Translation of "Genel" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Genel" in a sentence and their japanese translations:

Genel kural bu.

それが原則だと、私は思いますね

Konuyu genel olarak konuştuk.

我々はその問題を詳細に論じた。

Genel olarak, tasarruflar artıyorlar.

一般的に言って、預金は増加している。

Genel olarak, Japonlar çalışkandır.

一般に日本人は勤勉だ。

Genel olarak programa uyuyoruz.

全体的には予定通りです。

O, bankanın genel müdürüdür.

彼は銀行の頭取だ。

Bir genel seçim havasındaydı.

総選挙がありそうだと言う噂が流れていた。

Genel olarak organizasyon başarılıydı.

おおむね、そのイベントは成功した。

Akciğerin genel yapısını hatırlatmak amacıyla,

一般的な肺の構造を 理解するために

Bölüm Genel rütbesini kabul etti

地位を受け入れました 。

İngilizler genel olarak tutucu insanlardır.

英国人は概して保守的な国民である。

Genel düşünce onun yanlış olduğudur.

- 一般人はそれは間違っていると感じている。
- 一般の人はそれぞれ間違っていると感じている。

O genel olarak çok yemez.

彼女はふつうあまりものを食べない。

Genel durum bizim için avantajlı.

- 全般的な状況はわれわれに有利だ。
- 全体的な状況は私達に有利だ。

Genel olarak, Amerikalılar kahveyi severler.

- 一般的に言えば、アメリカ人はコーヒーが好きだ。
- なべて言うと、アメリカ人はコーヒーを好む。

Burada genel görünüme bakman gerekiyor.

ここでは物事を大局的に捉えなければいけないよ。

Bayan Jordan'ı genel başkan seçtik.

我々はジョーダンさんを議長に選んだ。

Genel olarak seninle aynı fikirdeyim.

- 概ね、君に賛成だよ。
- 全体的には、賛成よ。

O genel okuyucular arasında popüler.

彼は一般の読者に人気がある。

Başkan genel af ilan etti.

大統領は大赦を行った。

Genel olarak, çocuklar dondurma sever.

一般的に、子供はアイスクリームが好きだよね。

Genel ahlak bu kasabada bozulmuş.

この町の風紀は乱れている。

Genel olarak, kurtlar insanlara saldırmazlar.

一般的にオオカミは人間を襲いません。

Yani bir süredir genel fikri biliyorduk.

ですからその原理は前から分かっていました

Buna ilişkin iki genel yaklaşım var.

2つの一般的アプローチがあります

Sadece genel bir web formu görüyorsanız,

簡単なウェブフォームしか見当たらずに

Ancak İspanya'daki genel durum giderek kötüleşiyordu.

しかし、スペインの全体的な状況は着実に悪化していました。

Genel anlamda, Amerikalılar kahveye çok düşkündür.

概して言えば、アメリカ人はとてもコーヒーが好きだ。

Genel olarak, şirketim şimdi iyi gidiyor.

概してうちの会社はいま、景気がいい。

Genel anlamda,geçen yıl hava ılımandı.

一般的に言って去年は気候が穏やかだった。

Genel olarak konuşulursa İngiltere'de iklim yumuşaktır.

一般的に言ってイングランドの気候は穏やかだ。

Genel olarak konuşursak, Japon kadınları mütevazıdır.

一般的に言えば、日本の女性はしとやかである。

Genel olarak konuşursak, Japonlar sıkı işçilerdir.

一般的に言うと日本人は勤勉である。

Genel anlamda, tarih kendini tekrar eder.

一般的にいえば、歴史は繰り返す。

Genel olarak konuşursak, bugünkü gençler akıllıdırlar.

一般的にいえば、現代の若者は利口だ。

Onun babasının bir genel mağazası var.

- 彼女の父は雑貨店を所有している。
- 彼女の父は雑貨店をしている。

Bir genel seçim mayıs ayında düzenlenecek.

総選挙は五月に行われる。

Genel olarak konuşursak, Japonlar sıkı işçidir.

概して日本人は働き者だ。

Tom Boston'daki genel müdürlüğe transfer edildi.

トムはボストン本社に転勤になった。

Japon öğrencilerin genel kültür bilgisinden etkilendim.

私は日本人学生の「一般常識」に感銘した。

Bu kitap, genel okuyucular için uygundur.

