Translation of "Sorunla" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Sorunla" in a sentence and their japanese translations:

Hiçbirimiz sorunla ilgilenmiyoruz.

我々は誰もその問題には関係ない。

Bu sorunla yüzleşmeliyiz.

我々はこの問題に立ち向かうべきだ。

Derhal sorunla ilgilenmeliyiz.

その問題をすぐ処理しなければならない。

Onlar sorunla ilgileniyorlar.

- 彼らはその事件を調査している。
- 彼らはその事件のことを調査している。

Bu sorunla başlayalım.

この問題から始めましょう。

Yönetici birçok sorunla ilgilenir.

マネージャーはたくさんの問題を扱っています。

Sorunla ilgili gerçekleri dinleyin.

その問題に関する事実をよく聞きなさい。

Yakında sorunla başa çıkabilirsin.

すぐにその困難は乗り越えられるよ。

Bu sorunla başım belada.

この問題は分からなかった。

Sorunla ilgili açıklaması mantıksızdı.

彼女のその問題の説明は無意味だった。

Bu sorunla nasıl baş edeceğiz?

- どのようにすればこの問題を解決できますか。
- この問題をどのように扱えばよいのでしょうか。
- この問題をどうやって扱いましょうか。
- この問題をいかにして解決しましょうか?

Zor bir sorunla karşı karşıyadır.

彼は難問に直面している。

Biz bu sorunla başa çıkmalıyız.

私たちはこの問題を処理しなくてはならない。

Biz her yerde sorunla karşılaştık.

私たちはいたるところでつらい目に会った。

Biz hemen bu sorunla ilgilenmeliyiz.

すぐにこの問題に手を打たなければならない。

Japon hükümeti sorunla başa çıkamaz.

日本政府は、その問題に対処することができない。

Bu sorunla nasıl başa çıkmalıyız?

この問題をどのように扱いましょうか。

Sorunla ilgili ne yapacağını bilmiyordu.

彼女はその問題をどう扱うべきかわからなかった。

Onun sorunla ilgili açıklaması saçmaydı.

彼女のその問題の説明は無意味だった。

Hükümet finansal sorunla ilgilenmek zorunda kalacak.

政府は、財政問題に対処しなければならない。

Burada sorunla ilgilenen hiç kimse yok.

その問題に対処できる人は誰もいない。

Ona geldiğimizde biz bu sorunla yüzleşeceğiz.

そうなったときに私達は問題に直面することになる。

Ben bizzat o sorunla karşı karşıyayım.

私はその問題に直面している。

Bunun bizim sorunla bir ilgisi olmayabilir.

これは我々の問題とは全く無関係かもしれない。

Böylesine zor bir sorunla baş edemeyiz.

私たちはこんな難しい問題を扱うことはできない。

Bu sorunla başa çıkabileceğini düşünüyor musun?

この問題が自分の手に負えると思ってる?

- Bu sorunla ilgileneceğim.
- Bu problemle ilgileneceğim.

この問題は私が扱います。

Bu sorunla baş etmek çok zor.

この問題はあまりにも難しすぎて処理することができません。

Onun bu sorunla bir ilgisi yok.

それはこの問題には全然関係がない。

Şimdi bu sorunla ilgilenmek zorunda olmamalıyız.

私たちが今この問題に対処する必要なんてない。

Öğrenci, ebeveyn ve öğretmen birçok sorunla uğraşıyor.

子どもも親も そして教員も 色々抱えています

Tom sorunla daha iyi bir şekilde ilgilenebilirdi.

トムはもっと良い方法でその問題に対処することができた。

Sorunla ilgili olarak, onların başka bir görüşü var.

その問題に関しては彼らは別の意見を持っている。

Benim o sorunla ilgili söyleyecek hiçbir şeyim yok.

その問題について私は何も言う事がない。

Onun sorunla başa çıkmak için yeterli deneyimi yoktu.

彼にはその問題に対処する十分な経験がなかった。

Aynı eski sorunla uğraşmaya devam ediyor gibi görünüyoruz.

どうやら私たちは同じ問題で悩んでいるんでしょう。

Geçen hafta o sorunla ilgilenerek epeyce zaman harcadım.

先週私はその問題の対応に多くの時間を費やした。

Onun zekası ve deneyimi onun sorunla baş etmesini sağladı.

知識と経験によって、彼はそのトラブルを処理することができた。

Bu sorunla başa çıkmak için derhal bir şey yapılmalı.

この問題は早急に手を打つ必要がある。

Benim arzum, bu sorunla ilgili olarak size yardımcı olmaktır.

この問題の解決をお手伝いしたいのです。

Tom'un bu sorunla nasıl baş edeceği hakkında hiçbir fikri yok.

トムはこの問題にどう対応すれば良いのか全く分からない。

- Zor bir problemle yüz yüze geldim.
- Zor bir sorunla karşı karşıyayım.

私は困難な問題に直面している。

"Günaydın. Bugün biraz geç kaldın, değil mi?" "Evet, biraz sorunla karşılaştım."

「おはようございます。今日は遅かったですね」「うん。ちょっと手間取っちゃって」

Sorunla karşılaşırsanız, 7/24 müşteri desteği ve 30 günlük para iade garantisi vardır.

問題が発生した場合は、24時間年中無休のカスタマーサポートと30日間の返金保証があります。