Translation of "Kara" in Japanese

0.084 sec.

Examples of using "Kara" in a sentence and their japanese translations:

Kara göründü.

陸が見えてきた。

Yağmur kara dönüştü.

- 雨は雪に変わった。
- 雨が雪に変わった。
- 雨から雪にかわった。
- 雨は雪になった。

O, kendine yapılan zorbalık üzerine kara kara düşündü.

彼女は自分に対するいじめのことでじっと考え込んでいた。

Kara benziyor değil mi?

雪になりそうですね。

Kara bulutlar yağmurun belirtisidir.

暗い雲は雨の前兆だ。

Yağmur kara dönüşmeye başladı.

雨が雪に変わり始めた。

Baca kara duman püskürtüyor.

その煙突は真っ黒い煙を噴出している。

Yere kara yoluyla ulaşılamaz.

陸路ではそこへ行けない。

Ben kara mizahı sevmiyorum.

ブラックユーモアが嫌いだ。

Tom'un arabası kara saplandı.

トムの車は雪で立ち往生している。

Tom yüzümü kara çıkardı.

トムは私の期待を裏切った。

Kara kedileri sever misin?

- 黒い猫は好きですか。
- 黒猫は好き?

- Yaptığı hatayı arpacı kumrusu gibi düşündü.
- Yaptığı hatayı kara kara düşündü.

彼は自分のやった誤りを気にやんだ。

Fil en büyük kara hayvanıdır.

象は陸上の動物の中で最も大きい。

Kara gün için para biriktirin.

不時の時に備えて貯金しなさい。

Kara gün için para biriktirmeliyiz.

私たちはまさかの時に備えて金を蓄えておくべきだ。

Şehrin üzerinde kara bulutlar vardı.

黒雲が垂れ込めていた。

Kara bulutlar toplanıyor. Yağmur yağacak.

黒い雲が出てきた。雨になりそうだ。

Karadeniz'in suyu gerçekten kara mı?

黒海の水って、実際に黒いの?

Bu para kara gün içindir.

このお金はもしものときの備えです。

Şiddetli kara rağmen o geldi.

彼は大雪にもかかわらず来ました。

- Koyu bulutlar yağmura işaret eder.
- Kara bulutlar yağmurun belirtisidir.
- Kara bulutlar yağmur habercisidir.

暗い雲は雨の前兆だ。

Yukarıdaki helikopterin görebileceği şekilde kara yazabilirim.

上から見えるように 雪の上に作る

Kara geceler işlerini biraz daha kolaylaştıracaktır.

‎暗くなるほど狩りには有利だ

Peki kara böcekli suşisi olan restoran?

ではゴキブリ寿司の レストランは?

Kara gün için tasarruf etmek zorundayız.

我々はまさかの時の為備えをしなければならない。

O, kara gün için para biriktirdi.

彼女は万一に備えて貯金した。

Afrika'ya bir zamanlar Kara Kıta denirdi.

アフリカはかつて、暗黒の大陸と呼ばれた。

O, kara yolu ile İtalya'ya gitti.

彼は陸路でイタリアへ行った。

Bu sabah uyandığımda, yağmur kara dönmüştü.

けさ起きたら、雨は雪に変わっていた。

Şu kara bulutlar muhtemelen yağmur getirecek.

あの暗い雲がおそらく雨をもたらすだろう。

Şu kara bulutlara bak. Yağmur yağacak.

あの黒い雲をごらん。じきに雨が来そうだ。

Kara kedi beyaz bir fare yiyor.

黒い猫は白いネズミを食べています。

Dayanamadığım şey, kara tahtada gıcırdayan tebeşirin sesidir.

私が我慢できないことは、黒板でキーキーとチョークが音を立てることだ。

Filler bugün yaşayan en büyük kara hayvanlarıdır.

今日(こんにち)象は現存する最も大きい陸生動物である。

Bir kurbağayı bir kara kurbağasından ayırt edemiyorum.

カエルとヒキガエルの区別が出来ない。

(Senin) Davranışların ailemizin üzerine kara leke getirdi.

お前のふるまいはわが家の名を汚した。

Bir kurbağayı bir kara kurbağasından ayırt edemem.

