Translation of "Içti" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Içti" in a sentence and their japanese translations:

Yazar şarap içti.

作家はワインを飲んだ。

Oturup sigara içti.

彼女は座って煙草を吸った。

O biraz içti.

彼は少し飲んだ。

Dün çok içti.

彼は昨日大酒を飲んだ。

Tom çok içti.

トムさんは飲みすぎた。

Tom içki içti.

トムは飲んだ。

O biraz viski içti.

彼はウイスキーをちょっぴり飲んだ。

O, bir bira içti.

彼はビールを一杯飲んだ。

O, kendini öldüresiye içti.

彼は飲みすぎて死んだ。

O doğruca şişeden içti.

彼はラッパ飲みをしました。

O, dün çok içti.

彼は昨日大酒を飲んだ。

O, yanlışlıkla deterjan içti.

誤って洗剤を飲んでしまいました。

Suyun çok azını içti.

彼はその水をほとんど飲まなかった。

Greta birayı tek yudumda içti.

- グレタ君がビールを一口で飲み干した。
- グレタ君がビールを一気に飲み干した。
- グレタ君がビールを一息に飲み干した。
- グレタ君がビールをぐっと飲み込んだ。
- グレタ君がビールをひとのみにした。

Partide iki bardak şarap içti.

彼女はパーティーでワインを2杯飲んだ。

O bir şişe şarap içti.

- 彼はワインを一瓶のんだ。
- 彼はワインをボトル一本空けた。

O, bankta otururken sigara içti.

彼はベンチでタバコを吸いながらすわっていた。

O bir bardak süt içti.

彼女はミルクを1杯飲んだ。

Tom bir bardak şarap içti.

トムはワインを1杯飲んだ。

Viskiyi sanki suymuş gibi içti.

彼は水でも飲むかのようにウイスキーを飲んだ。

O üç bardak su içti.

彼は水をコップで三杯も飲んだ。

Köpeğim suyu kana kana içti.

私の犬は水をぴちゃぴちゃと飲んだ。

O bir fincan kahve içti.

彼はコーヒーを1杯飲んだ。

O süresi dolmuş süt içti.

彼女は賞味期限切れの牛乳を飲んだ。

Tom birasını lıkır lıkır içti.

- トムがビールを一気飲みしたんだ。
- トムったらビールを一気に飲み干したのよ。

John birçok şişe şarap içti.

ジョンはぶどう酒を何本も飲んだ。

O, üç şişe bira içti.

- 彼はビールを三本飲んだ。
- ビールを三本飲んだ。

Tom bir fincan kahve içti.

トムはコーヒーを1杯飲んだ。

Köpek biraz su içti ve uzaklaştı.

その犬は水を少し飲んでそして出ていった。

O bir bardak kırmızı şarap içti.

- 彼は赤葡萄酒を一杯飲んだ。
- 彼はグラス一杯の赤ワインを飲んだ。

O, ikinci bir porsiyon çorba içti.

彼はスープのお代わりをした。

Çok koyu bir yeşil çay içti.

彼は濃い緑茶を飲みすぎた。

O bir şişeden portakal suyu içti.

彼はびんからオレンジジュースを飲んだ。

O, bir şişe sütü tamamen içti.

彼はミルクをひとびんすっかり飲んでしまった。

Bay Kojima kahvaltıdan sonra bir sigara içti.

小島先生は朝食後たばこを1服吸った。

Dikiş dikmeyi bıraktı ve biraz çay içti.

彼女は針仕事の手を休めてお茶を飲んだ。

O, öğle yemeğinden sonra bir puro içti.

彼は昼食の後に葉巻をすった。

Rusya'daki yolculuğunda, Tom çok fazla votka içti.

トムはロシア旅行中にウォッカをたくさん飲んだ。

Birasını içti ve bir tane daha sipariş etti.

彼はそのビールを飲んでしまうともう一杯注文した。

Tom işe gitmeden önce üç fincan kahve içti.

トムは仕事に出かける前にコーヒーを3杯飲みました。

Yarışı koştuktan sonra, Jane iki bardak arpa çayı içti.

競争の後に、ジェーンは麦茶を2杯のみました。

Babam genelde bira içer ama bu akşam şarap içti.

父は普通ビールを飲むが、今夜はワインを飲んだ。

Bir bardak çay içti sonra bir tane daha istedi.

彼はお茶を一杯飲んでから、お代わりを頼んだ。

Tom bir bardak suyu aldı ve bir yudum içti.

トムは水の入ったグラスを持ち上げ、一口飲んだ。

Tom dün gece kendi başına üç şişe şarap içti.

トムは昨夜ボトル三本のワインを一人で飲んだ。

Geçen geceki partide kardeşim biraz fazla içti ve kendinden geçti.

先日の夜のパーティーで、兄は少しのみ過ぎて酔いつぶれてしまった。

Hastanedeki kötü deneyimlerini telafi etmek için, Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.

病院で不愉快な思いをしている分を取り戻そうと思って、トムは自分の適量より少し多めにお酒を飲んだ。

- Hastanedeki tatsız deneyimleri telafi etmek için, Tom onun için faydalı olandan biraz daha fazla içti.
- Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.

病院で不愉快な思いをしている分を取り戻そうと思って、トムは自分の適量より少し多めにお酒を飲んだ。

- Gabriel sadece sıcak çorba ve biraz şeri içti.
- Gabriel sıcak çorba ve biraz şerinin dışında bir şey almadı.

ガブリエルは熱いスープとシェリー酒を少し飲んだだけだった。