Translation of "Müsaade" in German

0.003 sec.

Examples of using "Müsaade" in a sentence and their german translations:

Bana müsaade.

Ich gehe weg.

- Yapabilir miyim?
- Müsaade var mı?

Darf ich?

Çocukların televizyonu tekellerine almalarına müsaade etme.

Lass den Kindern nicht das Monopol auf den Fernseher.

- Bu izinli değil.
- Buna müsaade yok.

Das ist nicht erlaubt.

Hava durumu müsaade ederse şayet, geleceğim.

Wenn das Wetter es zulässt, werde ich kommen.

Bunu tek başına yapmana hayatta müsaade etmem.

- Ich werde keinesfalls zulassen, dass du das alleine tust.
- Ich werde keinesfalls zulassen, dass ihr das alleine tut.
- Ich werde keinesfalls zulassen, dass Sie das alleine tun.

- Girebilir miyim?
- Yapabilir miyim?
- Müsaade var mı?

Kann ich?

Tom, Meryem'in canı ne isterse yapmasına müsaade etti.

- Tom ließ Maria tun, was immer sie wollte.
- Tom ließ Maria alles tun, was sie wollte.

- Çocukların kibrite dokunmalarına müsaade etmeyin.
- Miniklerin kibrit ile oyun oynamasına izin vermeyin.

Erlauben Sie Kindern nicht, Streichhölzer in die Hände zu nehmen.

- Tom'un bizim arka bahçede kamp yapmasına izin verdim.
- Tom'un bizim arka bahçede kamp yapmasına müsaade ettim.

Ich habe Tom erlaubt, in unserem Garten zu zelten.