Translation of "Sıklıkla" in Hungarian

0.004 sec.

Examples of using "Sıklıkla" in a sentence and their hungarian translations:

- Ne sıklıkla osurursunuz?
- Ne sıklıkla osurursun?

Milyen gyakran szoktál fingani?

Ne sıklıkla buradasın?

Milyen gyakran vagy itt?

Otobüsler ne sıklıkla çalışırlar?

Milyen gyakran járnak a buszok?

Ne sıklıkla seyahat edersin?

Milyen gyakran utazol?

Ne sıklıkla kurabiye yiyorsunuz?

Milyen gyakran eszel sütit?

Ne sıklıkla egzersiz yaparsın?

Milyen gyakran edzel?

Ve sıklıkla toplumu korumak adına

s időnként, közösségük védelme érdekében

Çocuklar sıklıkla ıspanaktan nefret ederler.

A gyerekek gyakran utálják a spenótot.

Ne kadar sıklıkla tıraş olursun?

- Milyen gyakran borotválkozol?
- Mindig megborotválkozol?

Hangi sıklıkla mesajlarını kontrol edersin.

Milyen gyakran nézed meg az üzeneteidet?

Tom sıklıkla kendi başına oynar.

Tom gyakran játszik egyedül.

Sıklıkla kullandığın bir stratejiye yakından bakalım.

egy elterjedten alkalmazott stratégiát.

Her yıl ne sıklıkla kayağa gidersin?

Hányszor mégy el síelni évente?

Ne kadar sıklıkla YouTube'a video yüklersin?

Milyen gyakran töltesz fel a Youtube-ra videókat?

Paralı yolları ne kadar sıklıkla kullanıyorsun?

- Milyen gyakran veszel igénybe fizetős utakat?
- Milyen gyakran használsz fizetős utakat?

Şehre gittiğimde müzeleri sıklıkla ziyaret ettim.

Mikor a városba utaztam, gyakran látogattam a múzeumokat.

- Saçını ne sıklıkta yıkarsın?
- Ne sıklıkla saçını yıkarsın?

Milyen gyakran mosod a hajad?

John o bir öğrenci iken sıklıkla dağa tırmanmaya giderdi.

John diákkorában gyakran ment hegyet mászni.

- Depremler sık sık Japonya'yı vurur.
- Depremler sıklıkla Japonya'yı vurur.

- Japánban gyakran reng a föld.
- Gyakran sújtják földrengések Japánt.
- A födrengések gyakran rázzák meg Japánt.

Büyük başarı kutlamasını sıklıkla acı hayal kırıklığı takip eder.

A nagy ünneplést gyakran keserű kiábrándulás követi.

Tom hava güzelse pazar günleri sıklıkla balık tutmaya gider.

Tom gyakran megy horgászni vasárnap, ha jó az idő.

- Yurtdışına ne kadar sıklıkla gidersiniz?
- Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?

Milyen gyakran jársz külföldre?

- O, kahvaltısını sık sık orada yer.
- Kahvaltısını sıklıkla orada eder.
- Kahvaltısını çoğu kez orada yapar.

- Gyakran reggelizik itt.
- Gyakran eszik ott reggelit.