Translation of "100" in Japanese

0.015 sec.

Examples of using "100" in a sentence and their japanese translations:

Ardından 100 kişi daha. 100 kişi daha.

それから さらに100人 それから さらに100人

100 yen dolandırıldı.

彼は100円ごまかされた。

100 yıl önce ABD'de

100年前には

Fatura 100 dolar tuttu.

- 勘定書の総額は100ドルになった。
- 勘定は100ドルに達した。

İstasyon 100 metre uzaklıktadır.

駅は100メートル離れたところにある。

Gölet 100 metre çapındadır.

その池は直径100メートルある。

Kayıp 100 dolara ulaştı.

損失は合計100ドルになった。

Toplam 100 dolara ulaştı.

総計は100ドルになった。

Ona 100 dolar borçluyum.

私は彼に百ドル借りている。

Su 100 derecede kaynar.

水は100度で沸騰する。

Günde 100 avro kazanırım.

私は一日に100ユーロ稼ぎます。

Ona 100 yen borçluyum.

私は彼から百円借りている。

Bugün 100 dolar harcadım.

私は今日100ドルも使った。

Günde 100 avro kazanıyorum.

私は一日に100ユーロ稼ぎます。

100 yıla kadar da yaşayabilir.

‎そして100年近く生きる

En azından 100 kişi katıldı.

- 少なくとも100人は出席していた。
- 少なくとも100人の人が出席した。

Oda ücreti geceliği 100 dolar.

ルームチャージは一晩100ドルです。

Kulenin yüksekliği 100 metrenin üzerindedir.

その塔の高さは100メートル以上ある。

Kentin nüfusu 100 bin civarındadır.

その市の人口は約10万である。

Köprünün 100 metre uzunluğu var.

その橋は長さが100メートルある。

100 kiloluk bir yük azamidir.

乗せられるのは100キロがマックスです。

Yanında sadece 100 yeni vardı.

彼は百円しか持ち合わせていなかった。

Tasarruf hesabına 100 dolar yatırdı.

彼は口座に100ドル預けた。

11 saniyede 100 metre koştu.

彼は100mを11秒フラットで走った。

Birdenbire, 100 işçi işten çıkarıldı.

突然百人もの労働者が解雇された。

En fazla 100 dolar ödeyebiliriz.

- 多くても払えるのは100ドルまでです。
- 多くて100ドルしか払えません。

Eski arabamı 100 dolara sattım.

- 私の中古車は100ドルで売れた。
- 前の車は100ドルで売ったんだ。

Onun borcu 100 dolara geldi.

彼の借金は100ドルに達した。

O, hesabından 100 dolar çekti.

彼は口座から百ドル下ろした。

Su 100 santigrat derecede kaynar.

- 水は摂氏100度で沸騰する。
- 水はセ氏100度で沸騰する。

En fazla 100 dolar harcayabilirsiniz.

- 最高百ドルまで遣ってよい。
- 100ドルまで使っていいですよ。

Kullanılmış arabamı 100 dolara satabildim.

私の中古車は100ドルで売れた。

Ben günde 100 Euros kazanırım.

私は一日に100ユーロ稼ぎます。

Bu otel 100 konuğu ağırlayabilir.

このホテルは100人の客が泊まれる。

Onun sadece 100 doları vardı.

彼はたった100ドルしか持っていなかった。

- En azından 100 kişi toplantıya katıldı.
- Toplantıya katılanlar, 100 kişiden aşağı değildi.

会合には100人もの人が出席した。

- 100 metreyi on iki saniyede koşabilir.
- On iki saniyede 100 metre koşabilir.

100メートルを12秒以内で走ることができます。

Fakat Darwin'in mektubundan 100 yıl sonra,

ダーウィンの手紙から 100年後に

Güneş etrafında 50 veya 100 dönüş.

先の事と思われていました

Kimse 100 yıl diskleri göndereceğimizi düşünmedi.

百年先もレンタル業をしているとは 思っていませんでした

Saatte 100 kilometreyi geçen sprintler atabiliyor.

‎時速100キロ以上で走れる

Öğretmenimiz, "su 100 derecede kaynar." dedi.

先生は「水は100度で沸騰する」と言った。

Su, 100 santigrat derece sıcaklıkta kaynar.

水は摂氏100℃で沸騰する。

Partide 100'ün üzerinde kişi vardı.

パーティーには100人以上が参加していた。

Kız kardeşler 100 yaşına kadar yaşadı.

その姉妹は100歳まで生きた。

O, İngilizcede 100 üzerinden 90 aldı.

彼は英語で90点をとった。

Onun 100 dolardan az parası yok.

彼は100ドルばかりかそれ以上持っている。

Odada 100'den fazla insan var.

部屋に100人以上の人達がいます。

Sadece en fazla 100 dolar ödeyebilirim.

- 私はせいぜい100ドルしか払えません。
- 多くても100ドルしか払えないよ。

1'den 100'e kadar say.

1から100まで数えなさい。

Bu mikroskop nesneleri 100 kez büyütür.

この顕微鏡は物を100倍に拡大する。

Bu makine dakikada 100 kopya yapar.

この機械は一分間に100部のコピーをつくる。

İngilizcede 100 üzerinden 90 puan aldı.

彼は英語で90点をとった。

Onun en fazla 100 doları var.

彼はせいぜい持っていて100ドルだ。

Tom gelecek yıl 100 yaşında olacak.

トムは来年100歳を迎える。

Bugün, günde 100 milyon varil petrol kullanıyoruz.

