Translation of "Amacıyla" in Japanese

0.015 sec.

Examples of using "Amacıyla" in a sentence and their japanese translations:

Akciğerin genel yapısını hatırlatmak amacıyla,

一般的な肺の構造を 理解するために

O, onu eğlence amacıyla yaptı.

- 彼は冗談にそうしただけだ。
- 彼はただの冗談でそれをやったのだ。
- 彼はただおもしろがってそれをしただけだ。

Onu karşılamak amacıyla oraya gittim.

私は彼に会う為にそこへ行った。

- Ressam, resim çalışma amacıyla Paris'e gitti.
- Ressam resim eğitimi amacıyla Paris'e gitti.

その画家は勉強するためにパリへ行った。

Hatta yapay ışık kullanımını azaltmak amacıyla

そして 日中の太陽光を 屋内垂直農場に直接届けて

Bu ülkeye müzik eğitimi amacıyla geldim.

音楽を勉強するためにこの国へやってきた。

O müzik eğitimi amacıyla İtalya'ya gitti.

彼は音楽の研究のためにイタリアへ行った。

Müzik eğitimi almak amacıyla Avusturya'ya gitti.

彼女は音楽の勉強をするためにオーストリアに行った。

Bazı fotoğraflar çekmek amacıyla partiye katıldım.

私は写真を撮るつもりでパーティーに出席した。

O müzik eğitimi amacıyla Avusturya'ya gitti.

彼は音楽を勉強するためにオーストリアへ行った。

O, müzik eğitimi amacıyla Almanya'ya gitti.

彼女は音楽を勉強する目的でドイツへ行った。

O, dans eğitimi amacıyla Los Angeles'a gitti.

彼女はダンスの勉強にロスへ行った。

O, İngiliz edebiyatı okumak amacıyla İngiltere'ye gitti.

彼は英文学を研究するためにイギリスへ行った。

O, İngilizce eğitimi almak amacıyla yurtdışına gitti.

彼は英語を学ぶ目的で海外に行った。

O Amerikan edebiyatı okumak amacıyla Amerika'ya gitti.

彼はアメリカ文学を研究するためにアメリカへ行った。

Bu bilgiyi bir rehber veya bir öngörü amacıyla

皆さんは この事実を 指針や予測とすることもできますし

Tam olarak bu sorulara cevap bulmak amacıyla kurdum.

「女性の脳のためのイニシアティブ」を 設立しました

Kanserli böbrek alınma ameliyatında cerraha destek amacıyla kullanıldı.

腎臓癌手術の 支援というのがあります

O yeni bir iş bulmak amacıyla Tokyo'ya gitti.

彼女は新しい仕事を得るために東京へ行った。

O, resim eğitimi amacıyla Paris'e gitmeye karar verdi.

彼は絵の勉強のために、パリに行くことに決めた。

O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.

彼は家を建てる目的でその土地を買った。

Ben bir öğretmen olmak amacıyla İngilizce öğrenmeye başladım.

- 私は教師になる目的で英語を学び始めた。
- 私は教師になるつもりで英語を学び始めた。

Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık.

交通混雑を避けるために、クリスマスには家にいた。

Çok sayıda öğrenci müzik eğitimi yapmak amacıyla Avrupa'ya gider.

多くの学生がヨーロッパに行って音楽を勉強します。

O bu suçlamalara karşı kendini savunmak amacıyla burada değil.

彼女はこれらの告発に対して自らを弁護するためにここへ来たわけではない。

Mahsulleri üretmek için yeni bir yöntem öğrenmek amacıyla Amerika'ya gitti.

彼は新式の穀物生産方法を学びにアメリカへ渡った。

Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum.

手伝ってくれたお礼に、お昼をごちそうしたいのですが。

Ben bir hediye satın almak amacıyla bir alışveriş merkezine gittim.

私はプレゼントを買う目的でデパートへ行った。

Bir yıl boyunca kalmak amacıyla dört yıl önce Japonya'ya geldim.

4年前に1年の予定で来日しました。

Ben ilk treni yakalayabilmek amacıyla her zamankinden daha erken kalktım.

始発列車に間に合うように私はいつもより早く起きた。

Aids'li insanlara yardım etmek amacıyla para toplamak için şarkıcılar birlikte şarkı söylediler.

歌手たちはエイズ患者を助けるお金を集めるために一緒に歌った。

- Dünya seyahatine çıkmak amacıyla parasını biriktiriyor.
- O, dünyada bir yolculuk yapma niyetiyle parasını tasarruf ediyor.

世界旅行する目的で、彼女はお金を貯めている。