Translation of "Elbise" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Elbise" in a sentence and their japanese translations:

- Elbise size olur.
- Elbise size uyar.

- その服は君に似合っている。
- そのドレス似合ってるよ。
- そのワンピース似合ってるよ。

Elbise dolabından mavi bir elbise seçti.

彼女は洋服ダンスから青いドレスを選んだ。

Elbise dizlerime geliyor.

ドレスはヒザまで長さがある。

Elbise yeni tasarlandı.

その服は新しくデザインされたものだ。

Elbise ipekten yapılmıştır.

そのドレスは絹製です。

Elbise çantamı bulamıyorum.

私のガーメントバッグはみつからないのです。

Tom elbise giyiyor.

トムは服を着ている。

Güzel bir elbise!

きれいなドレス!

- Elbise size çok iyi oldu.
- Elbise sana çok iyi oldu.
- Elbise size çok iyi uyuyor.

- その服はあなたにとてもよく似合っています。
- そのドレスは君とてもよく似合う。
- そのドレスはあなたによく似合います。
- そのドレスはあなたにとても良く似合います。

Elbise yıkandığında rengi soldu.

ドレスを洗ったら色がにじんだ。

O güzel bir elbise.

とてもすてきな洋服ですね。

Kurdele elbise ile uyuşmuyor.

そのリボンはドレスに合わない。

O bir elbise dikiyor.

彼女はドレスを縫っている。

Bu elbise ne kadar?

このワンピースはいくらですか。

Ona bir elbise yaptım.

私は彼女にドレスを作ってあげた。

Vitrindeki elbise gözüme takıldı.

ショーウィンドーのドレスが私の目にとまった。

Hoşlandığın bir elbise seç.

あなたのすきなドレスを選びなさい。

Kırmızı elbise ona uydu.

赤いドレスは彼女に似合った。

Yeşil bir elbise giydi.

彼女はグリーンのドレスを着ていた。

Yeni bir takım elbise yaptırmalıyım.

新しいスーツを仕立ててもらわなければならない。

Sağ elbise kolunu yukarı çek.

右の袖をあげてください。

Hiromi yeni bir elbise giyiyor.

ヒロミは新しい洋服を着ている。

Elbise için ne kadar ödedin?

そのドレスにいくら払いましたか。

O beyaz elbise sana yakışıyor.

そのしろい服はあなたに良く似合っています。

O, yeni bir elbise yaptırdı.

彼女は新しい服を作ってもらった。

O sade bir elbise giymişti.

彼女は簡素なドレスを着ていた。

O, kızına bir elbise aldı.

彼は娘にドレスを買った。

O yeşil bir elbise giymişti.

彼女は緑色のドレスを着ている。

O, mavi bir elbise giyiyor.

- 彼女は青い服を着ています。
- 彼女は青いドレスを着ている。

O ipek bir elbise giymişti.

彼女はシルクのドレスを着ていた。

O, yeni bir elbise denedi.

彼女は新しいドレスを試着した。

Mary güzel bir elbise giyiyordu.

メアリーは、きれいなドレスを着ていました。

O kırmızı bir elbise giydi.

彼女は赤いドレスを着ていた。

O kırmızı elbise ona uydu.

あの赤いドレスは彼女によく似合う。

O, güzel bir elbise giymişti.

彼女は美しいドレスを着た。

O biçimsiz bir elbise giyiyordu.

彼女は醜いドレスを着ていました。

O beyaz bir elbise giydi.

彼女は白いドレスを着ていた。

Bu elbise tam senin tarzın.

このワンピースは、君の雰囲気にぴったりだね。

Yeni bir takım elbise aldım.

- 私は新しい背広を買った。
- 新しいスーツを買ったんだ。

Kurbanlara yiyecek ve elbise sağlamalıyız.

私たちは被災者に食料と衣服を供給しなければならない。

Bu elbise ona mükemmel oldu.

そのドレスは彼女にピッタリだった。

Bu elbise size iyi uyuyor.

このドレスは君にぴったり合っている。

O güzel bir elbise giyiyordu.

彼女は素敵なドレスを着ていた。

O, yeni elbise ile mutluydu.

彼女は新しいドレスで喜んでいた。

Geçen hafta yaptığım elbise budur.

これは私が先週作ったドレスです。

Bu elbise son moda mı?

これが最近はやりの服ですか。

Bu elbise iyi bir kelepir.

- この洋服はお買い得です。
- このドレスは掘り出し物です。
- この服はお値打ち品です。

Bu güzel elbise ipekten yapılmaktadır.

この美しいドレスは絹で出来ている。

Bu elbise size iyi uyar.

このワンピースは、君の雰囲気にぴったりだね。

O elbise çok pahalı görünüyor.

このドレスは高そうだ。

Bu elbise o günlerde modaydı.

このドレスはあのころは流行していた。

Bu elbise seninkinden daha ucuzdur.