この本は普通の読者向けだ。

Amerikalılar, genel olarak, giyinip süslenmeyi sevmezler.

アメリカ人は一般に着飾ることを好まない。

Genel kurul toplantısı tam dokuzda başladı.

総会は9時ちょうどに始まった。

şimdi onu Tümen Genel Komutanı olarak terfi ettirdi ve onu Süvari Genel Müfettişi olarak atadı.

彼は現在、彼を中将に昇進させ、騎兵大将に任命した。

- Genel olarak, kadınlar erkeklerden daha uzun yaşarlar.
- Genel olarak konuşulursa, kadınlar erkeklerden daha uzun yaşarlar.

- 概して言えば、女性は男性より長生きだ。
- 一般的に言って女性は男性よりも長く生きる。
- 一般的に言って、女性は男性より長生きである。
- 一般的に言えば、男より女が長生きをする。
- 一般的に言えば、女性は男性よりも長生きしている。
- 一般的に言うと、女性は男性よりも長生きする。

Motive edilmiş davranışlar iki genel kategoriye ayrılır:

動機付けられた行動は 一般的に2種類に分類されます

Bir de dünyayı genel olarak ele alalım.

世界全体で見たらどうでしょう?

Faaliyet göstermek için genel bir kabul gerekiyor.

これが社会的存在意義を 認められるかどうかという問題で

Genel olarak Kanada'nın sert bir iklimi vardır.

概して、カナダは厳しい気候である。

Genel giriş ücreti yetişkinler için 7 dolardır.

一般入場料は大人が7ドルです。

Genel olarak küçük kızlar bebekleri çok severler.

- 一般的に、小さな女の子は人形が好きだ。
- 一般に小さい女の子は人形が好きだ。

Genel olarak, müşteriler miktarı kaliteye tercih ederler.

一般的に、消費者は質よりも量を選ぶ。

Genel kurulun ekim ayında yapılması önerisi vardı.

10月に総会を開催すべきだという提案があった。

Genel müdür her bir adamı görevine atadı.

大統領はそれぞれをその地位に任命した。

Genel kurul toplantısında birçok üye yardımcı oldu.

多数の会員が総会に出席した。

Genel olarak bu okul en iyilerinden biri.

全般的に見てもこの学校は最優秀校のひとつだ。

O, genel olarak, tatmin edici bir öğrenci.

彼は概して申し分のない学生である。

Genel olarak, o çok güvenilir bir kişidir.

全般的に彼女はとても信頼のおける人間だ。

Kadınlar genel olarak erkeklerden daha uzun yaşamaktadır.

- 女性はふつう男性より長生きする。
- 女の人は一般的に男の人より長生き。

Genel olarak konuşursak köpekler kedilerden daha sadıktır.

大まかに言って、犬は猫より忠実だ。

Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun yaşar.

女の人は一般的に男の人より長生き。

Bu sonbaharda bir genel seçim olacağını söylüyorlar.

この秋には総選挙があるという噂です。

Genel olarak, erkekler kadınlardan daha hızlı koşar.

- 一般に男性は女性よりも足が速い。
- 一般に女性よりも男性の方が足が速い。

Genel olarak konuşursak, erkekler kadınlardan daha uzundur.

一般的に言えば、男性は女性より背が高い。

genel bir tartışma ve farkındalık yaratmamıza yardım edecektir.

一般的な議論や認識が高まるでしょう

Bu hala büyük bir genel sağlık sorununu oluşturuyor,

重大な公衆衛生の問題であると されています

Genel gürültüyü delip geçen bir frekansta çağrı yapıyorlar.

‎騒音をつんざく ‎高い周波数の声を使う

Uçuş Direktörü, görevin genel sorumluluğuna ve her kararda

持っていました 。 アポロ8号が月に到達したとき、乗組員は減速し

Genel olarak konuşulursa kızlar erkeklerden daha iyi dilcidirler.

概して女の子の方が男の子より語学がうまい。

Genel olarak muhabirler birinin mahremiyetine izinsiz girmeye çekinmezler.

概して、記者というものは個人のプライバシーを侵害することにためらいを感じない。

Genel anlamda, Japonya'da bir garson iyi hizmet verir.

一般的に言えば日本のウェイターはサービスがよい。

İngilizler genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.

一般的にイギリス人は飼っているペットを極端にかわいがっている。

Genel olarak, erkekler fiziksel olarak kadınlardan daha güçlüdür.

