Translation of "Zengin" in Hungarian

0.007 sec.

Examples of using "Zengin" in a sentence and their hungarian translations:

Ailem zengin.

A családom jómódú.

Zengin değilim.

Nem vagyok gazdag.

Zengin misin?

Jómódú vagy?

Onlar zengin.

Gazdagok.

Tom zengin.

Tom gazdag.

Zengin değiliz.

Nem vagyunk gazdagok.

Tom zengin ama yeterince zengin değil.

Tom gazdag, de nem elég gazdag.

- Onlar zengin olmak istiyorlar.
- Zengin olmak istiyorlar.

- Gazdaggá akarnak válni.
- Meg akarnak gazdagodni.
- Gazdagok akarnak lenni.

Zengin olduğunu biliyorum.

Tudom, hogy gazdag vagy.

O zengin oldu.

Meggazdagodott.

O zengin görünüyor.

Gazdagnak látszik.

O zengin doğdu.

- Gazdagságba született.
- Gazdagságba született bele.

Zengin olmak istemiyorum.

Nem akarok gazdag lenni.

Zengin olmak istiyorum.

Gazdag akarok lenni.

Biz zengin olacağız.

Gazdagok leszünk.

Tom zengin doğdu.

Tom gazdagnak született.

Tom çok zengin.

Tom nagyon gazdag.

Ben zengin oldum.

Meggazdagodtam.

Tom zengin değildi.

Tom nem volt gazdag.

Mary'nin kocası zengin.

Maria férje gazdag.

Ailem zengin değildir.

A családom nem gazdag.

Tom manyak zengin.

- Tom piszok gazdag.
- Tom piszkosul gazdag.

Sen zengin değilsin.

Nem vagy gazdag.

Baban zengin mi?

Gazdag az apád?

Keşke zengin olsaydım.

- Szeretnék gazdag lenni.
- Bárcsak gazdag lennék!
- Hacsak gazdag lehetnék!

Tom zengin görünüyor.

Tom gazdagnak látszik.

- Zengin olmak ister misin?
- Zengin olmak ister misiniz?

Akarsz gazdag lenni?

- Zengin olduğunu biliyorum.
- Ben sizin zengin olduğunuzu biliyorum.

Tudom, hogy gazdag vagy.

- Onun zengin olduğu söyleniyor.
- Zengin olsa gerek.
- Zenginmiş.

Állítólag gazdag.

- Tom, zengin bir adam.
- Tom zengin bir adamdır.

Tamás gazdag ember.

- Ailem zengin olduğumu düşünüyor.
- Ailem zengin olduğumu sanıyor.

A családom azt hiszi, hogy gazdag vagyok.

çünkü benim gibi zengin kapitalistler hiç daha zengin olmamıştı.

ugyanis mi, gazdag kapitalisták, még sosem voltunk ennyire gazdagok.

- Tom zengin olduğunu söylüyor.
- Tom onun zengin olduğunu söylüyor.

- Tom azt mondja, hogy ő gazdag.
- Tamás azt mondja, hogy gazdag.

zengin bir katılım kültürüyle.

virágzó polgári létet építhetünk.

O zengin gibi görünüyor.

Úgy tűnik, gazdag.

Onun zengin olduğu söyleniyor.

Azt mondják, hogy gazdag.

O, zengin olmaktan uzaktır.

Egyáltalán nem gazdag.

Onun amcası zengin görünüyordu.

Nagybácsikája gazdagnak tűnt.

O, zengin olmak istiyordu.

Gazdag akart lenni.

Japonya, zengin bir ülkedir.

Japán gazdag ország.

Tom zengin bir çocuktur.

Tom egy gazdag gyerek.

O zaman zengin değildim.

Akkoriban nem voltam jómódú.

Zengin daha da zenginleşiyor.

- A gazdagok egyre gazdagabbak lesznek.
- A gazdagok még gazdagabbak lesznek.
- A gazdagok még jobban meggazdagodnak.

Tom zengin bir adamdır.

Tamás gazdag ember.

Zengin olmak yeterli değil.

Nem elég gazdagnak lenni.

Ben zengin insanlardan hoşlanmıyorum.

Nem szeretem a gazdag embereket.

Tom zengin olduğunu söylüyor.

Tom azt mondja, hogy ő gazdag.

Tom zengin ve bekar.

Tom gazdag és egyedülálló.

Böyle zengin olduğunu bilmiyordum.

Nem tudtam, hogy te ilyen gazdag vagy.

Çok zengin olduğunu duyuyorum.

Úgy hallom, nagyon gazdag vagy.

Onun zengin olduğuna inanıyor.

Gazdagnak hiszi magát.

