Translation of "Tanımadığını" in German

0.003 sec.

Examples of using "Tanımadığını" in a sentence and their german translations:

Tom'u tanımadığını biliyorum.

Ich weiß, dass du Tom nicht kennst.

Onu tanımadığını biliyorum.

- Ich weiß, dass du sie nicht kennst.
- Ich weiß, dass ihr sie nicht kennt.
- Ich weiß, dass Sie sie nicht kennen.

Tom, Mary'yi tanımadığını söylüyor.

Tom sagt, dass er Maria nicht kennt.

Tom Mary'yi tanımadığını söyledi.

Tom sagte, er kenne Maria nicht.

Tom seni tanımadığını söyledi.

Tom sagte, dass er dich nicht kennt

Bana babasını tanıyıp tanımadığını sordu.

Er fragte mich, ob ich seinen Vater kenne.

Tom'a Mary'yi tanıyıp tanımadığını sordum.

Ich fragte Tom, ob er Maria kenne.

Tom Boston'da kimseyi tanımadığını söyledi.

Tom sagte, er kenne niemanden in Boston.

Tom'un neden seni tanımadığını merak ediyorum.

- Ich frage mich, warum Tom dich nicht erkannt hat.
- Ich frage mich, warum Tom Sie nicht erkannt hat.
- Ich frage mich, warum Tom euch nicht erkannt hat.

Hiç kimsenin bizi tanımadığını söylediğini düşündüm.

Du hast doch gesagt, niemand wisse von uns.

Tom Mary'ye John'u tanıyıp tanımadığını sordu.

Tom fragte Maria, ob sie Johannes kenne.

Tom John'u tanımadığını söylediğinde Mary'ye yalan söyledi.

Tom belog Maria, als er behauptete, er kenne Johannes nicht.

Tom'a Fransızca öğreten birini tanıyıp tanımadığını sordum.

Ich fragte Tom, ob er jemanden kenne, der Französischunterricht gibt.

O, adamı tanımadığını söyledi, bu bir yalandı.

Er sagte, er kenne den Mann nicht, was eine Lüge war.