Translation of "Büyükbabasının" in German

0.006 sec.

Examples of using "Büyükbabasının" in a sentence and their german translations:

Çocuğa büyükbabasının adını verdiler.

Sie haben das Kind nach seinem Großvater genannt.

Büyükbabasının doksanın üzerinde olduğunu söyledi.

Er sagte mir, dass sein Großvater über neunzig ist.

Tom sadece büyükbabasının soluk bir fotoğrafına sahip.

Tom hat von seinem Großvater nur ein verblasstes Foto.

- Dedesinin ismini almış olmalı.
- Ona dedesinin ismini vermiş olmalılar.
- Ona büyükbabasının adı verilmiş olmalı.
- Büyükbabasının adını almış olmalı.

Er muss nach seinem Großvater benannt worden sein.

Tom'un Mary'nin büyükbabasının kim olduğu hakkında hiçbir fikri yok.

Tom hat keine Ahnung, wer Marys Großvater ist.

Tom büyükbabasının tavanarasında fotoğraflarla dolu tozlu bir kutu buldu.

Tom fand auf dem Dachboden seines Großvaters eine staubige Kiste voller Fotos.

Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.

Tom war weitgehend überzeugt davon, dass Maria die goldene Uhr seines Großvaters gestohlen hatte.

Tom büyükbabasının ona verdiği saati rehin vermek zorunda kalmıştı.

Tom musste die Uhr, die er von seinem Großvater bekommen hatte, versetzen.

- Dedesinin ismini almış olmalı.
- Ona dedesinin ismini vermiş olmalılar.
- Büyükbabasının adını almış olmalı.

Er muss nach seinem Großvater benannt worden sein.