Translation of "Tasarruf" in Japanese

0.017 sec.

Examples of using "Tasarruf" in a sentence and their japanese translations:

Para tasarruf etmeye çalışıyorum.

お金を貯めようとしている。

- Kötü bir gün için tasarruf yapın.
- Kara gün için tasarruf edin.

まさかの時のために蓄えなさい。

Ve çok para tasarruf edebilirsiniz.

多くのお金を 節約できるかもしれません

Bir araba için tasarruf yapıyorum.

車を買うために貯金をしている。

Tasarruf hesabına 100 dolar yatırdı.

彼は口座に100ドル預けた。

Avustralya'ya gidebilmek için tasarruf yapıyorum.

私はオーストラリアに行けるようにお金を貯めています。

O, yüz dolar tasarruf yaptı.

彼は100ドル貯金した。

Kara gün için tasarruf etmek zorundayız.

我々はまさかの時の為備えをしなければならない。

Konuşmacı tasarruf ihtiyacı üzerinde stres attı.

講演者は節約の必要を強調した。

O, üniversiteye gitmek için tasarruf yapıyor.

彼は大学に行けるように貯金している。

Yaşlılık günlerim için para tasarruf ediyorum.

- 老後のためにかねをためる。
- 老後に向けて貯金している。

Tasarruf hesabımda bir sürü param var.

私は預金口座にたくさん金がある。

Kimse içeceklerden tasarruf ederek zengin olmadı.

下戸の建てたる蔵もなし。

Ben bir tasarruf hesabı açmak istiyorum.

預金口座を開設したいのですが。

- Yeni bir ev yapmak için tasarruf yapıyoruz.
- Yeni bir ev yapmak için tasarruf ediyoruz.

私たちは新しい家を建てるために貯金をしている。

Zamandan tasarruf etmek için bir bilgisayar kullandım.

時間を節約するためにコンピューターを使った。

Yeni bir bisiklet almak için tasarruf yapıyordum.

新しい自転車を買うために、お金を貯めていたんだ。

İşsiz olduğum için hiçbir şey tasarruf edemiyorum.

仕事がなくて、何もためられません。

O, kötü gün için hiç tasarruf yapmaz.

彼は万一のためにお金をためるようなことはしない。

Bu yüzden onları almak için tasarruf yapıyoruz.

それで私たちはそれらを買うためにお金を貯めています。

Bu, enerji maliyetlerinde yedi milyar dolar tasarruf demek.

70億ドルもの電気代の節約になります

Ucuz bir otelde kalarak seyahat giderlerini tasarruf etti.

安いホテルに泊まって旅費を浮かした。

Onu bu şekilde yaparsan, birkaç saat tasarruf edebilirsin.

こうすれば数時間の節約ができます。

Bay Mitsubishi içki parasını tasarruf etmek için evde içiyor.

三菱さんが飲み代を浮かすために家飲みしています。

Yeni bir bisiklet istiyorsan tasarruf yapmaya başlasan iyi olur.

- 新しい自転車が欲しいのなら貯金しなさい。
- 新しい自転車が欲しいのなら、お金を貯めなさい。

Bir evi satın almak için onlar paralarını tasarruf ediyorlar.

彼らは家を購入するため貯金をしている。

Bu, ev hanımı için büyük bir zaman tasarruf aygıtı.

これは主婦の手間を省く便利な器具です。

Her ay, kızı için gelirinden on bin yen tasarruf etti.

彼は娘の名義で毎月収入から1万円貯蓄した。

Adam zar zor geçiniyor ve asla bir kuruş bile tasarruf etmiyor.

その男はその日暮らしをしていて、1セントの貯金もしない。

- Damlaya damlaya göl olur.
- Tasarruf edilen bir peni kazanılan bir penidir.

- 儲ける考えより使わぬ考え。
- 1ペニーの節約は1ペニーの儲け。

Her hafta, Bayan Tanaka kötü gün için biraz para tasarruf eder.

毎週田中さんは万一に備えて少しずつお金をためている。

Ağırlıktaki büyük tasarruf, bu uzay aracının daha küçük bir roket üzerinde fırlatılabileceği anlamına geliyordu.

大幅な軽量化により、この宇宙船は1つの小さなロケットで打ち上げることができました。

- Bu makine emekten tasarruf etmemizi sağlıyor.
- Bu makine bize bir sürü iş gücü kazandırır.

- この機械は多くの労力を省いてくれる。
- この機械は私たちに多くの労力を省いてくれる。

- Dünya seyahatine çıkmak amacıyla parasını biriktiriyor.
- O, dünyada bir yolculuk yapma niyetiyle parasını tasarruf ediyor.

世界旅行する目的で、彼女はお金を貯めている。

Yüksek tasarruf oranı Japonya'nın güçlü ekonomik büyümesi için bir faktör olarak kabul edilmektedir.Çünkü o bol yatırım sermayesi kullanılabilirliği anlamına gelmektedir.

高い貯蓄率は日本の高い経済成長の一つの要因にあげられる。それが豊富な投資資金が存在することを意味するからだ。