このドレスはあなたのものほど高価でない。

Bu elbise, üç ebatta gelir.

このドレスには3つのサイズがある。

Emi annesine bir elbise yaptırdı.

エミはお母さんにドレスを作ってもらった。

O kırmızı elbise ona yakışıyor.

あの赤いドレスは彼女によく似合う。

O tür elbise şimdi moda.

あの種の服が今流行だ。

Bugün beyaz bir elbise giyiyor.

彼女は今日は白い服を着ている。

- Onun annesi ona yeni bir elbise yaptı.
- Annesi ona yeni bir elbise yaptı.

- 彼女のお母さんは彼女に新しい服を作ってあげました。
- 彼女のお母さんは彼女に新しいドレスを作ってあげました。
- 彼女のお母さんは彼女に新しいドレスを作ってくれました。

Ona yeni bir elbise satın alındı.

新しいドレスが彼女に買い与えられた。

Mayuko kendisi için bir elbise tasarladı.

マユコは自分の服をデザインした。

Mavi elbise içerisinde çok iyi görünüyorsun

ブルーがよく似合いますね。

"Kırmızı elbise giymesen iyi olur." "Neden?"

「あの赤い服を着るのはよしなさい」「なぜいけないの」

Annem bana yeni bir elbise aldı.

母は私に新しいドレスを買ってくれた。

Kızı için yeni bir elbise yaptı.

- 彼女は娘のために新しい服を作ってやった。
- 彼女は娘のために新しいドレスを作ってやった。

O benim için bir elbise dikti.

彼は私にドレスを縫ってくれた。

Eski bir tuvid takım elbise giymiş.

彼は古いツイードの服を着ている。

Büyükannem bana yeni bir elbise yaptı.

祖母は私に新しいドレスを作ってくれた。

O, bana bir takım elbise yaptı.

- 彼は私にスーツを作ってくれた。
- 私に服を作ってくれた。

Kızına yeni bir elbise satın aldı.

彼は娘に新しいドレスを買ってやった。

Bu elbise üzerimde iyi görünüyor mu?

このドレス、私に似合うかな?

O, düz mavi bir elbise giydi.

- 彼女は飾り気のない青いドレスを着ていた。
- 彼女は家財気のない青いドレスを着ていた。

Bu, Mary'nin kendisi tarafından yaptığı elbise.

これはメアリーが自分で作った服です。

Mary soluk mavi bir elbise giydi.

- メアリーは淡いブルーのドレスを着た。
- メアリーは淡い青色のドレスを着た。

O, onun için bir elbise aldı.

彼は彼女に服を買ってやった。

Takım elbise giydiği için göze battı.

スーツを着て彼は目立っていた。

Annem bana beyaz bir elbise yaptı.

- 母は私に白い服を作ってくれた。
- 母は私に白いドレスを作ってくれた。

O elbise senin üstünde iyi gözüküyor.

- そのドレスはあなたによく似合います。
- そのドレス、あなたによく似合ってるわよ。

Bu elbise beni şişman gösterir mi?

- このドレス、太って見えるかな?
- このドレスだと太って見える?

Oğluma yeni bir takım elbise yaptım.

私は息子に新しい服を作ってやった。

Annem bana yeni bir elbise yaptı.

母は私に新しいドレスをつくってくれました。

Bill bana güzel bir elbise yaptı.

- ビルは私にすてきなドレスをつくってくれた。
- ビルがわたしに素敵なワンピースを作ってくれた。

Onlar için yiyecek ve elbise sağladık.

- 私達は彼らに食べ物と衣服を与えた。
- 私達は彼らに食べ物と着る物を与えた。

Kırmızı elbise onun üzerinde iyi görünüyordu.

赤いドレスは彼女に似合った。

Kraliçe muhteşem bir gümüş elbise giyiyordu.

女王は華麗な銀色のドレスを着ていた。

Susan, Jill için bir elbise yaptı.

スーザンはジルに服をつくってやった。

Bu şapka kahverengi elbise ile uyar.

この帽子は茶色のドレスにぴったりだ。

Bu elbise bana çok iyi uyuyor.

このドレスは私にぴったりです。

Bu elbise benim için çok büyük.

- このドレスは私には大きすぎる。
- このドレスは私にはぶかぶかです。

Emi kendine yeni bir elbise ısmarladı.

えみは、自分用に新しいドレスを注文した。

Kendinize uygun bir takım elbise alın.

いい服を買え。

O elbise pahalı bir görünüme sahip.

あのスーツはいかにも高そうだ。

O, bana güzel bir elbise yaptı.

彼女は私に素敵なドレスを作ってくれた。

- Bu kumaştan yapılmış bir takım elbise istiyorum.
- Bu malzemeden yapılmış bir takım elbise istiyorum.

この生地で洋服を作ってください。

O mavi elbise size çok iyi uyuyor.

その青いドレスはあなたにとてもよく似合う。