Translation of "Yetişkin" in German

0.015 sec.

Examples of using "Yetişkin" in a sentence and their german translations:

Yetişkin mezgitleri tanımlıyor.

die als Fisch nahrhafter sind.

Tom bir yetişkin.

Tom ist erwachsen.

- Yetişkin hipopotamlar tehlikeli olabilir.
- Yetişkin su aygırları tehlikeli olabilir.

Ausgewachsene Nilpferde können gefährlich sein.

Tom yetişkin bir adam.

Tom ist ein erwachsener Mann.

Tom artık bir yetişkin.

Tom ist jetzt erwachsen.

O yetişkin bir adam.

Er ist ein erwachsener Mann.

Tom bir yetişkin değil.

Tom ist kein Erwachsener.

İki yetişkin bileti, lütfen.

Zwei Eintrittskarten für Erwachsene bitte.

Üç yetişkin oğlum var.

Ich habe drei erwachsene Söhne.

Bir yetişkin gibi davranmanı bekliyorum.

Ich erwarte von dir, dass du dich wie ein Erwachsener benimmst.

Tom'un yetişkin bir kızı var.

Tom hat eine erwachsene Tochter.

Tom'un üç yetişkin oğlu var.

Tom hat drei erwachsene Söhne.

Tom'un üç yetişkin çocuğu var.

Tom hat drei erwachsene Kinder.

Tom artık yetişkin bir insan.

Tom ist jetzt ein erwachsener Mann.

- Tom bir yetişkin.
- Tom olgun.

- Tom ist ein erwachsener Mann.
- Tom ist erwachsen.

Benim yetişkin bir kızım var.

Ich habe eine erwachsene Tochter.

Mary artık yetişkin bir kadın.

Maria ist jetzt eine erwachsene Frau.

Kızınız ne zaman bir yetişkin oldu?

- Wann wurde deine Tochter erwachsen?
- Wann wurde eure Tochter erwachsen?
- Wann wurde Ihre Tochter erwachsen?

O, bana bir yetişkin gibi davranıyor.

Er behandelt mich wie einen Erwachsenen.

Bir milyar yetişkin okuma yazma bilmemektedir.

Eine Milliarde erwachsener Menschen sind Analphabeten.

Şu oğlan bir yetişkin gibi konuşuyor.

Jener Junge spricht geradezu wie ein Erwachsener.

Çocuklar her zaman yetişkin olmak isterler.

Kinder wollen immer erwachsen werden.

Çocuklar oyun oynarken yetişkin gibi davranırlar.

- Kinder ahmen in ihren Spielen gern Erwachsene nach.
- Kinder tun beim Spielen gern so, als wären sie Erwachsene.

O ne zaman bir yetişkin oldu?

Wann ist er volljährig geworden?

Yetişkin olup uyuşmazlık alanında çalışana kadar da

Erst, als ich älter war und mit der Konfliktarbeit begann,

Erkek çocuğu yetişkin bir adammış gibi konuşuyor.

Der Junge spricht, als wäre er ein Mann.

O çocuk sanki bir yetişkin gibi konuşuyor.

Dieses Kind redet wie ein Erwachsener.

Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.

Die meisten jungen Erwachsenen gehen gerne abends aus.

- Tom şimdi büyümüş.
- Tom artık bir yetişkin.

Tom ist jetzt erwachsen.

Tom şu an bir yetişkin, değil mi?

Tom ist jetzt erwachsen, nicht wahr?

Ama bu tepede onu koruyacak pek yetişkin yok.

Aber hier oben sind weniger ausgewachsene Tiere, die Schutz bieten.

Birçok güve, yetişkin olarak sadece birkaç gün yaşar.

Viele Nachtfalter leben als Imago nur wenige Tage.

Biz Noel arifesini bizim yetişkin kızın evinde harcıyoruz.

Wir verbringen den Heiligen Abend bei unserer erwachsenen Tochter.

Yetişkin boyama kitapları son zamanlarda popüler hale geldi.

Malbücher für Erwachsene sind letzthin beliebt geworden.

On sekiz yaşın üstündeki biri yetişkin olarak sayılır.

Jeder über achtzehn Jahre zählt als Erwachsener.

Japonya'da insanlar yirmi yaşında yasal olarak yetişkin olurlar.

In Japan ist man mit zwanzig Jahren vor dem Gesetz erwachsen.

Londra'ya iki yetişkin ve üç çocuk bileti, lütfen.

Zwei Fahrkarten für Erwachsene und drei für Kinder nach London bitte.

Tom, sen bir yetişkinsin. Bir yetişkin gibi davranmaya çalış.

Tom, du bist inzwischen erwachsen. Versuche, dich dementsprechend zu benehmen!

Japonya'da, insanlar yirmi yaşına girdiklerinde yasal olarak yetişkin olurlar.

In Japan ist man mit zwanzig Jahren vor dem Gesetz erwachsen.

Onlar artık çocuk değil ama henüz yetişkin de değil.

Sie sind keine Kinder mehr, aber noch nicht erwachsen.

"Benim çocuklarım artık yetişkin oldular. Ya seninkiler?" "Benimkiler de."

„Meine Kinder sind schon erwachsen. Und deine?“ – „Meine auch.“

Yetişkin bir kızım var, kendisi mutlu, zeki ve harika biri.

Meine Tochter ist erwachsen, brilliant, glücklich und wundervoll.

- Çocuklar yetişkin gibi davranmak isterler.
- Çocuklar yetişkinler gibi davranmak isterler.

Kinder wollen sich wie Erwachsene benehmen.

Yetişkin Amerikalıların yüzde altmış dokuzu ya aşırı kilolu veya obezdir.

69 % der erwachsenen Amerikaner sind entweder übergewichtig oder fettleibig.

Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecek içerler.

Sechzig Prozent der erwachsenen japanischen Männer trinken regelmäßig Alkohol.

Bir çocuk olmak mı yoksa bir yetişkin olmak mı daha eğlencelidir?

Macht es mehr Spaß, ein Kind oder ein Erwachsener zu sein?

Ben artık senin küçük kızın değilim. Ben şimdi senin yetişkin kızınım.

Ich bin nicht mehr euer Töchterchen. Ich bin jetzt eure erwachsene Tochter.