Translation of "Güneşli" in German

Hava güneşli.

Das Wetter ist sonnig.

Burası güneşli.

Wir haben Sonne hier.

- Bugün güneşli bir gün.
- Güneşli bir gün.

Es ist ein sonniger Tag.

Pazartesi ve güneşli.

Es ist Montag, und es ist sonnig.

Bugün hava güneşli.

Heute ist es sonnig.

Ben, güneşli olacağını sanmıyorum.

Ich gehe nicht davon aus, dass die Sonne scheinen wird.

Bizim oturma odası güneşli.

- Unser Wohnzimmer ist sonnig.
- Unser Wohnzimmer ist schön sonnig.

Güneşli olacak gibi görünüyor.

Es sieht so aus, als wollte es sonnig werden.

Yarın güneşli olacak mı?

- Wird die Sonne morgen scheinen?
- Wird es morgen sonnig sein?

Güzel güneşli bir gündü.

- Es war ein schöner, sonniger Tag.
- Es war ein schöner Sonnentag.

Hava güneşli ve sıcaktı.

Es war sonnig und warm.

Sanırım yarın güneşli olacak.

Ich denke, morgen scheint die Sonne.

Sanırım hava güneşli olacak.

Ich denke, es wird sonnig.

İçeride kalmak için çok güneşli.

Es ist zu sonnig um drinnen zu bleiben.

Bu yaz güneşli günümüz çoktu.

Wir hatten diesen Sommer wenige Sonnentage.

Bugün hava güneşli ama soğuk.

Heute scheint zwar die Sonne, aber es ist kalt.

Almanya güneşli bir ülke değil.

Deutschland ist kein Sonnenstaat.

Yarın hava güneşli olursa, pikniğe gideriz.

Wenn morgen die Sonne scheint, gehen wir picknicken.

Yarın güneşli olup olmayacağını bilmek istiyoruz.

Wir möchten wissen, ob es morgen klares Wetter gibt.

Pikniğe gitmek için güneşli havadan yararlandık.

Wir nutzten das sonnige Wetter aus, um picknicken zu gehen.

Güneşli günlerde çimlerin üzerinde yatmayı sever.

Er liebt es, an einem sonnigen Tag im Gras zu liegen.

Yarınki hava güneşli ve nadiren yağışlı olmalı.

Das Wetter morgen wird sonnig sein mit gelegentlichem Regen.

Biz alışveriş merkezine gittiğimizde güneşli bir gündü.

Es war ein sonniger Tag, als wir zum Einkaufszentrum fuhren.

Güneşli bir günde, Tom çimende uzanmayı sever.

- Tom liebt es, an einem sonnigen Tag im Gras zu liegen.
- Tom mag es, an einem sonnigen Tag im Gras zu liegen.

Güneşli bir gün olmasına rağmen hava soğuk.

Obwohl es ein sonniger Tag ist, ist es kalt.

Dünyamızın güneşli tarafındayken asla gölgeli tarafını unutmamamız lazım.

Auf der Sonnenseite dieser Welt dürfen wir nie die Schattenseite vergessen.

Bugün hava güneşli, bu yüzden herkes güneş gözlüğü takıyor.

Weil es heute sehr sonnig ist, tragen alle eine Sonnenbrille.

Odam güneye bakar, bu onu güneşli ve rahat yapar.

Mein Zimmer ist nach Süden ausgerichtet, weswegen es sonnig und sehr gemütlich ist.

Güneşli bir hafta sonu bir dağ kaçamağı için mükemmeldir.

Ein sonniges Wochenende ist wie geschaffen für einen Kurzurlaub im Gebirge.

Ben de hafta sonunda güneşli hava için umut ediyorum.

Ich hoffe auch auf sonniges Wetter am Wochenende.

Havalar nasıl olursa olsun, yeterki sizin havanız güneşli olsun.

Wie das Wetter auch sein mag, möge euer Wetter sonnig sein.

Hepinize güneşli ve mutlu bir gün diliyorum. Hayırlı işler.

Ich wünsche euch allen einen sonnigen und glücklichen Tag und frohes Schaffen.

- Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneş çıkmış olmasına rağmen hava soğuktu.

Obwohl die Sonne schien, war es kalt.

Bankalar güneşli günde sana şemsiye vermeye çalışırlar ama yağmurlu günde sırtlarını dönerler.

Banken versuchen dir einen Regenschirm zu leihen an einem sonnigen Tag, aber verweigern dir das an einem Regentag.

2018 kendini bu Yılbaşı günündeki gibi güneşli, umut, sağlık ve güç dolu, keyifli ve olumlu göstersin. Her şey gönlünüzce olsun arkadaşlarım!

Möge sich das Jahr 2018 genauso zeigen, wie an diesem Neujahrstag: Sonnig, hoffnungsvoll, kraftvoll, vital, gut gelaunt, positiv. Alles Gute meine Freunde!