Translation of "Çamaşır" in Italian

0.013 sec.

Examples of using "Çamaşır" in a sentence and their italian translations:

Çamaşır bekleyebilir.

- Il bucato può attendere.
- Il bucato può aspettare.

Çamaşır makinesi bozuk.

La lavatrice è fuori servizio.

Çamaşır makinesi kapalı.

La lavatrice è su "stop".

Çamaşır makinesi bozuldu.

- Si è rotta la lavatrice.
- La lavatrice è rotta.

Çamaşır makinesini onarıyorum.

- Sto riparando la lavatrice.
- Io sto riparando la lavatrice.

Yarın çamaşır günü.

- Domani è il giorno della lavanderia.
- Domani è la giornata della lavanderia.

Bugün çamaşır günü.

È il giorno del bucato.

Tom çamaşır yıkıyor.

Tom sta facendo il bucato.

Pazar günleri çamaşır yıkarım.

- Faccio il bucato la domenica.
- Io faccio il bucato la domenica.
- Faccio il bucato alla domenica.
- Io faccio il bucato alla domenica.

Çamaşır makinesini tamir ediyorum.

- Sto riparando la lavatrice.
- Io sto riparando la lavatrice.

Her gün çamaşır yıkarım.

- Lavo i vestiti ogni giorno.
- Io lavo i vestiti ogni giorno.

Çamaşır yıkamak benim işim.

Fare il bucato è il mio lavoro.

- Çamaşır makinesi harika bir icattır.
- Çamaşır makinesi muhteşem bir icat.

La lavatrice è un'invenzione magnifica.

Yeni bir çamaşır makinesi aldık.

- Abbiamo comprato una nuova lavatrice.
- Noi abbiamo comprato una nuova lavatrice.

Çamaşır makinesini tamir etmek zorundayım.

- Devo riparare la lavatrice.
- Io devo riparare la lavatrice.

Hava güneşliyken çamaşır yıkamak zorundayım.

Devo fare il bucato finché c'è il sole.

Hâlâ çamaşır makinesini onarmak zorundayım.

- Devo ancora riparare la lavatrice.
- Io devo ancora riparare la lavatrice.

Bu, çamaşır suyu gibi kokuyor.

Odora di candeggina.

Hiç kimse çamaşır yıkamaktan hoşlanmıyor.

A nessuno piace fare il bucato.

Çamaşırları çamaşır makinesinden çıkardın mı?

- Hai tolto i vestiti dalla lavatrice?
- Ha tolto i vestiti dalla lavatrice?
- Avete tolto i vestiti dalla lavatrice?

Bir çamaşır makinesi aldın mı?

Hai comprato una lavatrice?

Çamaşır makinesini onarmak mümkün müdür?

È possibile riparare la lavatrice?

Annem her gün çamaşır yıkar.

Mia madre lava i vestiti ogni giorno.

- Çamaşır makinesi bir evin olmazsa olmazıdır.
- Çamaşır makinesi bir ev için gerekliliktir.

Una lavatrice è di dovere per una casa.

Onun bir otomatik çamaşır makinesi var.

Lei ha una lavatrice automatica.

Mary'nin çamaşır yıkamak için vakti yok.

Mary non ha tempo per fare il bucato.

İstediğim tek şey bir çamaşır makinesi.

Tutto ciò che voglio è una lavatrice.

Bir çamaşır makinesi satın almak istiyorum.

- Vorrei comprare una lavatrice.
- Mi piacerebbe comprare una lavatrice.

Amonyak ve çamaşır suyunu birlikte karıştırma.

- Non mescolare assieme ammoniaca e candeggina.
- Non mescolate assieme ammoniaca e candeggina.
- Non mescoli assieme ammoniaca e candeggina.
- Non mescolare assieme l'ammoniaca e la candeggina.
- Non mescolate assieme l'ammoniaca e la candeggina.
- Non mescoli assieme l'ammoniaca e la candeggina.

Tom çamaşır makinesinin nasıl kullanılacağını bilmiyor.

- Tom non sa usare la lavatrice.
- Tom non sa utilizzare la lavatrice.

Bu çamaşır makinesinde bir sorun var.

C'è qualcosa che non va con questa lavatrice.

Evde bir çamaşır makinesi var mı?

C'è una lavatrice nella casa?

Tom haftada üç kez çamaşır yıkar.

Tom lava i vestiti tre volte la settimana.

Şimdiye kadar ilk kez balkonda çamaşır astım.

Questa è la prima volta che io abbia mai appeso il bucato in balcone.

Onun evinde bir çamaşır makinesi var mı?

- C'è una lavatrice nella casa?
- C'è una lavatrice a casa sua?

Mary'nin çamaşır yıkaması için Tom yardım etmeli.

Si suppone che Tom aiuti Mary a fare il bucato.

Bu çamaşır makinesini nasıl kullanacağımı sana göstereyim.

Dai che vi mostro come usare questa lavatrice.

Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.

Mentre stava facendo il bucato ha trovato un preservativo nella tasca posteriore dei pantaloni di suo figlio.

Tom kirli elbiselerini çıkardı ve onları çamaşır makinesine attı.

- Tom si tolse i vestiti sporchi e li gettò nella lavatrice.
- Tom si è tolto i vestiti sporchi e li ha gettati nella lavatrice.

Tom kirli elbiselerini çıkardı ve onları doğrudan çamaşır makinesine koydu.

- Tom si tolse i vestiti sporchi e li mise direttamente nella lavatrice.
- Tom si è tolto i vestiti sporchi e li ha messi direttamente nella lavatrice.

- Benim çamaşır hazır mı?
- Çamaşırım hazır mı?
- Benim çamaşırım hazır mı?

- È pronto il mio bucato?
- Il mio bucato è pronto?