一般的にいえば、男は女よりも肉体的に強い。

Genel olarak onun iyi bir kitap olduğunu düşünüyorum.

全体的に見てそれはよい本だと思った。

Benim genel izlenimim onun çok iyi olduğu yönünde.

- 私の全体的な印象ではそれは非常によい。
- 私の印象ではそれは非常によい。

İnsanlar genel olarak gazetelerin söylediği her şeye inanıyorlar.

人々は新聞に書いてあることは何でも信用する。

Genel olarak konuşulursa, kadınlar erkeklerden daha iyi dilcidirler.

概して女性のほうが男性より語学が得意だ。

Genel olarak konuşulursa, bu sınıfın öğrencileri çok iyi.

この組の生徒は全体に出来がよい。

Daha genel olarak, araştırmacılar onlarca yıldır ilgi alanıyla

研究者達は 何十年にもわたり

Araştırmamızdaki hastalar genel olarak üç çeşit deneyim yaşadıklarını anlattılar.

研究対象の患者たちは 概して3タイプの経験をしたと言いました

O mezun olur olmaz babasının genel mağazasında çalışmaya gitti.

学校をでるとすぐ彼は父親の雑貨屋に働きに出た。

Genel olarak söylemek gerekirse, oğlanlar kızlardan daha hızlı koşabilirler.

- 概して、男の子は女の子より速く走ることができる。
- 一般に男子は女子より速く走ることができる。
- 一般に男子は女子よりも足が速い。
- 一般に女子よりも男子の方が足が速い。

Genel olarak konuşursak, haziran ayında burada biraz yağmur var.

一般的に言って、ここでは六月にほとんど雨が降らない。

Genel olarak, Amerika'daki insanlar büyük arabaları tercih etme eğiliminde.

一般に、アメリカの人々は大型車の方を好む。

İngiliz halkı genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.

たいていの英国人はペットがとても好きだ。

O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi.

彼女は先月本社から支社へ転勤させられた。

- Genellikle saat sekizde kalkarım.
- Genel olarak saat sekizde kalkarım.

私は普通8時に起きます。

Sıkılman için bir neden yok. Telaffuzun genel olarak doğru.

恥ずかしがらなくていいよ。発音大体合ってるから。

Genel olarak konuşursak, biz Japonlar yabancı dilleri konuşmaktan çok çekiniyoruz.

概してわれわれ日本人は外国語を話すのに少し臆病すぎる。

Genel olarak, kadınlar erkeklerden yaklaşık on yıl daha uzun yaşarlar.

一般的に言えば、女性は男性よりほぼ10年長生きする。

Çatalların yemek için genel kullanımı milattan sonra onuncu yüzyılda başladı.

フォークが食事用として一般に使われ始めたのは、紀元後10世紀のことであった。

Onun ne demek istediği ile ilgili genel bir fikrim var.

彼がいおうとするところは大体分かる。

Genel olarak konuşulursa, bir kadın bir erkekten daha uzun yaşayacaktır.

- 一般的に言えば、男より女が長生きをする。
- 一般的に言えば、女は男よりも長生きする。

Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.

講演者はアメリカ文学一般について、そしてとりわけ、フォークナーについて話をした。

Genel olarak konuşulursa, kızlar dil öğrenme konusunda erkeklerden daha iyidirler.

概して女の子の方が男の子より語学がうまい。

Berthier'in sisteminin genel yapısı, önümüzdeki 18 yıl içinde çok az değişti

ベルティエのシステムの一般的な構造は、次の18年間ほとんど変化せず

- Genellikle Japonlar muhafazakardır.
- Her bakımdan Japonlar tutucudur.
- Japonlar genel olarak muhafazakardırlar.

概して、日本人は保守的である。

Genel bir kural olarak, eleştirmek kolaydır ama alternatif öneri üretmek zordur.

批判するだけなら概して簡単だろうが代替案を捻出するのは難しい。

Genel olarak, doktorlar ve hastaları arasındaki iletişim tıbbi tedavinin en önemli kısmıdır.

一般に、医者と患者との間の意思の疎通は治療の最も大切な部分である。

, Polonya birliklerinin işe alınmasını ve eğitimini denetlediği yeni Varşova Dükalığı'nın genel valisi oldu .

総督になり 、ポーランド軍の採用と訓練を監督しました。