Translation of "Sepeti" in German

Mary sepeti masaya koydu.

Maria stellte den Korb auf den Tisch.

Tom sepeti masaya koydu.

Tom stellte den Korb auf den Tisch.

Onun çilek dolu bir sepeti var.

Er hat einen Korb voller Erdbeeren.

Tom yanındaki yolcu koltuğuna büyük bir piknik sepeti koydu.

Tom stellte den großen Picknickkorb neben sich auf den Beifahrersitz.

- Kır atın yanında duran ya suyundan ya huyundan alır.
- Körle yatan şaşı kalkar.
- Üzüm üzüme baka baka kararır.
- Bir kötünün bin iyiye zararı olur.
- Sepetteki bir çürük elma bütün sepeti çürütür

Ein räudiges Schaf steckt die ganze Herde an.