Translation of "Şarap" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Şarap" in a sentence and their japanese translations:

Şarap üzümden yapılır.

- ワインは葡萄から作られる。
- ブドウ酒はブドウから作られる。

Şarap yemek yapabilir.

ワインが食事の決め手です。

Üzümleri şarap yapıyoruz.

- ぶどうからぶどう酒を作る。
- わたしたちはブドウからワインを作る。

Bardak şarap dolu.

そのグラスは、ワインでいっぱいだ。

Yazar şarap içti.

作家はワインを飲んだ。

Ben şarap istemiyorum.

私はワインが好きでない。

Bu şarap mı?

これ、ワインなの?

Şarap istiyor musun?

ワインがほしいですか。

Fazla şarap içmem.

私はあまりワインを飲まない。

Kırmızı şarap, lütfen.

赤ワインをお願いします。

Şarap içiyor musun?

ワインを飲んでるの?

Çok şarap içmiyorum.

私はあまりワインを飲まない。

O şarap sever.

- 彼女はぶどう酒が好きだ。
- 彼女はワインが好きだよ。

- Avrupalılar şarap içmek isterler.
- Avrupalılar şarap içmeyi severler.

ヨーロッパ人はワインを飲むのが好きだ。

Beyaz şarap mı yoksa kırmızı şarap mı istersin?

白ワインと赤ワイン、どちらになさいますか。

Kırmızı şarap mı mı yoksa beyaz şarap mı istersin?

赤ワインにしますかそれとも白ワインにしますか。

Tom ucuz şarap ve pahalı şarap arasındaki farkı açıklayamıyor.

- トムは高価なワインと安いワインの違いを説明できない。
- トムは高級ワインと安物ワインの違いが説明できない。

Tom, pahalı şarap ve ucuz şarap arasındaki farkı söyleyemez.

- トムは高価なワインと安いワインとの違いが分からない。
- トムは高価なワインと安いワインの区別がつかない。
- トムは高級なワインと安物のワインの違いが分からない。

Tom pahalı şarap ve ucuz şarap arasındaki farkı tadamaz.

- トムは高いワインと安いワインの味を利き分けることができない。
- トムには高いワインと安いワインの味の違いがわからない。

Şarap listesini görebilir miyim?

ワインリストを見せて下さい。

Şarap bana göre değil.

ぶどう酒は私の口に合わない。

Üzümler şarap haline getirilir.

- 葡萄は葡萄酒につくられる。
- ブドウはワインになります。

Bu mükemmel bir şarap.

それは上等のワインだ。

Şarap bardağına dikkat etmelisin.

そのワイングラスの取り扱いに気を付けてね。

O,şarap bardağını doldurdu

彼女はグラスにワインを満たした。

Bir bardak şarap istiyorum.

- ワインを一杯頂きたい。
- ワインを一杯いただけますか。

O üzümlerden şarap yapar.

彼はブドウからワインを作る。

Şarap şişeye konulan şiirdir.

ワインとは、ボトルに詰められた詩である。

Biraz şarap ister misiniz?

ワインはいかが?

Beyaz şarap sever misin?

- 白ワインはお好きですか?
- 白ワインは好き?

Neden biraz şarap almıyorsun?

ワインを飲みませんか?

Biraz şarap ister misin?

ワインがほしいですか。

Bu şarap üzümlerden yapılmıştır.

このワインは葡萄から作られています。

İtalyanlar hep şarap içerler.

イタリア人はいつもワインを飲んでいます。

Kalan biraz şarap var.

ワインはほとんど残っていない。

Bu şarap çok pahalı.

このワイン、べらぼうに高いんだよ。

Ben kırmızı şarap içmem.

僕は赤ワインは飲みません。

- Bir şişe daha şarap almalıydık.
- Bir şişe daha şarap satın almalıydık.

ワインもう一本買ってくればよかったね。

Hangisini daha çok seversin, beyaz şarap mı yoksa kırmızı şarap mı?

- 白ワインと赤ワインのどちらが好きですか。
- ワインは、白と赤どっちが好き?

Muhtemelen şarap içip peynir yiyorlar

パリ上空を通過し

Eski şişelere yeni şarap koymayın.

新しい葡萄酒は古い皮袋に入れてはならない。

Süt yerine şarap içer misin?

牛乳の代わりにワインはいかがですか。

Bir bardak şarap içmek istiyorum.

- ワインを一杯頂きたい。
- ワインを一杯いただけますか。

Bir şişe şarap daha istiyoruz.

ワインをもう一本ください。

Biz biraz şarap içmek istiyoruz.

ワインをいただきます。

Şarap yiyeceği sindirmeye yardımcı olur.

ワインは消化を助ける。

Çok fazla şarap nedeniyle sarhoştu.

