Translation of "Kalmanın" in German

0.005 sec.

Examples of using "Kalmanın" in a sentence and their german translations:

Hayatta kalmanın tek yolu

dass die einzige Chance zu überleben,

Burada kalmanın hiçbir avantajı yok.

Es gibt keinen Vorteil, hier zu bleiben.

Sessiz kalmanın daha iyi olacağını düşündüm.

- Ich habe gedacht, es sei besser zu schweigen.
- Ich hielt es für besser zu schweigen.

Gıda, giyim ve barınak hayatta kalmanın temelleridir.

Nahrung, Kleidung und ein Dach über dem Kopf bilden die Grundlage für's Überleben.

Vahşi hayatta iyi bir sığınak hayatta kalmanın tek yoludur.

Nur mit einem guten Unterschlupf überlebt man die Elemente.

Şehir, ormandaki evlerinin etrafını sardıkça... ...sokaklarda hayatta kalmanın yollarını öğreniyorlar.

Da die Stadt ihre Heimat in den Wäldern vereinnahmt, lernen sie, in den Straßen zu überleben.

Sağlıklı kalmanın tek yolu telaffuz edilemeyen maddelerden yapılmış bir yiyeceği yemekten kaçınmaktır.

Ich habe gehört, dass eine Art, gesund zu bleiben, darin besteht, von Nahrungsmitteln mit unaussprechlichen Inhaltsstoffen die Finger zu lassen.