Examples of using "Azaltmak" in a sentence and their polish translations:
Gerginliği azaltmak için bir şey.
Żeby przełamać lody,
złagodzić napięcie.
Karaoke stresi azaltmak için iyidir.
Karaoke jest dobre na stres.
- Bu ay giderlerimi azaltmam gerekiyor. - Bu ay masraflarımı azaltmak zorundayım. - Bu ay harcamalarımı azaltmak zorundayım. - Bu ay harcamalarımı kısmam gerekiyor. - Bu ay harcamalarımı düşürmem gerekiyor.
Muszę mniej wydawać w tym miesiącu.
Ve bu, Tara Humara Kabilesi
denen Meksikalı koşucuların
susuzluk hislerini azaltmak için
To jest coś, co meksykańscy biegacze
z plemienia Tarahumara