Translation of "Müslümanlar" in Arabic

0.053 sec.

Examples of using "Müslümanlar" in a sentence and their arabic translations:

- Müslümanlar Allah'a ibadet eder.
- Müslümanlar Allah'a dua eder.

المسلمون يصلّون لله.

- Müslümanlar Allah'ın birliğine inanır.
- Müslümanlar tek bir Tanrı'ya inanır.

يؤمن المسلمون أنّه هناك ربّ واحد فقط.

Bütün Müslümanlar Arap değildir.

ليس كلّ المسلمين عرب.

Müslümanlar ölülerini mezarlara gömerler.

المسلمون يدفنون موتاهم في المقبرة.

Müslümanlar Allah'a ibadet eder.

المسلمون يعبدون الله.

Müslümanlar camide müzik çalmaz.

- لا يعزف المسلمون الموسيقى في المساجد.
- لا يذيع المسلمون الموسيقى في المساجد.

Avrupa'daki genç Müslümanlar için çalışan

بدأت التطوع لأجل منظمات متعددة

Hindular ve Müslümanlar hepsi kardeştir.

الهندوس و المسلمون كلّهم إخوة.

Tüm Müslümanlar Ramazana riayet etmez.

لا يلتزم جميع المسلمين بشرائع رمضان.

Müslümanlar İsa'ya ve Muhammed'e inanır.

- المسلمون يؤمنون بعيسى و محمّد.
- يؤمن المسلمون بعيسى و محمّد.
- المسلمون يؤمنون بيسوع و محمّد.
- يؤمن المسلمون بيسوع و محمّد.

Müslümanlar hep Mekke'ye doğru namaz kılarlar.

يصّلي المسلمون دائما و هم متوجّهون نحو الكعبة.

Müslümanlar da insandır ve hata yapabilirler.

المسلمون مجرّد بشر و يرتكبون الآخطاء.

Müslümanlar defin konusunu neden bu kadar önemsiyor?

لماذا يهتم المسلمون بالدفن كثيرًا؟

Müslümanlar Hz. Muhammed'in Allah'ın resulü olduğuna inanır.

المسلمون يؤمنون أن محمّدا رسول من الله.

Müslümanlar İsa'nın Allah'ın elçilerinden biri olduğuna inanır.

- يؤمن المسلمون أنّ عيسى واحد من رسل الله.
- يؤمن المسلمون أنّ يسوع واحد من رسل الله.

Müslümanlar sağlık açısından sakıncaları olduğu için domuz eti yemez.

المسلمون لا يأكلون الخنزير لأنّه لحم فيه خطر.

Sami'nin İslam ve Müslümanlar konusunda kötü düşünceleri hiç olmamıştı.

لم تكن عند سامي أبدا أفكار سيّئة عن الإسلام و المسلمين.

Kudüs Müslümanlar, Hristiyanlar ve Museviler için sembol bir şehirdir.

القدس مدينة ذات دلالة رمزيّة بالنّسبة لكلّ من المسلمين و المسيحيّين و اليهود.

- Müslümanlar, tüm gayrimüslimleri öldürmek isteyen aşırılık yanlıları gibi canlandırılıyor.
- Müslümanlar kendilerinden olmayan herkesi öldürmek isteyen radikal kimselermiş gibi lanse ediliyor.

يُوصف المسلمون كمتطرّفين يريدون قتل كلّ النّاس غير المسلمين.

Müslümanlar da diğer insanlar gibidir; iyisi de vardır, kötüsü de.

المسلمون أناس عاديّون و يوجد هناك مسلمون طيّبين كما يوجد مسلمون سيّئين.

Museviler, Hristiyanlar ve Müslümanlar Kudüs'ün kutsal bir şehir olduğu konusunda hemfikir.

كلّ من اليهود و المسيحيّين و المسلمين يتّفقون أنّ القدس مدينة مقدّسة.

Müslümanlar için Kabe ne ise, Hristiyanlar için de Ayasofya o denebilir neredeyse

ما هو الكعبة للمسلمين ، آيا صوفيا للمسيحيين يمكن أن يقال تقريبًا

Ben buraya dünyada Birleşik Devletler ve Müslümanlar arasında yeni bir başlangıç noktası aramak için geldim; biri karşılıklı ilgi ve karşılıklı saygıya dayalı; biri Amerika ve Müslümanın münhasır olmadığı ve rekabet içinde olması gerekmeyen gerçeğine dayalı.Bunun yerine onlar örtüşürler ve ortak prensipleri paylaşırlar - adalet ve ilerleme prensipleri tüm insanların hoşgörü ve haysiyeti.

لقد أتيت إلى هنا للبحث عن بداية جديدة بين الولايات المتحدة والعالم الإسلامي استنادا إلى المصلحة المشتركة والاحترام المتبادل وهي بداية مبنية على أساس حقيقة أن أمريكا والإسلام لا تعارضان بعضها البعض ولا داعي أبدا للتنافس فيما بينهما بل ولهما قواسم ومبادئ مشتركة يلتقيان عبرها ألا وهي مبادئ العدالة والتقدم والتسامح وكرامة كل إنسان