Translation of "Oynadık" in English

0.014 sec.

Examples of using "Oynadık" in a sentence and their english translations:

Arkadaşlarla oynadık.

I played with friends.

Biz sahilde oynadık.

- We played on the beach.
- We were playing on the beach.

Dün futbol oynadık.

We played soccer yesterday.

Dün beyzbol oynadık.

We played a baseball game yesterday.

Babamla yakalama oynadık.

I played catch with my father.

Biz beyzbol oynadık.

We played baseball.

Dün basketbol oynadık.

We played basketball yesterday.

Kazanmak için oynadık.

We played to win.

Bu plajda oynadık.

We have played at this beach.

Biz satranç oynadık.

We played chess.

Epey iyi oynadık.

We played reasonably well.

Oldukça sıkı oynadık.

We played pretty hard.

Hepimiz iyi oynadık.

We all played well.

- Biz spor salonunda basketbol oynadık.
- Spor salonunda basketbol oynadık.

We played basketball in the gym.

Yağmura rağmen golf oynadık.

We played golf in spite of the rain.

Parka gidip orada oynadık.

We went to the park, and we played there.

Biz sadece doktorculuk oynadık.

We just played doctor.

Biz çiftliğin etrafında oynadık.

We played around the farm.

Dün biz beyzbol oynadık.

We played baseball yesterday.

Biz dün tenis oynadık.

We played tennis yesterday.

Biz oynadık ve güldük.

We played and laughed.

Aynı futbol takımında oynadık.

We played on the same soccer team.

Biz Thames kıyılarında oynadık.

We played on the banks of the Thames.

Biz hepimiz birlikte oynadık.

We played all together.

Elbiselerimizi çıkarıp sokakta oynadık.

We took our clothes off and played in the street.

Biz birlikte futbol oynadık.

We played football together.

Biz daha iyi oynadık.

We played better.

Birlikte çok golf oynadık.

We played a lot of golf together.

Bugün daha iyi oynadık.

We got outplayed today.

İyi bir oyun oynadık.

We played a good game.

İkimiz de iyi oynadık.

We both played well.

Her sabah satranç oynadık.

We played chess every morning.

Pazartesi günü basketbol oynadık.

We played basketball on Monday.

- Tom'la bütün gün PES oynadık.
- Tom'la tüm gün Japon futbolu oynadık.

Tom and I played PES all day.

Yağmur yağmasına rağmen futbol oynadık.

Though it was raining, we played football.

Partide pek çok oyun oynadık.

We played a lot of games at the party.

Vakit geçirmek için kart oynadık.

We played cards to kill time.

Çocukken her zaman birlikte oynadık.

When we were kids, we played together every day.

Çok sayıda çeşitli oyunlar oynadık.

We played many kinds of games.

Biz bütün gün poker oynadık.

We played poker the entire day.

Biz son derece iyi oynadık.

We played extremely well.

Biz son derece sert oynadık.

We played extremely hard.

Oyunu yeni kurallarına göre oynadık.

We played the game in accordance with the new rules.

Biz bütün gece satranç oynadık.

We played chess all night.

Biz sık sık satranç oynadık.

We often played chess.

Oldukça iyi bir oyun oynadık.

We played a pretty good game.

Takım olarak çok iyi oynadık.

We played so well as a team.

Biz geçen pazartesi golf oynadık.

We played golf last Monday.

Tom ve ben dama oynadık.

Tom and I played checkers.

Her cumartesi okuldan sonra tenis oynadık.

We played tennis after school every Saturday.

Biz çocukken her gün birlikte oynadık.

We played together every day when we were kids.

Biz akşam yemeğinden sonra kart oynadık.

We played cards after dinner.

Sanırım elimizden geldiği kadar iyi oynadık.

- I think we played as well as we could have.
- I think we played as well as we could've.

Bütün öğleden sonra Nintendo 64 oynadık.

We played Nintendo 64 all afternoon.

Pazar günü babam ve ben tenis oynadık.

My father and I played tennis on Sunday.

Şiddetli yağmur yağmaya başladığı için içeride oynadık.

Because it started raining hard, we played indoors.

Tom ve ben çocukken birlikte beyzbol oynadık.

Tom and I played baseball together as kids.

Biz okuldan sonra sık sık satranç oynadık.

We often played chess after school.

Biz yaklaşık bir buçuk saat oyun oynadık.

We played games for about an hour and a half.

Biz basketbol oynadık ve sonra sahile gittik.

We played basketball and then went to the beach.

Tom ve ben birkaç saattir satranç oynadık.

Tom and I played chess for several hours.

O kadar çok yağmur yağıyordu ki içerde oynadık.

It was raining hard, so we played indoors.

Tom ve ben birlikte birçok kez poker oynadık.

Tom and I have played poker together many times.

Biz oynadık. Biz kaybettik. Baştan başlamaya ne dersin?

We played. We lost. How about starting it over?

Akşam yemeğinden sonra, on bire kadar kart oynadık.

After dinner, we played cards till eleven.

Şiddetli yağmur yağmaya başladı. Bundan dolayı, biz içeride oynadık.

It started raining hard. Because of that, we played inside.

Biz bulaşıkları kimin yıkayacağına karar vermek için kaya, kağıt, makas oynadık.

We played rock, paper, scissors to decide who would do the dishes.