Translation of "Tarzını" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Tarzını" in a sentence and their japanese translations:

Gülümseme tarzını seviyorum.

君の笑い方好きだな。

Onun konuşma tarzını sevmedi.

彼は彼女の話し振りが気に入らなかった。

Jane düşünme tarzını anlar.

ジェーンは君の考え方が分かっている。

Onun konuşma tarzını anlamıyorum.

彼の考えがさっぱり分からない。

Onun gülüş tarzını seviyorum.

彼女の笑い方が好きだ。

Onun hareket tarzını sevmiyorum.

私は彼女の態度が気にくわない。

Onun gülme tarzını sevmiyorum.

彼の笑い方が好きじゃない。

Tom'un düşünme tarzını seviyorum.

トムの考え方、好きだな。

Onun konuşma tarzını sevmiyorum.

私は彼女の話し方は好きではない。

Ona gülme tarzını sevmiyorum.

私はあなたが彼女をあざ笑う仕方が気に入らない。

O, saçını yapma tarzını değiştirdi.

彼女はヘアスタイルを変えた。

Onun diğerlerine davranma tarzını sevmiyorum.

私は彼の人の扱い方が気に入らない。

Onun benimle konuşma tarzını beğenmiyorum.

- 私に対する彼の口のきき方が気に入りません。
- 私に対する彼の話し方が気に入らない。

Ben onun konuşma tarzını sevmiyorum.

- 彼の話し方がいやなのです。
- 私は彼の話しぶりが好きではない。

Yaşam tarzını değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum.

彼は生活様式を変える必要があると思う。

Tom Mary'nin bakış tarzını seviyor.

トムさんはメアリさんの見た目が好きだ。

Büyükannem yaşam tarzını hiçbir zaman değiştirmedi.

祖母は少しも生活様式を変えなかった。

Bay Jackson'ın öğretim tarzını gerçekten sevmiyorum.

ジャクソン先生の教え方はあまり好きじゃない。

Onun şarkı söyleme tarzını gerçekten çok beğendim.

彼の歌い方が自分で本当に好きだからです。

Yaşlı bir insanın düşünme tarzını değiştirmesi zor.

老人が考えを変えるのは難しい。

Onlar onun rakiplerini tehdit etme tarzını beğenmediler.

対戦相手を脅すという彼のやり方を彼らは気に入らなかった。

- O harflerin stilini karşılaştır.
- O mektupların tarzını karşılaştır.

それらの手紙の文体を比較しなさい。

Sanırım bizim birlikte yaşamamız senin yaşam tarzını etkiledi.

僕が君と一緒に住んだことは君の人生観に影響を与えたと思う。

En büyük sanatçılar bu kimliği ve yaşam tarzını benimsedi,

最も有名なアーティストたちは このアイデンティティや生き方を受け入れ

Bence senin yaşam tarzını benim seninle olan ev arkadaşlığım etkiledi.

僕が君と一緒に住んだことは君の人生観に影響を与えたと思う。