現在 1億バレルの石油が 毎日使われています

Ama geleceğimizin ise yüzde 100'ü onlar.

未来の100%を担います

Koklama duyuları bizimkinden 100 kat daha iyi.

‎人間の100倍も優れた ‎嗅覚を使い‎―

Veya Güneş'in kütlesinin 100 katı büyüklüğünde olabilir.

太陽100個分の質量を持つほど 大きいという 考えまであります

Biz araba içinde yaklaşık 100 mil katettik.

- 私たちは車で約百キロ走破した。
- わたしたちは車で約100キロ走破した。

Onun tamamı bana 100 dolara mal oldu.

それは全部で100ドルでした。

100 dolar yolculuk için tüm giderlerini karşılayacaktır.

100ドルあれば旅行の費用としては十分だろう。

Onun 100 dolardan daha fazla parası yok.

彼はわずか100ドル持っているだけだ。

Bu ay 100 dolar bir kenara koydu.

彼は今月100ドルを貯金した。

Benim eski arabam bana 100 dolar getirdi.

私の中古車は100ドルで売れた。

Az sayıda insan 100 yaşına kadar yaşar.

百歳まで生きる人はほとんどいません。

Onun kayıplarının 100 dolar olduğunu tahmin ettik.

私たちは彼の損害は100ドルと見積った。

Gecelik oda ücreti vergi dahil 100 dolar.

料金は、税別で一泊100ドルです。

En fazla, feribotta sadece 100 yolcu vardı.

フェリーにはせいぜい100人の乗客しかいなかった。

Hızölçer şu anda saatte 100 mili gösteriyor.

スピードメーターは現在毎時百マイルを示している。

Adaya uçmak sana 100 dolara mal olacak.

あなたがその島に飛行機で行くには100ドルかかるだろう。

Çığlığı, durgun gecede 100 metrenin ötesine kadar ulaşıyor.

‎この雄叫びは ‎100メートル先まで響く

Her bir dişi 100'ün üzerinde yavru doğurabilir.

‎1匹のメスが ‎100匹以上産むことも

En hızlı koşucu 9 saniyede 100 metre koşamaz.

もっとも速いランナーでも100メートルを9秒では走れない。

100 dolar beni ne kadar taşıyacak merak ediyorum.

100ドルでどのくらいの間やっていけますか。

Bunun ona 100 dolara mal olacağını hesap etti.

彼はそれに100ドルかかると見積もった。

100 doların bana ne kadar dayanacağını merak ediyorum.

100ドルでどのくらいの間やっていけますか。

Ben Carl ile bir 100 metre yarışında koştu.

ベンは100メートル競争をカールと走った。

"Bu kamera ne kadar değer? " " Yaklaşık 100 dolar. "

「このカメラはどれくらいの価値がありますか」「約100ドルくらいです」

O bir 100 metre yarışında birincilik ödülünü aldı.

- 彼は100メートル競争で一等賞を取った。
- 彼は100m競争で一等賞を受け取った。
- 彼は100m競争で1等賞を取った。

Tom her gün %100 saf portakal suyu içer.

トムは毎日果汁100%のオレンジジュースを飲んでいる。

Ama insan yaşamı genellikle 100 yıldan daha az sürer.

でも人間の寿命は 100年にも満たないことが多いです

100 yaşına kadar yaşarsam 2103'te de hayatta olacağım.

私が百歳まで生きるとしたら 2103年にまだ生きています

Her şeyi öncekinden 100 kat daha iyi hâle getirdi.

前より100倍良いものを 作り出していることです

Güvenlik için uçurumun kenarından 100 metre aşağı inmeleri gerek.

100メートルほど 崖を下りれば安全だ

Ama beslenecek en yakın yerlerin uzaklığı 100 kilometreyi aşabiliyor.

‎餌にありつくまで ‎100キロも飛ぶこともある

Nihayetinde, yaklaşık 100 gün sonra, kol tamamen yeniden büyümüştü.

‎約100日後には ‎元の長さになっていた

Evet. O, on iki saniye içinde 100 metreyi koşabilir.

- はい。100メートルを12秒以内で走ることができます。
- はい。100メートルを12秒で走る事ができます。

Bu kitap fillerin 100 yaşından daha fazla yaşadığını söylüyor.

象は100歳生きると、この本には書いてある。

- 1 metre 100 santimetreden oluşur.
- Bir metre yüz santimdir.

1メートルは100センチである。

Onlar 100 metre yarışında 10 saniye hedefini kıracaklar mı?

100メートル、10秒切れる?

Geçen yılın ilk 100'ünde en sevdiğiniz şarkı nedir?

去年の上位100曲の中で、一番好きなのは何ですか?

O iki yaşında, ama şimdiden 100'e kadar sayabiliyor.

彼女は2歳だが、もう100まで数えられる。

Bu, bizzat hükûmet tarafından yüzde 100 kontrol edilen bir teknoloji.

この技術は 政府が100%管理します

Bugün, 100 binden fazla kadın bizimle çalışıyor ve 20 milyon

私たちの銀行を利用する女性は 今や10万人以上となり

Kaza bilançosu; 5 kişi öldü ve 100 kişi yaralandı idi.

その事故の犠牲者数は死者5名、負傷者100名であった。

Geçen yıl çelik üretiminin 100 milyon tona ulaştığı tahmin edilmektedir.

昨年の鉄鋼生産は1億トンに達したものとみられている。

Çelik üretimi geçen yıl tahmini olarak 100 milyon tona ulaştı.

昨年の鉄鋼生産は推定億トンに達した。