Translation of "Gidebilmek" in Polish

0.002 sec.

Examples of using "Gidebilmek" in a sentence and their polish translations:

Mary Japonya'ya gidebilmek için para biriktiriyor.

Mary oszczędza pieniądze, żeby mogła pojechać do Japonii.

Tom Avustralya'ya gidebilmek için para biriktiriyor.

Tom oszczędza na wyjazd do Australii.

çok sayıda insan ve araçla Pando'ya gidebilmek için hazırlanmış bir hileydi.

które mogły, nie budząc podejrzeń, wjechać do Pando z pokaźną grupą ludzi.