Translation of "Çoğu" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Çoğu" in a sentence and their japanese translations:

''Çoğu zaman

「往々にして

Pek çoğu,

ナポレオンの参謀長であるベルティエ元帥、そしておそらく皇帝自身を含め

- Köpeklerin çoğu yaşıyor.
- Köpeklerin çoğu hayatta.

ほとんどのイヌが生きています。

- Kızların çoğu naziktir.
- Çoğu kızlar naziktir.

たいていの女の子はやさしい。

Çoğu özelliğimiz ortak.

とても多くの点が共通していました

Çoğu zaman başaramayacaksınız.

多くの場合に 失敗しますが

Ağrının çoğu geçti.

だいぶ痛みがなくなりました。

Saçımın çoğu döküldü.

抜け毛がひどいのです。

Öğrencilerin çoğu yorgundu.

生徒たちの多くは疲れていた。

Çalışanlarımızın çoğu genç.

うちの従業員はほとんどが若い人たちだ。

Ayrıca çoğu kuş türünde

また 多くの鳥類の体内では

Akademisyen ve bilirkişilerin çoğu

学者先生の多くは

Yarısından çoğu gençlerden oluşuyor.

‎半分以上が子供だ

Çoğu kilometrelerce yol tepmiştir.

‎遠くから歩いて来る

Çoğu nihayetinde harabeye dönüşecekti.

殆んどが遺跡と化した

Yetimhaneden aldığımız çocukların çoğu

孤児院から救い出した 子供たちの多くは

Zenginler çoğu kez pintidirler.

金持ちはけちであることが多い。

Toplantıya çoğu tarafından katılındı.

会議は出席者多数だった。

İnsanların çoğu savaşa karşıdır.

一般大衆は戦争に反対している。

Otobüsteki yolcuların çoğu uyuyordu.

バスの乗客はほとんど寝ていた。

Çoğu Japon pirinçle beslenir.

たいていの日本人は米を主食にしている。

Çoğu insan, öyle düşünüyor.

たいていの人がそう考える。

Çoğu balinalar planktonla beslenir.

たいていの鯨はプランクトンをえさとする。

Öğrencilerin çoğu sporları sever.

たいていの学生はスポーツが好きだ。

Amerikalıların çoğu hamburger sever.

たいていのアメリカ人はハンバーガーが好きだ。

Onların çoğu üniversite öğrencileriydi.

彼らの大部分は大学生だった。

Burada öğrencilerin çoğu çalışkan.

ここの学生は大部分がまじめである。

İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.

労働者の多くは飢えで死んだ。

Amerikalıların çoğu kararı destekledi.

ほとんどのアメリカ人がその決定に賛成した。

Çoğu öğrenci sıkı çalışır.

たいていの学生は熱心に勉強する。

Çoğu zaman çizme giyerim.

ブーツはしょっちゅう履きます。

Çoğu örümcek ağ örer.

たいていの蜘蛛はクモの巣を張る。

- Amerika'daki çoğu suçlu, uyuşturucuya bağımlıdır.
- Amerika'da çoğu suçlu uyuşturucuya bağımlıdır.

- 米国の犯罪者のほとんどは麻薬中毒である。
- アメリカの犯罪者の多くは麻薬中毒である。

Çoğu genç adam için bu,

多くの青年にとって

Ve ilk savaşlarımızın çoğu dinseldi.

初期の戦争の多くは 宗教戦争でした

çünkü çoğu insanın seçtiği kart

それは ほとんどの人が

Çoğu zaman disk, gezegenden farklıdır

ほとんどの場合 円盤は惑星とは異なり

Biz ulusalcıların çoğu aslında küreselci;

世界中のナショナリストの多くは グローバリストです

Biz küreselcilerin çoğu ise ulusalcıyız.

世界中のグローバリストの多くは ナショナリストです

İnsanların pek çoğu sabah haberlerini

多くの人たちが 毎朝ニュースを見て

Çoğu kez, acılarını dindirebileceğimizi düşünerek

私たちは 地元の人の痛みを 和らげられるだろうと

Çoğu, yapılaşmış alanlardan uzak duruyor.

‎大抵は民家を避けて通る

Bu kayaların çoğu kolayca parçalanıyor.

岩が砕けやすいんだ

Azın kıymetini bilmeyen çoğu bulamaz.

小事を軽んずるなかれ。

Fantezi çoğu zaman sanatın anasıdır.

空想はしばしば芸術の母になる。

Denizdeki varlıkların çoğu kirlilikten etkilendi.

海に住む大半の生物は汚染による悪影響を受けている。

Çoğu Japon, suyu musluktan içer.

たいていの日本人は水道の水を飲みます。

Çoğu kuşlar yalnızca gündüz görebilir.

たいていの鳥は昼間しか目が見えない。

Çoğu erkek çocukları babalarına benzer.

たいていの男の子は父親に似る。

Çoğu insan mutluluğun peşinde yaşıyor.

たいていの人々は幸福を求めて生きている。

Çoğu iş çok keyifli değildir.

たいていの仕事はあまり楽しくない。

Çoğu öğrenci okula yürüyerek geliyor.

たいていの学生は徒歩で通学する。

Çoğu durumda, onun cevapları doğru.

