Examples of using "Kirliliğini" in a sentence and their german translations:
- Hava kirliliğini önlemek için önlemler almalıyız. - Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almak zorundayız. - Hava kirliliğini önlemek için adımlar atmak zorundayız.
Wir müssen Schritte einleiten, um die Luftverschmutzung zu vermeiden.
Yeni yasanın % 60 oranında hava kirliliğini azaltması bekleniyor.
Vom neuen Gesetz wird eine Senkung der Luftverschmutzung um 60% erwartet.