Translation of "Beklenmeyen" in German

Ne beklenmeyen bir zevk!

Was für ein unerwartetes Vergnügen!

Beklenmeyen her zaman olur.

Das Unerwartete tritt immer ein.

Beklenmeyen bir şey olmadı.

Es geschah nichts Unerwartetes.

Beklenmeyen bir hata oluştu.

Es ist ein unerwarteter Fehler aufgetreten.

- O, oldukça beklenmeyen bir durumdur.
- Bu pek beklenmeyen bir durumdur.

Das ist ziemlich unerwartet.

beklenmeyen teknolojik, siyasi ve ekonomik değişimde

und eines beispiellosen Wandels in Technik, Politik und Wirtschaft,

Tom için, kovulmak beklenmeyen bir şoktu.

Für Tom war die Entlassung ein unerwarteter Schock.

- O beklenmeyen bir gök gürültüsü gibiydi.
- Damdan düşer gibi oldu.

Es kam wie ein Blitz aus heiterem Himmel.