Translation of "Söylemesi" in Russian

0.004 sec.

Examples of using "Söylemesi" in a sentence and their russian translations:

Benden söylemesi

скажи-ка

Söylemesi zor.

- Это трудно сказать.
- Трудно сказать.

Söylemesi biraz zor.

Мудрёное название,

Birinin doğruyu söylemesi gerekir.

Надо всегда говорить правду.

Onun bunu söylemesi şaşırtıcıydı.

Удивительно, что она это сказала.

- Söylemesi kolay, yapması zor.
- Dile kolay.
- Söylemesi kolay ama yapması zor.

- Это легко сказать, но не сделать.
- Легко сказать, но нелегко сделать.
- Легко сказать, да нелегко сделать.

Onun öyle söylemesi onun kalpsizliği.

С его стороны бессердечно так говорить.

Bu, söylemesi garip bir şey.

Как можно говорить такие вещи!

Tom'un bir şey söylemesi gerekmiyor.

Тому не нужно ничего говорить.

Tom'un şarkı söylemesi gerektiğini düşünmüyorum.

Не думаю, что Тому стоит петь.

Tom'un bize gerçeği söylemesi gerekirdi.

Тому надо было сказать нам правду.

Tom ne söylemesi gerektiğini biliyor.

Том знает, что ему надо сказать.

- Söylemesi kolay, yapması zor.
- Dile kolay.

Легко сказать...

Tom söylemesi gerekenden daha fazlasını söyledi.

Том сказал больше, чем следовало.

Söylemesi kolay ama yapması kolay değil.

- Легко сказать, но нелегко сделать.
- Легко сказать, да нелегко сделать.

Tom'un Mary'ye bir şey söylemesi gerekiyor.

Тому нужно было что-то сказать Мэри.

Onun hakkında Tom'un söylemesi gerekenleri göreceğiz.

Посмотрим, что у Тома есть сказать по этому поводу.

Tom'un Mary'ye ne yapacağını söylemesi gerekmiyordu.

Тому не нужно было говорить Мэри, что делать.

Tom'un Mary'ye onu sevdiğini söylemesi gerekirdi.

Тому надо было сказать Мэри, что он её любит.

- Senin söylemen kolay.
- Senin için söylemesi kolay.

- Тебе легко говорить.
- Вам легко говорить.

Tom yalan söylemesi kolay bir kişi değil.

Том не тот человек, которого легко обмануть.

Bana ne yapacağımı söylemesi için Tom'u bekliyorum.

Я жду, что Том скажет мне, что делать.

Tom Mary'nin söylemesi gereken hiçbir şeyle ilgilenmiyor.

Том не заинтересован ни в чём из того, что Мэри должна сказать.

Tom'un her zaman son sözü söylemesi gerekiyor.

Тому обязательно нужно, чтобы последнее слово было за ним.

Şarkı söylemesi için Tom'u nasıl ikna ettin?

- Как ты уговорил Тома спеть?
- Как вы уговорили Тома спеть?

Birinin Tom'a daha kibar olması gerektiğini söylemesi gerek.

Кто-то должен сказать Тому, что ему надо быть повежливее.

Tom'un Mary'ye ne duyması gerektiğini söylemesi kolay değildi.

Тому было нелегко сказать Мэри то, что ей нужно было услышать.

Tom'un er ya da geç Mary'ye söylemesi gerekecek.

Тому нужно будет рано или поздно сказать Мэри.

Birinin gerçeği söylemesi gerekir ama her gerçek söylenmemelidir.

Следует говорить правду, но не всякую правду следует говорить.

Söylemesi kolay yok efendim çocukların görüntüsünü kayıt ediyormuş Zoom

легко сказать, сэр, записывая образ детей

Mary'nin ona ne söylemesi gerektiği hakkında bir ipucu yoktur.

Мэри не имела ни малейшего понятия о том, что она была должна сказать ему.

- Tom'un yalan söylemesine gerek yoktu.
- Tom'un yalan söylemesi gerekmiyordu.

Тому не пришлось врать.

Eğer Tom'un benimle bir sorunu varsa, bana söylemesi gerekiyor.

Если у Тома со мной какие-то проблемы, пусть скажет.

- Tom ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu.
- Tom ne söyleyeceğini bilemedi.

Том не знал, что сказать.

- Söylemek yapmaktan daha kolaydır.
- Söylemesi kolay, yapması zor.
- Dile kolay.

Проще сказать, чем сделать.

- Onlar gerçeği söylemesi için onu zorladı.
- Onu gerçeği söylemeye zorladılar.

Они заставили его сказать правду.

- Konuşması kolay, yap da görelim.
- Söylemesi yapmasından çok daha basit.

Говорить гораздо легче, чем действовать.

- Söylemesi kolay ama yapması zor.
- Kolaysa sen yap.
- Bekara karı boşamak kolaydır.

- Это легко сказать, но не сделать.
- Легко сказать, но нелегко сделать.

- Lafla peynir gemisi yürümez.
- Söylemek yapmaktan kolaydır.
- Söylemesi kolay, yapması zor.
- Dile kolay.

Легче сказать, чем сделать.

- Sevdiğim şarkıyı söylemesi için Tom'a rica ettim.
- Tom'a en sevdiğim şarkıyı söylemesini rica ettim.

Я попросила Тома спеть мою любимую песню.