Translation of "İkinci" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "İkinci" in a sentence and their japanese translations:

İkinci sorum:

第2問です

İkinci olarak,

2番目は—

İkinci adım:

その2

İkinci tavsiyem:

その2

Neydi ikinci sorumuz?

2つ目の質問は何でした?

Öğrendiğim ikinci şey,

2つ目に学んだのは

İkinci ikilem şuydu:

2つ目のジレンマはこうです

İkinci düğmen kopuyor.

- 君の二番目のボタンがとれそうだよ。
- 二つ目のボタンが取れそうだよ。

İkinci denemesinde başardı.

彼は2度目に成功した。

Lisenin ikinci yılındayım.

私は高校2年生だ。

İkinci dönem bitti.

- 二学期は終わった。
- 後期が終わった。

Lisenin ikinci sınıfındayım.

私は高校2年生だ。

İkinci seçeneğimiz yok.

我々には次善策がない。

Kütüphane ikinci katta.

図書館は2階にあります。

O ikinci el.

中古だよ。

Yani buradaki ikinci amacım

だから このステージでの第2のゴールは

İkinci tüyo: "Uzmanları dinleyin."

2つ目のアドバイスは 「専門家の言うことを聞く」こと

Henüz üniversitedeki ikinci yılımdı,

私は大学2年生でした

Hayır, o ikinci el.

なに、中古だよ。

Doktorun ofisi ikinci katta.

その医者の診察室は2階にある。

İkinci köşede sağa dön.

2つ目の角を右に曲がりなさい。

O ikinci sınıf öğrencisi.

彼女は2年生です。

Bu ikinci kez uçuşum.

飛行機に乗るのはこれが2度目です。

İkinci dönem sona erdi.

二学期は終わった。

İkinci bir şansı bekle.

別の機会を待て。

İkinci sınıflara İngilizce öğretirim.

私は2年生の英語を受け持っています。

İkinci gösteri yakında başlayacak.

二回目の上映がまもなく始まります。

Erkekler tuvaleti ikinci katta.

男子トイレは2階です。

İkinci yılında okuldan ayrıldı.

彼は2年生のとき学校を中退した。

- Bayan Smith ikinci çocuğunu doğurdu.
- Bayan Smith ikinci çocuğunu dünyaya getirdi.

スミス夫人には二番目の子供が生まれた。

İkinci el bir araba almalıydı.

彼は中古車を買うべきだったのに。

Onu ikinci bir kez yap.

もう一度やってみなさい。

İkinci bir yardıma ne dersin?

もう1杯いかがですか。

Futbol ikinci yüzyılda Çin'de oynanıyordu.

フットボールは2世紀に中国で行われていました。

Lütfen ikinci bir porsiyon alın.

- どうぞおかわりをして下さい。
- おかわりをどうぞ。

Kitabı lisedeki ikinci yılımda okudum.

その本は高校2年の時に読んだ。

Dramanın ikinci yarısı biraz sıkıcıydı.

その芝居の後半は少し退屈だった。

"Tomorrow" kelimesinde vurgu ikinci hecededir.

tomorrowという語ではアクセントは2番目の音節にある。

Bu onunla yaptığım ikinci buluşma.

彼に会ったのはこれで2度目です。

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra amerikanlaştırıldık.

第二次世界大戦後われわれはアメリカ化されるようになった。

Kuzenim kuyrukta sondan ikinci kişi.

いとこは列の最後から2番目にいる。

İkinci hol et ihtiva eder.

2番のお料理には肉が入っています。

Ben ortaokul ikinci sınıf öğrencisiyim.

私は中学二年生です。

İkinci trafik ışığında sola dön.

2つ目の信号を左に曲がってください。

Büyükbabam İkinci Dünya Savaşı'nda öldü.

- 私の祖父は、第二次世界大戦で亡くなりました。
- うちのじいちゃんは、第二次世界大戦で死んだんだよ。

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında yaşıyoruz.

私たちは20世紀の後半に生きている。

Sanırım Jack Mary'nin ikinci kuzeni.

ジャックはたしかメアリーのまたいとこだと思う。

Bu ikinci el araç satılıktır.

この中古車は売り物です。

Bu kelimenin vurgusu ikinci hecede.

この語のアクセントは第2音節にある。

Bana ikinci bir şans ver.

もう一度チャンスをくれ。

O bir ikinci sınıf öğrencisidir.

彼女は2年生です。

İkinci dönem dün sona erdi.

昨日2学期が終わった。

- Doktorlar ikinci bir operasyonu yapmayı reddettiler.
- Doktorlar ikinci bir ameliyatı yapmayı reddettiler.

医師団はもう一度手術を行うのを拒んだ。

Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.

古本屋と古着屋をあさるのが好きです。

- Tom geçen yıl ikinci karısından boşandı.
- Tom geçen yıl ikinci karısını boşadı.

トムは去年2人目の妻と離婚した。

İkinci unsur ise dış kilidi açmak.

