたらそんなミスを犯したものか考えもつかない。

Çünkü açık ve erişilebilir bir yer yapmış olursunuz.

誰にもでも解放された いつでも利用できる 場所を作ることだから

Buna rağmen hayata zor bir başlangıç yapmış çocuklara

困難な人生のスタートを切った 子供達が 悪条件にもかかわらず

Seni son gördüğümden beri önemli ilerleme yapmış görünüyorsun.

- この前あなたにお会いして以来、かなり進歩されたようですね。
- 前回君に会ってから、かなり進歩したようだね。

Ben elimden gelenin en iyisini yapmış olsaydım, başarabilirdim.

最善を尽くしていたら、私は成功したかもしれなかった。

Evet, bu mağarada bir kurt büyük bir piknik yapmış.

オオカミがこのほら穴で ピクニックをしてるんだ

Eğer yeterli zamanı olsaydı, o iyi iş yapmış olabilirdi.

もし彼に十分な時間があったら、よい仕事をしただろうが。

Başkalarının sağlığı için çok büyük bir iyilik yapmış oluyorsunuz.

人々の健康に対してできる、最も素晴らしい貢献のひとつをしているのだと

Dünkü sınavda iyi yapmış olabilirim ama henüz sonuçları bilmiyorum.

昨日のテストはうまくいったかもしれないが、まだその結果はわからない。

Ayrıca bu proje ile yeni bir şey de yapmış olacağız.

またこのプロジェクトでは 新たなことも行っていきます

Tom Mary'nin onun için yapmış olduğu her şeyi takdir ediyor.

トムはメアリーがしてくれた全ての事に感謝している。

- Tom aptalca bir şey yaptı.
- Tom ahmakça bir şey yapmış.

- トムはバカなことをした。
- トムはバカなことをしでかした。

O birçok hata yapmış olmasına rağmen, onun herhangi bir pişmanlığı yoktu.

いろいろ失敗したけれど、彼は少しも残念に思わなかった。

Ancak Venedik'in gücü yapmış oldukları zekice müzakerelerden ve şahsi çıkar anlayışlarından da gelir.

しかしヴェニスは その巧みな交渉術と 利己主義姿勢でも大きな力を発揮した