カエルとヒキガエルの区別が出来ない。

- Tencere dibin kara, seninki benden kara.
- Dinime söven bari Müslüman olsa.
- Dinime küfreden bari Müslüman olsa.

鍋が湯わかしを黒いという。

Gökyüzü kara görünüyor,yağmur yağıp yağmayacağını merak ediyorum.

空が怪しい。雨が降るかな。

Kara, dünya yüzeyinin yaklaşık yüzde 30'unu kapatır.

陸地は地球の表面の約30パーセントをおおっています。

- Benim yüzümü kara çıkarma.
- Beni hayal kırıklığına uğratma.

- 私を落胆させないでくれ。
- 私をがっかりさせないでくれ。

Birkaç gün önce yaptığın gibi yüzümü kara çıkarma.

この前みたいに私をがっかりさせないでね。

- Kara kedileri sever misin?
- Siyah kedileri sever misin?

- あなたは黒い猫が好きですか。
- 黒い猫は好きですか。
- 黒猫は好き?

- Aşk acısının ilacı yoktur.
- Kara sevdanın çaresi yoktur.

恋の病に薬なし。

Teknoloji, birer kara kutu olan zihinlerimize yeni pencereler açtı.

テクノロジーが 私たちの心という ブラックボックスに新たな扉を開いたのです

Daha yoğun olan kara ulaşmak için biraz kazmama rağmen,

下を少し掘ってみる 硬い雪があることを祈ってね

Toprak, sadece kara parçasının yüzeyini kaplayan ince bir örtü

土壌は地表を覆っている 薄い層にすぎませんが

Yoğun kara rağmen o, istasyona kadar bütün yolu geldi.

激しい雪にもかかわらず、彼女はわざわざ駅まで来た。

Kara ve buza karşı çekiyor ve bu da beni tutacaktır.

雪と氷が俺を 支えていてくれるんだ

Dişi aslan, Yeni Ay'ın kara gecelerinin getirdiği avantajı yakında kaybedecek.

‎闇を味方にできる時間は ‎限られている

Dünya'nın en büyük kara memelisi şehrin tam göbeğinden geçip gidiyor.

‎地上最大の哺乳類が ‎町の中心を横切る

Şu an pek çok insan beyni bir kara kutu gibi düşünüyor,

大抵の人は 脳を ブラックボックスのような

Yağmur ormanlarında diğer kara parçalarına oranla daha fazla yeni türe rastlanmaktadır.

‎ジャングルでは どこよりも ‎多くの新種が見つかっている

Bu kara ayılar, kış uykusuna yatmadan hemen önce kendilerini şehre atıyor.

‎アメリカクロクマは ‎冬眠前に繁華街を訪れる

Karbon ayrılması olarak bildiğimiz bir işlem ile kara parçaları ve denizler

陸地や海に吸収されているからです

- Ak akçe kara gün içindir.
- Kötü bir gün için tedarikli olmalısın.

まさかの時のために備えなければならない。

- Kötü bir gün için tasarruf yapın.
- Kara gün için tasarruf edin.

まさかの時のために蓄えなさい。

Uzun kara kış sonunda bitti ve yerini yumuşak ılıman bahara bıraktı.

長く厳しい冬が終わって穏やかで暖かい春に取ってかわった。

Dişi, Ay küçülmeye devam ederken... ...en kara gecelerden en iyi şekilde faydalanmalı.

‎月の光が弱まるなか‎― ‎漆黒の闇に勝負をかける

Vampir yarasalar en çok en kara gecelerde harekete geçer. Karanlıkta kan peşindedirler.

‎チスイコウモリたちは ‎夜に最も活動的になる ‎闇の中で血を求める

Jane ile partiye gitmek için söz verdim, ve onun yüzünü kara çıkaramam.

パーティーに行くってジェインに約束したし、彼女をがっかりさせるわけにはいかないんだ。

- Aşk hastalığının tedavisi yoktur.
- Aşk acısının ilacı yoktur.
- Kara sevdanın çaresi yoktur.

恋の病に薬なし。

- Gerçek dost kara günde belli olur.
- İhtiyacın olduğunda yanında olan dost gerçek dosttur.

- まさかの時の友は真の友。
- まさかの時の友こそ真の友。