Translation of "Istiyordu" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Istiyordu" in a sentence and their japanese translations:

Canı ağlamak istiyordu.

- 彼女は泣きたい気がした。
- 彼女は泣きたい気持ちだった。
- 彼女は泣きたい気分だった。

Onun kazanmasını istiyordu.

彼女に勝ってほしかった。

Hemen evlenmek istiyordu.

彼女はすぐに結婚したかった。

Tom boşanmak istiyordu.

トムは離婚したがっていた。

Bizi korkutup kaçırmak istiyordu.

追い払われている感じが したよ

Koşuyordu ve yardım istiyordu.

- 彼は走りながら助けを求めた。
- 彼は走りながら助けを呼んでいた。

O, zengin olmak istiyordu.

彼は金持ちになりたかった。

Tom Mary'yi görmek istiyordu.

トムはメアリーに会いたがった。

Tom Boston'da yaşamak istiyordu.

トムがボストンに住みたがってたよ。

Japonya Mançurya'nın kontrolünü istiyordu.

日本は満州の支配を望んだ。

Tom Fransızca öğrenmek istiyordu.

トムはフランス語を習いたがった。

Bebeğim ağlamaya başladı, süt istiyordu.

赤ちゃんがミルクを欲しがって泣き出した。

Öğrencileri tarafından saygı görmek istiyordu.

彼は学生たちに尊敬されたかった。

Tom sadece dostça olmak istiyordu.

トムはただ隣人らしくしたいだけだった。

Tom nereye gideceğini bilmek istiyordu.

トムが行き先を知りたがってたよ。

O, bazen aşırıya kaçmak istiyordu.

彼はときどき極端な手段に訴えたくなった。

O eve gitmeyi çok istiyordu.

彼は家に帰りたくてむずむずしていた。

Çiçekler hakkında daha fazla öğrenmek istiyordu.

草花についてもっと知りたいと思いました。

Daha rahat bir hayat yaşamak istiyordu.

彼女はもっとのんびりした生活をしたかった。

- Onun kazanmasını istiyordu.
- Onun kazanmasını istiyordum.

彼女に勝ってほしかった。

Tom, Mary'nin kiminle konuştuğunu bilmek istiyordu.

トムはメアリーが誰と話しているか知りたかった。

Tom bir işaret dili tercümanı olmak istiyordu.

- トムは手話通訳者になりたかった。
- トムは手話通訳士になりたかったんだ。

O kız bir film yıldızı olmak istiyordu.

あの女の子は映画スターになりたかったんだ。

Sonucu ne olursa olsun bunu yapmak istiyordu.

どんな結果になろうと、彼はそれがやりたかった。

Keeton bunun doğru olup olmadığını bilmek istiyordu.

キートンはこれが本当かどうか知りたかったのです。

Tom Mary'nin onu niçin sevmediğini bilmek istiyordu.

トムはメアリーに嫌われている理由を知りたがっていた。

Bizim müdür Bob'u okulumuza kabul etmek istiyordu.

校長先生はボブを私たちの学校に入学させたいとおもっています。

Tom sınıf başkanlığı için aday olmak istiyordu.

トムは学級委員長に立候補したかったんだよ。

Tom Mary'nin ondan hoşlanmama nedenini bilmek istiyordu.

トムはメアリーに嫌われている理由を知りたがっていた。

Herkes Tom'un neden işinden ayrıldığını bilmek istiyordu.

トムが仕事を辞めた理由を、誰もが知りたがった。

O, Amerikaya gitmeden önce Tokyo'da patronunu görmek istiyordu.

彼は米国に発つ前に東京にいる上司に会いたいと思った。

- Okulda İngilizce öğretmek istedi.
- Okulda İngilizce öğretmek istiyordu.

彼は学校で英語を教えたかった。

- Eşim bir çocuğu evlat edinmek istiyordu.
- Karım bir çocuk edinmek istiyor.

- 妻は養子をとりたかった。
- 妻はね、養子を欲しがってたんだ。

- O da ağaçlar hakkında daha çok şey öğrenmek istedi.
- O da ağaçlar hakkında daha çok şey öğrenmek istiyordu.

木についても、もっと知りたいと思いました。