O onu zengin yaptı.

Gazdaggá tette.

Zengin olmak ister misiniz?

Szeretne gazdag lenni?

Tom'un zengin olduğunu düşündüm.

Azt hittem, hogy Tom gazdag.

Tom'un babası çok zengin.

Tom apja nagyon gazdag.

- Zengin olsam yurt dışına giderim.
- Zengin olsam yurt dışına giderdim.

Ha gazdag lennék, elmennék külföldre.

- Tom dünyanın en zengin kedisidir.
- Tom dünyadaki en zengin kedidir.

Tom a leggazdagabb macska a világon.

Benim zengin bir çocuk olup

Úgy értem: nem véletlen,

Zengin olsam fakirlere yardım ederim.

Ha gazdag lennék, segítenék a szegényeknek.

O, zengin değil, ama mutludur.

Nem gazdag, de boldog.

O, dünyadaki en zengin adam.

Ő a világ leggazdagabb férfija.

O zengin bir adama benziyordu.

- Pénzes pasasnak látszott.
- Pénzes pasasnak nézett ki.

Benden başka herkes zengin oluyor.

Mindenki meggazdagszik, csak én nem.

Olmak istediğim kadar zengin değilim.

Nem vagyok olyan gazdag, mint szeretném.

Tom zengin bir ailede büyüdü.

Tom egy tehetős házban nőtt fel.

Tom çok zengin bir adam.

Tom nagyon gazdag férfi.

Tom evrendeki en zengin adam.

Tamás a leggazdagabb férfi az univerzumban.

Burada zengin olmak istiyor musunuz?

Itt akartok meggazdagodni?

Tom bir gecede zengin oldu.

Tom egyik napról a másikra meggazdagodott.

Tom kadar zengin olmak istiyorum.

Szeretnék olyan gazdag lenni, mint Tom.

Keşke Tom kadar zengin olsam.

Bár olyan gazdag lennék, mint Tom!

Ben eskisi kadar zengin değilim.

Nem vagyok már olyan gazdag, mint annak idején.

Tom buradaki herkesten daha zengin.

Tom gazdagabb, mint itt bárki.

Zengin olursam, bir şato alacağım.

Ha gazdag leszek, veszek egy kastélyt.

Burada yaşayan herkes zengin değildir.

Nem mindenki gazdag, aki itt lakik.

- Zengin olsaydım bile, ona para vermezdim.
- Zengin olsam bile, ona para vermem.

Még ha gazdag is lennék, akkor sem adnék neki pénzt.

Dipteki zengin besinleri kaldırarak burayı dünyanın

sok hasznos anyagot hajt fel a mélységből,

Ve her zaman zengin insanlar olacak.

És mindig lesznek gazdag emberek.

Tom'un zengin bir kadınla evliliğini duydum.

Hallottam Tomi és egy gazdag nő házasságáról.

O, babasının zengin olmasıyla gurur duyuyor.

Arra büszke, hogy az apja gazdag.

O arabayı almak için yeterince zengin.

Megengedhet magának egy ilyen autót.

Tom ne zengin ne de ünlü.

Tom se nem gazdag, se nem híres.

Tom, genç, zengin, şımarık ve benmerkezcidir.

Tom fiatal, gazdag, elkényeztetett és egocentrikus.

Tom olduğunu düşündüğümüz kadar zengin değil.

Tom nem olyan gazdag, mint amilyennek gondoltuk.

Fakir bulabildiğinde, zengin canı istediğinde yer.

A szegény ember eszik, amikor tud, de a gazdag akkor eszik, amikor akar.

Onlar onun çok zengin olduğunu söylediler.

Azt mondták, hogy nagyon gazdag.

Onlar onun çok zengin olduğunu söylüyor.

- Azt mondják, nagyon gazdag volt.
- Azt állítják, nagyon gazdag volt.

Zengin olsam, her yere seyahate giderim.

Ha gazdag lennék, mindenhová elutaznék.

Tom dünyadaki 1.800.132.420. en zengin adamdır.

Tom a világ 1 800 132 420. leggazdagabb embere.

O, zengin aileyle akraba olduğunu söylüyor.

Azt mondja, hogy ahhoz a gazdag családhoz tartozik.

O, zengin yaşlı bir adamla evlendi.

- Egy gazdag, idős ember felesége lett.
- Egy gazdag öregemberhez ment férjhez.

O, ne zengin ne de ünlüdür.

Nem gazdag és nem is híres.

Zengin olmak acaba nasıl bir şey?

Vajon milyen érzés gazdagnak lenni?

Sen o adam kadar zengin değilsin.

Nem vagy olyan gazdag, mint az a férfi.