Translation of "Yıllarca" in German

0.011 sec.

Examples of using "Yıllarca" in a sentence and their german translations:

Anıları yıllarca bastırdım,

Ich habe die Erinnerungen über Jahre vergraben,

Yıllarca orada yaşadı.

- Sie lebte etliche Jahre dort.
- Sie lebte dort viele Jahre lang.

Yıllarca tenis oynamadım.

Ich habe schon Jahre lang kein Tennis mehr gespielt.

Yıllarca askerî karargâhlarda kaldım.

Ich wohnte jahrelang in Militärunterkünften.

Yıllarca girememişti bu ülkeye

er konnte dieses Land jahrelang nicht betreten

Ama yıllarca televizyon medyası

Aber jahrelange Fernsehmedien

Yıllarca tenis raketine dokunmadım.

Ich habe jahrelang keinen Tennisschläger angefasst.

Kral ülkeyi yıllarca yönetti.

Der König regierte jahrelang das Land.

Tom yıllarca Fransızca konuşmadı.

Tom hat jahrelang kein Französisch gesprochen.

Ben yıllarca onu görmedim.

- Ich habe sie jahrelang nicht gesehen.
- Ich habe sie seit Jahren nicht mehr gesehen.

Tom yıllarca Boston'da yaşadı.

Tom lebte viele Jahre lang in Boston.

Tom yıllarca orada yaşadı.

Tom lebte viele Jahre dort.

Tom yıllarca boston'da yaşadı.

Tom lebte viele Jahre in Boston.

O, yıllarca orada yaşadı.

Sie hat dort jahrelang gelebt.

Polisler yıllarca Tom'u arıyorlar.

Die Polizei hat seit Jahren nach Tom gesucht.

Tom yıllarca Mary'yi görmedi.

Tom hat Maria schon seit Jahren nicht gesehen.

- O yıllarca yalnız yaşadı.
- Yıllarca yalnız yaşadı.
- Yıllardır yalnız yaşıyor.

Sie lebt schon seit Ewigkeiten allein.

Amcam yıllarca yurt dışında yaşadı.

Mein Onkel lebte viele Jahre im Ausland.

Tom yıllarca tek başına yaşadı.

Tom lebte mehrere Jahre allein.

Diş hekimi yıllarca tecrübeye sahibidir.

Der Zahnarzt hat viele Jahre Erfahrung.

- Boston'da geçirdiğim zaman, yıllarca hatıralarımı süsleyecek.
- Yıllarca Boston'daki zamanımla ilgili güzel anılarım olacak.

Ich werde viele Jahre lang schöne Erinnerungen an meine Zeit in Boston haben.

Yıllarca siyasiler tarafından koz olarak kullanıldı

von Politikern jahrelang als Trumpfkarte benutzt

Yaşlı adam yıllarca krala hizmet etti.

Der alte Mann diente dem König viele Jahre lang.

Onun başarısı yıllarca süren kararlığının sonucudur.

- Sein Erfolg ist das Resultat jahrelanger Ausdauer.
- Sein Erfolg ist das Ergebnis langjähriger unermüdlicher Anstrengungen.

Tom Mary'ye yıllarca John'u görmediğini söyledi.

Tom sagte Maria, dass er Johannes seit Jahren nicht gesehen habe.

Tom suçu hakkında yıllarca sessiz kaldı.

Tom bewahrte jahrelang Stillschweigen über sein Verbrechen.

NASA yıllarca araştırma ve geliştirmeye öncülük etti.

Die NASA hat jahrelange Pionierarbeit in Forschung und Entwicklung geleistet.

Astronot olmak için olan eğitim yıllarca sürer.

Es sind viele Jahre der Ausbildung nötig, um Astronaut zu werden.

Mary ve ben yıllarca yakın arkadaşlar olmayı sürdürdük.

Mary und ich blieben über Jahre enge Freunde.

O yıllarca sefil bir hayat sürdürmek zorunda kaldı.

Er musste viele Jahre lang ein miserables Leben verbringen.

- Yıllardır, Tom migren baş ağrısından çekti.
- Tom yıllarca migrenden çekti.

Tom litt jahrelang unter Migräne.

Bir kömür madeninde yıllarca çalışmaktan hastanın akciğer dokusu hasar gördü.

Das Lungengewebe des Patienten ist durch jahrelange Arbeit in einem Kohlenbergwerk geschädigt worden.

Tom yıllarca Mary'den hoşlandı ama bir noktada onun için hisleri aşka dönüştü.

Tom konnte Maria schon seit Jahren gut leiden; irgendwann wandelten sich seine Gefühle zu ihr jedoch in Liebe.

Aramızda yıllarca zaman bir mesafe oluştu. Yani zaman ile mesafe arasında bir orantı var

Es gibt seit Jahren eine Distanz zwischen uns. Es gibt also ein Verhältnis zwischen Zeit und Entfernung

Mary yıllarca Tom'un hapisaneden çıkmasını bekledi ve sonunda o serbest bırakıldığında çok mutlu oldu.

Maria wartete Jahre darauf, dass Tom aus dem Gefängnis käme, und war sehr glücklich, als er endlich entlassen wurde.