Translation of "Otuz" in Hungarian

0.007 sec.

Examples of using "Otuz" in a sentence and their hungarian translations:

- Ben otuz yaşındayım.
- Otuz yaşındayım.

Harminc éves vagyok.

Otuz yaşındayım.

- Harminc vagyok.
- Harmincéves vagyok.

- Neredeyse otuz yaşındayım.
- Ben neredeyse otuz yaşındayım.

Már majdnem harminc éves vagyok.

Şimdi otuz yaşındayım.

Most harminc éves vagyok.

Pilot otuz yaşında.

A pilóta 30 éves.

Tom otuz yaşındaydı.

Tamás harminc éves volt.

Tom otuz yaşında.

Tom harminc éves.

Tom, otuz yaşındadır.

Tom harminc éves.

- Otuz yaşında kendini öldürdü.
- O otuz yaşında intihar etti.

Megölte magát harminc éves korában.

O, otuz metre uzunluğundadır.

Harminc méter hosszú.

Neredeyse otuz yaşındayken öldü.

Alig volt harminc, amikor meghalt.

Tom otuz dakika bekledi.

- Tom harminc percet várt.
- Tom egy fél órát várt.

O otuz dakika sürdü.

Ez harminc percet vett igénybe.

Tom yaklaşık otuz yaşındadır.

Tamás maholnap harminc éves.

Burada otuz yıldır yaşıyordum.

Harminc éven keresztül éltem itt.

Sen otuz yaşında değilsin.

- Nem vagy már harminc.
- Nem vagy 30.

Tom yaklaşık otuz yaşında.

Tomi kábé harminc éves.

Tom yalnızca otuz yaşında.

Tom csak harminc éves.

Lütfen otuz dakika bekle.

- Kérem, várjon fél órát.
- Kérlek, várj fél órát.
- Légy szíves, várni harminc percet.

Sanırım Tom otuz yaşında.

Szerintem Tom harminc.

Tom şimdi otuz yaşında.

Tamás most harminc éves.

Ben neredeyse otuz yaşındayım.

Majdnem harminc éves vagyok.

Otuz yıldır burada yaşıyorum.

- Harminc évig éltem itt.
- Itt laktam harminc évig.

Müzeye giriş otuz dolardır.

A múzeumi belépő összege harminc dollár.

Tom otuz yaşında öldü.

Tomi harmincéves korában halt meg.

Tom otuz gündür kayıp.

Tom harminc napig hiányzott.

Neredeyse otuz yıldır evliyiz.

Közel harminc éve házasok vagyunk.

- O, otuz yıl boyunca müzik öğretti.
- Otuz yıldır müzik öğretiyor.

Harminc évig zenét tanított.

Toplantıda hazır otuz kişi vardı.

Harmincan voltak jelen a gyűlésen.

Her otuz dakikada hareket eder.

- Harminc percenként indul.
- Harminc percenként jár.
- Félóránként közlekedik.

Tren otuz dakika geç kaldı.

A vonat harminc percet késik.

Yaklaşık otuz dakikada geri döndü.

Mintegy harminc percen belül visszaért.

Yaklaşık otuz avroya mal olur.

Ez körülbelül harminc euróba kerül.

Babam otuz yıldır Nagoya'da yaşamaktadır.

Az Apám 30 éve Nagoyában él.

Geçen hafta otuz yaşına girdim.

A múlt héten betöltöttem a harmincat.

Bizim otuz tane çalışanımız var.

Harminc alkalmazottunk van.

Tom bana otuz dolar verdi.

- Tom adott nekem harminc dollárt.
- Tom harminc dolcsit adott nekem.

Hava sıfırın altında otuz derecedir.

Mínusz harminc fok van.

Tom yarın otuz yaşında olacak.

- Tom holnap lesz harminc éves.
- Tomi holnap betölti a harmincat.

Filmin ilk otuz dakikasını kaçırdım.

Kihagytam a film első harminc percét.

Onu otuz dakika önce söyledin.

Te mondtad azt harminc perccel ezelőtt.

Trenimiz otuz dakika geç kaldı.

Harminc percet késett a vonatunk.

Tom hapiste otuz gün geçirdi.

Tom harminc napot töltött börtönben.

Tom saatte otuz dolar kazanmaktadır.

Tom harminc dollárt keres óránként.

Ben otuz kilo kaybetmek istiyorum.

Nagyjából 15 kilót le akarok adni.

Derneğin otuz tane üyesi vardır.

Az egyesület harminc taggal rendelkezik.

O otuz bin dolar kazandı.

Harmincezer dollárt keresett.

Ben bunu otuz yıldır yapıyorum.

Már harminc éve ezt csinálom.

Otuz yaşındayken bir öğretmen oldum.

Tanár lettem, mikor harminc éves voltam.

Herkes otuz dakika önce ayrıldı.

Mindenki elment 30 perccel ezelőtt.

En az otuz öğrenci yoktu.

- Legkevesebb harminc diák hiányzott.
- Legalább harminc tanuló hiányzott.

Gelecek ay otuz yaşında olacağım.

Jövő hónapban leszek harminc.

Gelecek hafta otuz yaşında olacağım.

- Jövő héten leszek harminc éves.
- Következő héten töltöm be a harmincat.

Tom otuz yaşında bir marangoz.

Tom harminc éve asztalos.

Geçen sene otuz kitap okudum.

Múlt évben harminc könyvet olvastam.

- Yarıçapı en az otuz metre olmalıdır.
- Onun yarıçapı en az otuz metre olmalıdır.