さて2つ目のテーマは 外側の鍵を開けることです

Hatırlayın ki İngilizce onların ikinci dili.

聴覚障害者にとっては 英語は第二言語なんです

Ve ikinci yarı, çözümü keşfetmekle ilgili.

後半は解決法の探求です

Yaptığımız ikinci şey biraz daha yöntemsel.

2つめは もう少し手続き的側面が強いです

Kalbinde ikinci fark edeceğiniz şey ruhunuzdur.

2つ目に見つけるのは自分の魂です

Konuşmanın ikinci vitese geçtiğim kısmına geldik.

ここでトークのギアを セカンドに入れて

Bu ağı yaratmaktaki ikinci motivasyonum endişeydi.

私がこのネットワークを作る もう一つの理由は懸念です

Dünyadaki en büyük ikinci ülke hangisidir?

世界で2番目に大きい国はどこですか。

Yokohama, Japonya'nın en büyük ikinci şehridir.

横浜は日本で二番目に大きい都市である。

Oyunun ikinci yarısı çok heyecan vericiydi.

その試合の後半はとてもおもしろかった。

"Gitar" ın vurgusu ikinci hecede düşer.

guitarのアクセントは第2音節にある。

Boston'a ikinci sınıf iki bilet, lütfen.

ボストンまでの2等の切符を2枚ください。

O, ikinci bir porsiyon çorba içti.

彼はスープのお代わりをした。

O, ikinci el araba ticareti yapar.

彼は中古車を扱っている。

Osaka, Japonya'nın ikinci en büyük şehridir.

大阪は日本で2番目の大都市です。

Tom bana ikinci bir şans verdi.

トムは私にやり直すチャンスをくれたんです。

Bu Japonya'nın ikinci en uzun nehri.

これは日本で2番目に長い川だ。

Bu ikinci el arabanın fiyatı makul.

この中古車の価格は手ごろだ。

Bu ikinci şokta ben ağlamaya başladım.

この2度目の衝撃にわたしは泣いた。

İkinci bir yardım almak için çekinmeyin.

お代わりをどうぞご遠慮なく。

Evinin ikinci katında kaç oda vardır?

あなたの家2階にいくつ部屋があるの?

Tom'un işi ikinci-el arabalar satmaktır.

トムの仕事は中古車の販売です。

Tom kocanın ikinci adı, değil mi?

トムって君の旦那さんのミドルネームだよね?

Sonra anne ikinci kez kırmızı ışıkta geçiyor,

しかし おばあさんは2つ目の赤信号も 無視して突っ切ります

Yokohama, Japonya'da ikinci en büyük nüfuslu kentidir.

横浜は日本で2番目に人口が多い市だ。

Mike lisenin ikinci yılında ve Ann de.

マイクは高校二年生でアンも同学年だ。

Bu en iyi ikinci sınıf bir otel.

それはせいぜい二流のホテルだ。

Darbeyle ilgili sadece ikinci el bilgiye sahibiz.

そのクーデターの間接的な情報しか得ていない。

İkinci Dünya Savaşı 1939 yılında patlak verdi.

第二次世界大戦は1939年に勃発した。

1945 yılında İkinci Dünya Savaşı sona erdi.

第二次世界大戦は1945年に終結した。

Ben ikinci el kitapçıda bu kitabı buldum.

ぼくはこの本を古本屋で見つけた。

Amazon Nil'den sonra ikinci en uzun nehirdir.

アマゾン川は、ナイル川に次いで世界で二番目に長い川だ。

Arkadaşım mağazada ikinci en iyi bisikleti aldı.

私の友人は、その店で二番目に良い自転車を買った。

Elimi yakaladı ve beni ikinci kata çekti.

彼は私の手をつかんで二階へ引っ張って行った。

Bu asansör ikinci veya üçüncü katlarda durmaz.

このエレベーターは2階・3階には停止いたしません。

Tom ikinci el bir Toyota satın aldı.

トムはトヨタの中古車を買った。

Bu ikinci kez okuduğum kitap Peter'in hediyesiydi.

この本は、私が二度読んだものですが、ピーターからの贈り物です。

İkinci test, ilki üzerinde büyük bir gelişmedir.

この二回目のテストは一回より大進歩だ。

Bu ikinci el araç yeni kadar iyi.

この中古車は新車同様である。

Yani bence ikinci adım da işe yaramıyor.

ということで 2つ目の ステップも機能しません

Onun ikinci oğlu evlendi ve yuva kurdu.

彼の二番目の息子は結婚して身を固めた。

Soğuk Savaş İkinci Dünya Savaşından sonra başladı.

第二次世界大戦が終わると冷戦が始まった。

İkinci Dünya savaşı 1939 yılında patlak verdi.

第二次世界大戦が勃発したのは1939年でした。

1939'da İkinci Dünya Savaşı patlak verdi.

第二次世界大戦が勃発したのは1939年でした。

İkinci inandığım şey ise, bu tamamen beklenmeyen birşey,

私が信じている2つ目は ちょっと変わったことなのですが