ワインの飲みすぎでふらふらになった。

Bana bir şişe şarap ver.

- 葡萄酒を1瓶ください。
- ぶどう酒を一瓶ください。
- ワインを一本ください。

Şişede kalmış biraz şarap var.

ビンにはワインがほとんど残っていない。

Ne tür şarap tavsiye edersiniz?

どんな種類のワインがいいと思いますか。

Partide iki bardak şarap içti.

彼女はパーティーでワインを2杯飲んだ。

Zaman zaman biraz şarap içer.

彼女は時折ワインを少し飲む。

Kate'nin şarap içmesine izin vermez.

彼はケイトにワインを飲ませない。

O bir şişe şarap içti.

- 彼はワインを一瓶のんだ。
- 彼はワインをボトル一本空けた。

Onlar iki şişe şarap içtiler.

彼らはワインを2本飲んだ。

Tom bir bardak şarap içti.

トムはワインを1杯飲んだ。

Bu şarap son derece lezzetli.

このワインすごく美味しい。

Bir bardak kırmızı şarap lütfen.

グラスワインの赤をお願いします。

Tom bir şişe şarap açtı.

トムはワインの栓を抜いた。

Tom gömleğine biraz şarap döktü.

トムはシャツにワインをこぼした。

Biftek yedik ve şarap içtik.

私たちはステーキを食べてワインを飲んだ。

Bir şişe şarap daha, lütfen.

ワインをもう一本ください。

Biraz daha şarap ister misiniz?

もう少しワインをお召し上がりになりませんか?

Bir şişe daha şarap almalıydık.

ワインもう一本買ってくればよかったね。

Kırmızı şarap etle iyi gider.

赤ワインは肉とよく合う。

Bir bardak beyaz şarap, lütfen.

白ワインをグラスでお願いします。

O şarap sadece üzüm suyu.

それワインじゃなくてぶどうジュースだよ。

John birçok şişe şarap içti.

ジョンはぶどう酒を何本も飲んだ。

Bu çorbanın şarap tadı var.

このスープはワインの味がする。

Burada yapılan şarap çok ünlüdür.

ここで造られたぶどう酒はすごく有名です。

O şişede hiç şarap yok.

そのボトルにワインは入ってないよ。

Kırmızı şarap, et ile iyi gider.

赤ワインは肉とよく合う。

Balık ve kırmızı şarap birlikte gitmez.

魚と赤ワインは合わない。

Bir bardak şarap daha içer misin?

もう一杯ワインを召し上がりませんか。

Masanın üstünde bir şişe şarap var.

テーブルの上にワインが1本あります。

Mağazanın büyük bir şarap stoğu var.

その店は各種ワインをたくさん在庫している。

Bir bardak daha şarap ister misiniz?

- 葡萄酒を一杯いかがですか。
- ワインをもう一杯いかがですか?

O bir bardak kırmızı şarap içti.

- 彼は赤葡萄酒を一杯飲んだ。
- 彼はグラス一杯の赤ワインを飲んだ。

O, Kate'in şarap içmesine izin vermez.

彼はケイトにワインを飲ませない。

Masada üç boş şarap şişesi vardı.

テーブルに空のワインボトルが3本あった。

Partiye gidersem, birkaç şişe şarap alacağım.

パーティーに行くなら、私はワインを持って行きましょう。

Tom üç şişe kırmızı şarap aldı.

トムは赤ワインを3本買った。

Sadece en iyi marka şarap kullanırız.

私たちはワインは最優良品のみ使っている。

Biz biftek yedik ve şarap içtik.

私たちはステーキを食べてワインを飲んだ。

İlk kez şarap içtiğinde kaç yaşındaydın?

ワインを初めて飲んだのって、いくつの時?

Sadece bir şişe kırmızı şarap kaldı.

赤ワインが一本だけ残ってます。

Bir kadeh şarap içmeye ne dersin?

お酒は一杯いかがでしょうか。

Bir bardak beyaz şarap alabilir miyim?

白ワインをグラスでお願いします。

Bardağın dibinde kalmış biraz şarap var.

グラスの底に少しワインが残っている。

Kırmızı şarap lekelerini halınızdan nasıl çıkarırsınız?

カーペットの赤ワインのシミはどうやって取るのですか。

Akşam yemeğinde bir şişe kırmızı şarap içtiler.

彼らは夕食で赤ワインを1びん飲んだ。

Kırmızı etle en iyi hangi şarap gider?

- 肉に合うワインはどれですか。
- 赤身のお肉に一番合うワインはどれでしょうか?

Kırmızı şarap etle birlikte beyazdan daha iyidir.

肉には白ワインよりも赤ワインのほうが合うと言われています。

Tom Mary'ye bir bardak kırmızı şarap uzattı.

トムは赤ワインの入ったグラスをメアリーに手渡した。