Legalább harminc méternek kell lenni a sugarának.

Her otuz dakikada doğum sancım var.

Harminc percenként rám törnek a tolófájások.

Babamın otuz yıldır tuttuğu günlüğünü buldum.

Megtaláltam édesapám harminc évig írt naplóját.

Altı-otuz için bir rezervasyonumuz var.

Hat harmincra van foglalásunk.

Bu otuz kişilik bir yolcu otobüsü.

- Ez egy harmincszemélyes autóbusz.
- Ezen az autóbuszon harmincan utazhatnak.

Yaklaşık otuz dakika içinde orada olacağım.

- Úgy harminc perc múlva ott vagyok.
- Körülbelül harminc percen belül megérkezem.
- Mintegy harminc perc alatt érek oda.

Tom yaklaşık haftada otuz saat çalışır.

Tamás nagyjából heti 30 órát dolgozik.

O evlendiğinde otuz yaşın üzerinde olmalı.

Harminc biztos elmúlt már, mikor megházasodott.

Tom, Mary'den otuz pound daha ağırdır.

Tom harminc fonttal nehezebb, mint Mary.

Otuz yıl önce saate yıldırım çarptı.

Harminc évvel ezelőtt belecsapott a villám az órába.

Tom yaklaşık otuz dakika önce ayrıldı.

Tomi mintegy harminc perce távozott.

Bu gitarı sadece otuz dolara aldım.

Ezt a gitárt mindössze harminc dollárért vettem.

Tom geçen yıl otuz kitap okudu.

Tom tavaly harminc könyvet olvasott.

Ben otuz yıldır bir mezar kazıcısıydım.

Harminc évig voltam sírásó.

Karar vermek için otuz dakikan var.

Van harminc perced, hogy dönts.

Bir müfrezede yaklaşık otuz asker vardır.

- Egy osztagban mintegy harminc ember van.
- Egy osztagban mintegy harminc emberből áll.

Sanırım Tom yaklaşık olarak otuz yaşında.

Szerintem Tom harminc körüli.

Tom sınırdan otuz mil uzakta yaşıyor.

Tom harminc mérföldre lakik a határtól.

Son otuz yılda dünya çok değişti.

A világ sokat változott az elmúlt harminc évben.

Saatim bir ayda otuz saniye ileri gider.

Az órám havonta harminc másodpercet siet.

- Şimdi otuz yaşındayım.
- Ben şimdi 30 yaşındayım.

Most harminc éves vagyok.

Tom geçen hafta otuz bin dolar kazandı.

- Tom harmincezer dollárt inkasszált a múlt héten.
- Tom a múlt héten harmincezer dollárt keresett.

Tom otuz yaşına kadar piyano çalmaya başlamadı.

Tomi harminc éves kora előtt nem zongorázott még.

Akşam yemeği otuz dakika içinde hazır olacak.

Harminc perc múlva kész a vacsora.

Tom otuz yıldan fazla bizim için çalışıyor.

Tom itt dolgozik már több mint harminc éve.

- Tom otuz olacak.
- Tom otuza merdiven dayadı.

Tomi maholnap harminc éves.

Onu tamir etmek yaklaşık otuz dolar tutacak.

Nagyjából harminc dollárba kerül a javítása.

Otuz dakika önce Tom'dan bir telefon aldım.

Körülbelül harminc perce kaptam egy hívást Tomtól.

- 30 yaşında görünüyor muyum?
- Otuz yaşında mı görünüyorum?

Harmincnak nézek ki?

- Lütfen yarım saat bekle.
- Lütfen otuz dakika bekleyin.

Légy szíves, várni harminc percet.

Bir litre süt yaklaşık otuz gram protein içerir.

- Egy liter tej mintegy harminc gramm proteint tartalmaz.
- Egy liter tej mintegy harminc gramm fehérjét tartalmaz.

Mary otuz yaşlarının başında çok çekici bir kadın.

Mari a harmincas évei elején egy attraktív hölgy.

Biz otuz yılı aşkın bir süredir birlikte çalışıyoruz.

Több mint harminc évig dolgoztunk együtt.

Tom bana her sabah otuz şınav çektiğini söyledi.

Tom azt mondta nekem, hogy minden reggel harminc fekvőtámaszt csinál.

- Sana otuz dolar vereceğim.
- Sana 30 dolar vereceğim.

Adok neked 30 dollárt.

Tom otuz dakika uzaklıktan daha az mesafede yaşıyor.

Tomi még félórányira sem lakik innen.

Tom işlemediği bir suç için hapiste otuz yıl geçirdi.

Tom harminc évet töltött börtönben egy olyan bűnért, amelyet el sem követett.

Tom bunu yapamayacağıma dair benimle otuz dolarına bahse girdi.

Tom harminc dollárba fogadott velem, hogy nem tudom megcsinálni.

Bu, otuz altı yıl içinde en sıcak yaz olacak.

Harminchat év óta ez lesz a legforróbb nyár.

On, yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş, seksen, doksan, yüz.

Tíz, húsz, harminc, negyven, ötven, hatvan, hetven, nyolcvan, kilencven, száz.

Kestiğimiz ağaçtaki büyüme halkalarını saydık ve onun otuz yaşında olduğunu öğrendik.

Megszámoltuk az évgyűrűket a fán, amit kivágtunk, és megállapítottuk, hogy a fa harminc éves volt.

- Buradan yürüyerek yaklaşık otuz dakika.
- Buradan yayan yaklaşık 30 dk. uzaklıkta.

Körülbelül harminc perc innen gyalog.