Translation of "Yaşamayı" in Hungarian

0.004 sec.

Examples of using "Yaşamayı" in a sentence and their hungarian translations:

Burada yaşamayı sevmiyorum.

Nem szeretek itt élni.

Onsuz yaşamayı öğrendim.

- Megtanultam nélküle élni.
- Megtanultam élni nélküle.

Kırsalda yaşamayı sevmiyorum.

Nem szívesen élek vidéken.

Yaşamayı hak etmiyorum.

Nem érdemlem meg, hogy éljek.

Tek yaşamayı sevmiyorum.

Nem szeretek egyedül élni.

Onsuz yaşamayı düşünemiyorum.

- Nem tudom elképzelni az életet nélküle.
- Nem tudom elképzelni, hogyan élhetnék nélküle.

Bu kentte yaşamayı planlıyorum.

Úgy tervezem, hogy ebben a városban telepedek le.

Tom'la birlikte yaşamayı seviyorum.

Szeretek Tommal élni.

Tom şehirde yaşamayı sevmiyordu.

- Tomnak nem tetszett a városi élet.
- Tom nem szeretett a városban lakni.

Neden Boston'da yaşamayı seviyorsun?

Miért szeretsz Bostonban élni?

çoğunluk gibi yaşamayı denemen gerekir.

az ember úgy akar élni, mint a többség.

Büyük bir şehirde yaşamayı isterim.

Egy nagy városban szeretnék élni.

Artık burada yaşamayı göze alamıyorum.

Nem tudom magamnak garantálni, hogy továbbra is itt éljek.

Doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.

- Meg kell tanulnunk harmóniában élni a természettel.
- Meg kell tanulnunk összhangban élni a természettel.

Ahşap bir evde yaşamayı tercih ederim.

Inkább szeretnék faházban lakni.

Ebeveynlerinle birlikte yaşamayı sevmiyorsun, değil mi?

Nem szeretsz a szüleiddel élni, igaz?

Tom acıyla yaşamayı öğrenmek zorunda kalacak.

Tominak meg kell tanulnia együtt élnie a fájdalommal.

Bir gün bir konakta yaşamayı umuyorum.

Remélem, egy napon egy villában fogok élni.

Ve genellikle bununla beraber yaşamayı tercih ederiz.

és igen gyakran a beletörődést választjuk.

Ya da şiddet olmadan birlikte yaşamayı seçeriz.

vagy az erőszak nélküli együttélését.

Her zaman yurt dışında yaşamayı hayal ettim.

Mindig is azon álmodoztam, hogy külföldön élek.

Yaşamayı sürdürmek için onu her gün yapmak zorundayım.

Ezt minden nap meg kell tennem, hogy életben maradjak.

- Tom tek başına yaşamayı umursamadı.
- Tom yalnız yaşamaktan rahatsız değildi.

Tom nem bánta, hogy egyedül él.

Kardeş gibi birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz, yoksa aptal gibi birlikte yok olacağız.

Meg kell tanulnunk együtt élni békében és szeretetben, vagy bolond módjára elveszünk.

Ben zenginlik ve korku içinde yaşamaktansa huzurlu yoksulluk içinde yaşamayı tercih ederim.

Inkább élek békés szegénységben, mint gazdagon és rettegve.

- Son zamanlarda, birçok insan iyi yaşamayı zor buluyor.
- Son zamanlarda birçok insan rahat geçinmeyi zor buluyor.

Az utóbbi időben sokan vélekednek úgy, hogy nehéz tisztességesen élni.