たいがいの場合、彼の解答は正確だ。

Onların çoğu bize karşı naziktiler.

彼らの多くは私達に親切だった。

Çoğu Japon evleri ahşaptan yapılır.

- 日本の家屋は大部分が木造です。
- 日本の家はたいてい木造である。

Çoğu ağaç kışın yapraklarını kaybeder.

多くの木は冬になると葉がなくなる。

Kazaların çoğu evin yakınında olur.

ほとんどの事故がすぐ近くで起こっている。

Çoğu köpeklerin ısırdığını düşünmeye eğilimliyiz.

我々はたいていの犬はかむものだと考えがちである。

Amerikalıların çoğu göçmen soyundan gelmektedir.

ほとんどのアメリカ人は元をたどれば移民である。

Suç çoğu kez yoksullukla ilgilidir.

犯罪はしばしば貧困と関連があるとされてきた。

Çoğu şu anki kariyerinden bıkmış.

現在の仕事にうんざりしている人は多い。

Çoğu kişi kentsel alanlarda yaşar.

大部分の人々は都市部に住んでいる。

Çoğu insan TV izlemeyi sever.

たいていの人はテレビを見るのが好きです。

Çoğu yazar eleştirilere karşı hassastır.

- ほとんどの物書きは批評に敏感である。
- ほとんどの作家は批評に敏感である。
- ほとんどの作家は批評に対して敏感である。

Çoğu kişi deli olduğumu düşünüyor.

大抵の人は僕を気違いだと思っている。

Tom çoğu kez kravat takmaz.

トムはあまりネクタイをしない。

Çoğu zaman birlikte yemek yeriz.

私たちはよく一緒に食事するんだ。

Çoğu dine göre, zina suçtur.

多くの宗教において、姦淫は罪悪とされる。

Afrika'da çoğu çocuk açlıktan ölüyor.

アフリカでは飢えで死ぬ子供が多い。

Sanırım onların çoğu eve gitti.

彼らのほとんどは帰宅したと思う。

Çoğu insan bunun farkında değil.

ほとんどの人がこれに気づいていません。

Çoğu insan bunu yapmak istemezdi.

大抵の人はそれをしたがらないことだろう。

- İnsanların çoğu altmış yaşında emekli olur.
- Çoğu insan altmış yaşında emekli olur.

たいていの人は60歳で退職する。

Yüzücülerin çoğu zaman boğulmasına sebep oluyor.

溺れる原因にもなるのです

Ama çoğu insanda, bunlar baskın değerler.

しかし 多くの人において これは 支配的な価値観というわけではありません

Çoğu, okulu bırakıyor çünkü endişe içindeler;

生計を立てるのに役立つスキルが

şu an hâlâ çoğu hayal gibi.

今でも多くの記憶がぼやけています

Buradaki çoğu yaratık ufak ve çeviktir.

‎小さく素早い動物が多い

Ancak şimdi... ...çoğu insan yataklarına yerleşince...

‎時は来た ‎人々は眠りにつく

Çoğu ateş böceği ışığını açıp kapatır.

‎大抵のホタルは点滅する

İspanya'nın çıkıntılı arazisinin çoğu Gerillaların kontrolündeydi

スペインの山間部は殆んどがゲリラの支配下だった

Sıradan Rusların çoğu, Çar ve ailesi.

殆どの一般のロシア人はまだ皇帝と その家族を支持していた

Öğrencilerin çoğu sanayiden çok finansla ilgileniyor.

工業よりも金融に関心のある学生のほうが多い。

Çoğu durumda, modernizasyon batılılaşma ile tanımlanır.

ほとんどの場合、近代化は西欧化と同一のものとみなされる。

Tom çoğu zaman sözünü tutmayı başaramaz.

- トムは約束を守らないことがよくある。
- トムは約束を守らないことが多い。

Çoğu insanın hayatı çevreleri tarafından belirlenir.

たいていの人の一生は環境で決まる。

Çoğu kadın modaya çok önem verir.

たいていの女性は流行を重んじる。

Denizde yaşayan canlıların çoğu, kirlilikten etkilenir.

たいていの海に住む生物が汚染による影響を受けている。

Çoğu durumda, araba kazaları uykusuzluktan kaynaklanır.

たいてい、自動車事故は睡眠不足から生じている。

Köydeki çoğu insan plana itiraz etti.

その村のほとんどの人がその計画に反対した。

O çoğu zaman okula geç gelirdi.

彼女はよく授業に遅刻したものだった。

Japon arabalarının çoğu oldukça güvenilir yapılmıştır.

大部分の日本車は信頼できる。

Yine de, çoğu erken emekliliği seçiyor.

それでも、早期の退職を選択する人は多い。

Çoğu Japon, vergi artışına karşı çıktı.

大部分の日本人が増税に反対した。

Bu gelenek çoğu evde takip edilir.

この慣習はたいていの家庭で守られている。

Çoğu müşteri tüketim vergisine karşı çıktı.

多くの消費者は消費税反対に立ち上がった。

Sanayileşme çoğu kez kirlilikle birlikte gider.

産業化は往々にして公害を伴うものだ。

Bence gençlerin çoğu rock müziği seviyor.

ほとんどの若者はロックが好きだと思う。