Translation of "Verdiğine" in German

Tom'un çoktan kararını verdiğine oldukça eminim.

Tom hat sich ganz bestimmt schon entschieden.

Sadece Tom'un gitmesine izin verdiğine inanamıyorum.

Ich kann nicht glauben, dass du Tom einfach hast ziehen lassen.

Sen doğru kararı verdiğine emin misin?

- Bist du sicher, die richtige Entscheidung getroffen zu haben?
- Bist du sicher, dass du die richtige Entscheidung getroffen hast?

Tom Mary'nin doğru karar verdiğine inanıyor.

Tom glaubt, Maria habe die richtige Entscheidung getroffen.

Tom Mary'nin kendini yakalatmasına izin verdiğine inanamıyor.

Tom kann nicht glauben, dass Maria sich erwischen ließ.

Tom'a o kadar çok para verdiğine inanamıyorum.

Ich kann nicht glauben, dass du Tom so viel Geld gegeben hast!

Bazı sporcular bir egzersiz veya yarıştan sonra bir buz banyosu almanın vücutlarının daha çabuk iyileşmesine izin verdiğine inanmaktadırlar.

Manche Sportler glauben, dass ein Eisbad nach einer Übungseinheit oder einem Rennen die Erholung des Körpers fördere.