Translation of "Mezar" in German

O mezar taşları

diese Grabsteine

İslamiyet'te mezar taşı yoktur

Es gibt keinen Grabstein im Islam

üzerine mezar odası yaptır

baue eine Grabkammer auf

Onlar bir mezar kazdı.

Es wurde ein Grab ausgehoben.

Oda hâlâ mezar kadar sessizdi.

- Der Raum war still wie ein Grab.
- Im Raum war es still wie in einem Grab.

Ya adam kendisi için mezar yaptırıyor

Jeder Mann baut sich ein Grab

Eski paralar gizemli mezar içinde bulundu.

In dem rätselhaften Grab wurden antike Münzen gefunden.

Ben otuz yıldır bir mezar kazıcısıydım.

Ich war dreißig Jahre lang Totengräber.

Çocuk ölü hayvan için bir mezar kazdı.

Das Kind grub ein Grab für das tote Tier.

Başkaları için mezar kazanlar oraya kendileri düşerler.

Wer andern eine Grube gräbt, fällt selbst hinein.

Bu mezar odasına yılda iki dafa güneş girsin

zwei Sonnen pro Jahr in diese Grabkammer

Yani anlayacağımız üzere kral burda kendine mezar yaptırıyor aslında

Wie wir sehen können, macht sich der König hier ein Grab

Arkeologlar yüzün üzerinde mezar keşfetti, onlardan birkaçı küçük çocuklara aitti.

Die Archäologen entdeckten über hundert Gräber, darunter einige, in denen Säuglinge lagen.

- Başkaları için mezar kazanlar orada düşerler.
- Eştiğin kuyuya kendin düşersin.

Wer andern eine Grube gräbt, fällt selbst hinein.